Konya
°C
Yeni Meram

Muhabirlere ve gazetelere tavsiyemdir..

Muhabirlere ve gazetelere tavsiyemdir..-Yalçın İreş-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
14.02.2018 00:37
14.02.2018 02:19
0
4145
ABONE OL
Çoğunun yapısıdır; dinlemez, anlamaz, aslını öğrenmeden, düşünmeden, ekler, çıkarır sallar gider.. Bundan birileri zarar görür mü, hayatı kararır mı, umrumuzda olmaz. Bu gazetecilikte de böyledir. Üçü beş yapar uydurur üfleriz.. Şimdi muhabirler yüzünden Konya’da suçsuz günahsız gencecik bir kadının namusuyla ilgili nasıl deşifre edildiğini anlatalım.. Memleketteki muhabirlere ve gazetelere tavsiyemdir. Okuyanlar okumayanları uyarsınlar. Zira önemli ve herkesin başına gelebilecek olaylar bunlar.. Geçtiğimiz yıllarda Doğan Haber Ajansı’nda görev yapıyorum. Hem spora, hemde akşamları polis adliye işlerine bakıyorum. Dolayısıyla polis telsizini de ben dinliyorum.. Akşam 23.00 sıralarında arabayla seyir halindeyim ve telsizden, polis uygulaması sırasında durdurulan şüpheli bir aracın bagajında, el ve ayakları bağlı bir şahıs bulunduğu anonsu geçti.. Hemen uygulama noktasına ulaştım. Ambulans aracın bagajındaki şahsı, poliste içerisindeki 4 kişiyi aldı.. Polis aracı ve ambulansla birlikte sağlık raporu için numune hastanesi acilinden giriş yaptık. Daha olayın ne olduğunu öğrenmeden, ağzı burnu kan içinde her yeri mosmor ve şişmiş haldeki şahsın fotoğrafını sedyenin üzerinde çektim.. Bu arada hastaneye olayla ilgili birde genç kadın getirmişler. Tabii ki diğer gazetelerin hastane muhabirleri de orada. Kadın ve o 4 kişi karşımızda yan yana ayna gibi duruyorlar. Tam fotoğraflarını çekeceğimiz sırada gençlerden biri yanımıza geldi ve “Ağabeyler ne olursunuz çekmeyin o benim eşim olay sıkıntılı bu namus işi” dedi.. Namus işi deyince bende gence, “Kadın kenara ayrılsın dördünüzü çekeyim” dedim. Öyle yaptılar ve ben dördünü ayrı, kadını da ayrı fotoğrafladım. Tabii ki yanımdaki diğer muhabirler de hapsinin fotoğraflarını çekmişlerdi.. Fotolar tamamdı ve sıra olayın ne olduğunu öğrenmeye kaldı. Polis odasına girip olayı öğrendik.. Ilgın ilçesinde kaportacılık yapan bir şahıs, Konya kent merkezinden rastgele çevirdiği sabit telefon numarasında karşısına çıkan genç kadını taciz eder. Şahıs bunu değişik zamanlarda birkaç kez tekrarlayınca kadın olayı eşine anlatır. Eşi de hanımına, bir daha aradığında randevu vermesini söyler.. Şahıs yine arar ve genç kadın randevuyu verir. Verilen tarih ve saatte buluşma yerine kadın değil, kadının kocası yakınlarıyla birlikte gider.. 4 akraba şahsı alıp tenha bir yerde kollarını kıracak şekilde döverler. Belli ki hırslarını alamayan 4 genç, şahsın el ve ayaklarını bağlayıp arabanın bagajında kent dışına götürdükleri sırada yakalanırlar. Olay bu.. Bilgiler ve fotoğraflar tamamdı. Gazeteye geldim ve haberi gece geçtik. İstanbul kadının fotoğrafını sordu. O kadının fotoğrafını da çekmiş olmama rağmen olaya geç gittiğimi kadının fotoğrafını çekemediğimi söyledim ve fırçayı da yemiştim. Genç bir kadının hayatı söz konusu olunca mecburen yalan söylemiştim. Haber bir gün sonra çalıştığım gruba ait, Hürriyet, Milliyet ve Posta gazetelerinde kadının fotoğrafı olmadan yayınlandı. Evet, bizde kadının fotoğrafı yoktu. Fakat ne yazık ki o haber yerel gazetelerin hepsinde kadının nal gibi kocaman fotoğrafıyla manşetten verilmişti. Yani ne yazık ki genç kadın deşifre edilmişti.. Benzer haberlerde olaya karışanların isimlerinin sadece baş harflerini yazıyoruz. Yani fotoğrafını koymasan baş harflerinden kim olduğu bilinmeyecek.. Nitekim yerel gazeteler kadının fotoğrafını kullanarak marifetmiş gibi düşünmeden günahsız genç bir kadını deşifre etmiş, belki de hayatıyla oynamış oldular.. Sorarım size, kadının fotosunu görenler hemen yaftayı yapıştırmayacaklar mı? Tanıyan tanımayan, “Aha bu gazetede çıktı böyle böyle yapmış bu orsp..” demeyecekler mi? Bence anında diyecekler.. Başta da söyledik, bu olaylar herkesin başına gelebilir ona göre. Muhabirler ve gazeteler olayları incelemeden atlamasınlar yazıktır günahtır...
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.