Miya’dan altın gol

Konyaspor, Denizli deplasmanında maça çok iyi başladı, başladığı gibi de bitirdi ve Miya’nın muhteşem golüyle 3 altın puanın sahibi oldu. Maç öncesi esame listesi açıklandığında Miya’nın ilk 11’de başlayacağını gördüğümde çok sevinmiştim doğrusu, Alper de listede yer alınca daha çok sevindim çünkü yeni transferlerin forma giymesi takıma çabuk alışmaları adına da sevindirici olsa gerek. Aykut hoca ilk 3 haftanın her maçında görev verdiği Erdon Daci’yi ve Ferhat’ı kulübeye çekerek yerlerine Miya ve Ferhat’ı monte etmişti maça başlarken. Konyaspor ilk dakikalardan itibaren oyunun kontrolünü eline almak adına mücadeleyi rakip alana yıkarak, ayakta kalan güçlü bir yapıyla rakip sahada pres yaparak güzel bir oyun sergiliyordu. Deplasmanda oynamamıza rağmen özellikle ilk 15 dakikada bu istek ve arzu ile puan savaşına başlayınca top kalemizden oldukça uzakta kaldı. Gerek Miya gerekse Alper son derece olumlu katkıları ile dikkat çekiyorlardı. Daha 3. dakikada ilk tehlikeli atağımızda Jonsson’un 6. dakikada Miya’nın 90’ı adeta sıyıran şutları ev sahibi seyirciyi tedirgin etmeye başlamış, maçın rengini ortaya koymuştu doğrusu. Hele 9. dakikada ceza sahasına sarkan Alper’in harika ara pasa yaptığı vuruş defanstan sekip direkten dönünce Denizli cephesinde şaşkınlık, bizimkilerde de özgüven artmaya başladı. Son derece zevkli mücadelelere sahne olan maç o kadar temiz başladı ki sabırla ayağa oynayan Konyaspor topu rakibe hiç göstermiyor, kısa ve etkili paslarla top dolaştırıyor, adeta maç antrenman havasına bürünüyordu ki ilk faul düdüğü bile 12. dakikada çalıyordu, düşünün o kadar temizdi mücadele… Aynı dakikada Hugo ile ilk kez kalemize gelebilen Denizli’ye de Serkan dur diyordu. Denizlispor’un atak yapmasını pres yaparak engelleyen Konyaspor daha 20’li dakikalarda şut üstüne şut çekerek bu sezon şut istatistiğinde rekora gideceğini ilan ediyordu adeta. İkinci yarıda Miya ile gelen gol ise her şeyiyle son derece harikaydı. Tüm Konya’yı sevince boğan bu gol, gerek dönerek yaptığı vuruş gerekse öncesindeki hazırlanış olarak usta işi olduğunu gösterirken, Miya’nın da artık ilk 11’in değişmezi ve takıma en çok katkı verenlerinden biri olacağının kanıtıydı. Bu gol aynı zamanda ilk 3 haftada kalesinde gol görmeyen Denizlispor’un yediği ilk gol olması adına da ilginçti. 3 haftadır şahsen kendi adıma etkisizliği nedeniyle şaşkınlıkla izlediğim Bajic yine son derece tutuktu. Bizim bildiğimiz Bajic bu değil diye eleştirmiştim önceki yazımızda da ve doğrusu Miya ile bulduğumuz golün bir kaç dakika sonrasında maç başından beri ilk kez az adamla yakaladığımız rakibe yanındaki arkadaşına pas vererek ikinci golü atmak yerine topu ayağına dolaştıran Bajic, saç baş yolduruyordu. Bajic 54 ve 77.dakikalarda öyle güzel pasları ezdi ki rakip ceza alanı içinde belki 3-0 bitmesi olasıydı mücadelenin... Ve hoca da 83’te Bajic’i kenara alıyordu. Neticede üst üste deplasmanda oynayacağımız iki maç vardı Denizli ve Göztepe ile. Denizli’den 3 altın puanla çıkmak gerçekten büyük başarı. Sabırla ince ince paslarla mücadeleyi rakip sahada devam ettirerek ve attığımız gol sonrası da hocanın da eleştirdiği kırılganlık hastalığına bu maçta dur demek, takdire şayan bir duruştu. Maç sonu konuşan Aykut hocanın, takımın aldığı bu deplasman galibiyeti ile üst sıraları istediğini ortaya koymuş olduğunu dile getirmesi taraftarları sevindiren bir başka gelişme oldu. Şimdi cuma günü yine deplasmanda Göztepe ile karşılaşacak Konyaspor’un bu karşılaşmadan da iyi bir sonuçla dönmesini bekliyor ve umut ediyoruz... Spor dolu günler dileğiyle…