Konya
°C
Yeni Meram

Millet Olabilmenin Birinci Koşulu Dir Birliğidir

Millet Olabilmenin Birinci Koşulu Dir Birliğidir-Ümit Sürmeli-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
24.09.2016 00:06
23.09.2016 16:46
0
5769
ABONE OL
‘Bana bir millet verin, dil birliğini bozarak yok edeyim, bana bir dil verin bir millet yaratayım’ sözü ‘dil birliğinin’ önemini ne güzel anlatıyor. Her yerde yazılı; Tek Millet, Tek Devlet, Tek Vatan….? Tek Dil yok! Bunun altında yatan nedir ve sonunda ne çıkacak diye beklemiştim. Hiç yanılmadım. Her zaman olduğu gibi alıştıra alıştıra yok edilen Atatürk Devrimleri’nin en önemlisi ve bizim millet olduğumuzu, Türk Milleti olduğumuzu tüm Dünya’ya gösteren dil devrimine sıranın geldiğini anlattılar. Önce Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki belediyelerin Kürtçe isimlerine izin verildi. Madem o bölgenin Türk toprakları olduğunu ve o bölge insanının da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu siz de kabul etmiyorsunuz neden bunca şehit verdik? Bu vatan topraklarında yaşayan ve nüfus cüzdanında TC vatandaşı olduğu yazısı olan herkes, ana dil olarak Türkçeyi kabul etmek ve tabelalarını Türkçe yazmak, şehir, ilçe, kasaba, belde, köy isimlerini de Türkçe koymak zorundadır. Bunu İçişleri Bakanlığı yaparsa ve bu yolu açarsa sormazlar mı? PKK’nın kavgası da bu değil mi? Kime destek veriyorsunuz? Bir zamanlar biz de Anadolu’da yaşadık, bizim Ermenice, Gürcüce, Süryanice, Rumca olan yerleşkelerimizin de isimleri Kurtuluş Savaşı öncesine çevrilsin deseler ne cevap verilecek? Diyarbakır’a ‘Amed’ mi diyeceğiz? Konya, ‘İkonium’ desek nasıl olur? Önce sömürge politikası uygulandı ve daha ana sınıfında ‘bay-bay, gut bay, tiçır, havaryu’ demeyi öğrendiler. Güzelim türkülerimizi, okul şarkılarımızı, marşlarımızı bir yana itip, İngilizce şarkılar öğrettiler. İngiliz devleti ve Orta Doğu mikserleri, siyasetçilerimize ne kadar teşekkür etmişler ve ‘Biz bile bu kadar kültür yozlaşması yaratıp, Türk çocuklarını kendi özlerinden uzaklaştıramazdık’ demişlerdir! Her şey yavaş yavaş başlatıldı. Atatürk döneminde İngilizce, Fransızca, Almanca eğitim veren kolejlerin hepsinde dersler Türkçe verildi. Yabancı dil sadece isteğe göre seçildi ve ayrı bir ders olarak okutuldu. 1950’den sonra açılan kolejlerle yeniden, Dil Devrimi’ne ilk delik açıldı. Atatürk döneminde; dışarıdan getirilen ithal malın Türkçe ismi konulmadan, o malın Türkçe etiketi yapıştırılmadan, satışa sunulması yasaktı. Bu kadar Batı karşıtı olup da yabancı tabelalara ses çıkarmayan siyasi iradeden bir hamle daha bekliyordum. İnanın bütün belediye başkanlarımızı yabancı isim koymuş işyerlerine götürüp bu isimlerin anlamlarını soralım. (Arapça hariç) ne okunuşunu doğru söyleyebilirler ne de anlamını açıklayabilirler. Peki, neden inatla bu tabelalara izin veriliyor? Meram Emniyet Amirliği civarında İstasyona doğru bir berber dükkanı ile çiçekçi öylesine kendini kaybetmiş ki işyerinde çiçek görmeseniz, dükkanda da ayna, fön makinesi olmasa tercüman çağırmanız gerekecek! Çay, kahve, lokantalar ve ayak üstü atıştırma yerleri için belediyelerimiz birer afiş hazırlatarak ‘Yabancı dil bilen müşteri’ aranıyor diye yazmalılar. İşte bütün bunların sonunda, Türk Dili ve Türk Milleti kavramının yok edilme süreci başladı. Minicik çocuklara zorunlu Arapça neden öğretilecek? Yüce Tanrı sadece Arap’ın Tanrısı ve sadece Arapça mı anlıyor? Araplar’ın tarih boyunca bize attıkları kazıkları da hala anlamayanlar ve anlamak istemeyenler, anlatmayanlar var. Araplar, tarih boyunca İngilizlerle işbirliği yapmış hem Osmanlı’yı hem de yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni sırtından hançerleyerek Güneydoğu Anadolu’da isyan çıkartarak 7 vilayetimizin isyancıların eline geçmesiyle, cumhuriyet hükümetlerine zor günler yaşatmışlardır. Neden Araplar okullarında Türkçe dersler vermiyorlar? Beyler sizin bu aşkınız ne yazık ki karşılıksız bir aşk. Sonu hüsranla bitecek. Çünkü; ilim, bilim, fen, medeniyet, teknoloji, uzay bilimleri, genetik bilimleri hiç biri ile yakından uzaktan ilgisi olmayan bu milletin ve bu dilin Türk çocuklarına dayatılmasının altında yatan sırrı bize de açıklamalı ve aydınlatmalısınız. Kur-an’ı dünya dillerine çevrildi diye sevinirken Türkçe okunmasına neden karşısınız? Yoksa Kur-an’da bizim bilmediğimiz ve bir türlü açıklanmayan gizli bir ayet mi var? -Türkçe okunması haramdır ve yasaktır! İşte tüm sıkıntı Atatürk. O büyük insanın en büyük düşmanları siyasal İslamcılar, emperyalist devletlerin uşakları, Türk Milleti’ni tarih sayfasından silmek için tutulmuş, özel olarak tarikat şeyhlerinin ocaklarında, tekkelerinde, zaviyelerinde, kucaklarında yetiştirilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Atatürk devrimlerinin yok edilmesinde kullanılan ABD, CIA, Mossad ve AB devletlerince kullanılan, etnik ayrıcalığı körüklemek için de dil birliğini bozmaya çalışan, bilerek veya bilmeyerek sırf Atatürk’e karşı koymak uğruna, onlara hizmet edenlerdir. Veliler; üniter devlet yapısının, birlik ve beraberliğin bozulmasını istemeyen vatan severler, yabancı dillerin minicik beyinlere, henüz kendi dilini öğrenmeden zorlanmasına, karşı çıkmak zorundalar. ‘Ne Mutlu Türk’üm diyene’ sözünü Apo istedi diye kaldıranlar, şimdi de Ne Mutlu Arap’ım dedirtmek için mi uğraşıyorlar? Yazık ediyorsunuz güzelim cumhuriyetimize, Yazık edeceksiniz Türk çocuklarına.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.