Konya
°C
Yeni Meram

MEVLANA’DAN ANLATILAR

MEVLANA’DAN ANLATILAR-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
10.01.2018 10:42
10.01.2018 14:21
0
7999
ABONE OL
Toplantıya katılan Mevlana’ya sorarlar; - Başköşe neresidir? Bulunduğu yerden kalkıp kapı dibini yeğleyen Mevlana soruyu yanıtlar; - Âşk adamı için başköşe sevgisinin kucağıdır. .--- Hz. Mevlâna’nın öğrenicisi anlatır; “ Bir gün hocamın mübarek cemalini ve tatlı sohbetini arzulayarak huzuruna gitmek için yola koyuldum. Karşıma, fevkalâde güzel “bir kadın” çıktı. İster istemez baktım. Bu, günah değildi. Ama güzelliği kalbime işlemişti; 2. kez bakmanın günah olacağını bile bile başımı çevirip bir daha bakmak istedim. İşte o anda bir el, şiddetli “bir tokat” vurdu bana, öyle ki; canım yandı. Gözümden kan aktı. Ama hak etmiştim. “Yabancı bir kadına” bakmanın cezasını görmüştüm. Kan durduktan sonra hocamın bulunduğu mescide gittim. Yanındaki kimselere nasihat ediyordu. Bir kenara oturdum. Dinlemeye başladım. Hocam bana baktı. Sonra cemaate dönüp buyurdu ki: Birisi buraya gelirken güzel ‘bir kadın’ görmüş; 2. kez bakayım derken o anda ‘bir el’ belirip, kendisine şiddetli bir ‘tokat’ vurmuş! Tokadın dehşetinden gözünden kan akmış. O esnada gaipten bir ses duymuş; “Bir bakışa bir tokat, ikinciye ikinci tokat!” Hocam bunu anlattı. Sonra bana baktı. Gülümseyerek dedi ki; “İnsan, harama bakmaktan gözünü korumalı ki, ona el uzatmasınlar!.” ... Alaeddin Keykubat, Sultân-ül-ulemâ’nın bütün halka vaaz ve nasihat vermesini arzu etti. Meydanda kürsü kuruldu. Yanda bir mezarlık vardı. İnsanlar kürsünün etrafında toplandılar. Hâfızlar Yasin-i şerifi okuduktan sonra Sultân-ül-ulemâ hazretleri, bu sureyi tefsir etmeye başladı. Kıyametin kopmasını, Kabirden kalkmayı, Mahşerde toplanmayı anlattı. Halk dinliyordu. Sonra güneşin bir mızrak boyu yaklaşmasını, insanların grup grup ayrılmasını söyledi. Ayrıca; defterlerin uçarak ele gelmesini, mîzan terazisini, sırat köprüsünü, ceza ve mükâfatı hatırlattı. Uzun uzun anlattı. Ehemmiyetini bildirdi. Ardından; “İnanmayan yanar!” dedi ve daha sonra da ekledi; “Bu söylediklerimin hepsini kabul edip de Ehl-i sünnet itikadına uygun inanarak amel edenler, ebediyyen cennete girecektir!” Herkes duygulandı! Ağlamayan kalmadı. O gece yattılar. Rüyalarında, kabristanda yatan mevtaların Allahü teâlânın emriyle kefenleri boynunda kabirlerinden çıkarak; "Ey Allah’ın veli kulu! Bu anlattıkların doğrudur. Burada tümünü yaşıyoruz” deyip tekrar mezarlarına girdiklerini gördüler. --- Sultân-ül-ulemâ Muhammed Behaeddin Veled, hastalanıp olup yatağa düştü. Alaeddin-i Keykubat ziyaretinde dedi ki; " İnşallah tez zamanda sıhhate kavuşur, devletimizin başına geçersiniz. Biz de zât-ı âlinizin hizmetiyle şerefleniriz” Behaeddin Veled yanıt verdi; "Biz, bu hastalıkla fâni dünyadan hakiki âleme göç ederiz. Kısa zaman sonra siz de bize kavuşursunuz. İnşallah sizinle orada beraber oluruz!” Sonra helâlleştiler. Aradan üç gün geçti... Öğleye doğru “Kelime-i şehadet” getirerek ruhunu teslim etti. Onun ölümünden sonra Alaeddin-i Keykubat günlerce ata binmedi, sarayında tahtına oturmadı. Kuru hasır üzerine oturarak taziye için gelenleri karşıladı. Hatimler yaptırdı. Yoksulları doyurdu. Garip ve öksüzleri giydirdi. Sevabını, hocası Sultân-ül-ulemâ hazretlerine gönderdi... --- Bir öğrenicisi anlatır: “Rüyamda, Sultân-ül-ulemâ'nın mübarek başını, Arş'a kadar yükselmiş gördüm; sordum ‘Hâliniz nasıldır?’ Bu soruma şu yanıtı verdi; “Bana cevaben ‘Oğlum Celâleddin-i Rumi'nin ilim ve amellerinin nuruyla yüksek derecelere ulaştım. Oğlumun mertebesine, bütün veliler ve melekler gıbta ediyorlar. Ondan çok memnunum” ... Hz. Mevlâna’nın adı Celâleddin'dir. Belh şehrinde dünyaya gelir. Anadolu’ya, dönemki betimlemesiyle yani Rum diyarına göç eder. Bunun için “Rumî” diye anılır .Daha çocukken manevi bağlamda kimi halleri vardır. Büyük düşünür olan Babası farkındadır: Ancak endişe eder; çocuktur. Öğrenicilerinden birine der ki; “Oğlum Celâleddin'i gözet” Öğrenici sorar; “Neden efendim?” Yanıt verir; “Çünkü onu melekler ziyaret ediyor, melekût âleminde onu gezdiriyorlar. Bunlar iyi güzel. Ama o, henüz küçüktür. Korkarım aklına zarar gelir!” --- Büyük düşünüre sordular; “Şehitler ölüm acısı duyar mı?” Yanıt verdi; “ Suçsuz Müslümanları, kadınları ve çocukları öldürürlerse öldürülen insanlar şehit olur ve öldürülürken yapılan işkencelerin acısını duymazlar.” Bunu duyanlar hayretler içinde sordular; “Hiç mi duymazlar efendim?” Yanıt verdi; “Evet, hiç duymazlar, hatta ölürken kabirde kendisine ihsan edilecek olan cennet nimetlerini görerek çok sevinir ve neşelenirler” ... Mevlana anlatıyor; ■ Bir gün Konya çarşısında atımla geziniyor, eve öteberi almak için çevreyi kolaçan ediyordum. Birdenbire karşıma pejmürde kılıklı, saçı-sakalı birbirine karışmış bir pir-i fani çıktı. Atımın dizginlerini sıkıca tutup sordu ; - Şimdiye dek neler yazdın, neler okudun anlat bakalım evlât? Açıkçası bu sorgudan hiç hoşlanmamıştım. Bu adam hangi cüret ve cesaretle atımı durduruyor ve benden hesap soruyordu. Ben yalnız Konya'da değil, tüm yakın ve uzak çevrede bilinen, aranan, sohbetine doyulmayan, bilge, fazıl ve feraset sahibi, kitapları okunan bir insandım. “Kimsin, nesin, nerelisin?” diyecektim, ama adamın gözlerinde şimşekler çakıyor, sabit bakışlarla ezecekmiş gibi süzüyordu. Adama şu yanıtı verdim; - Çok kitap okudum, çok kitap yazdım! İhtiyar güldü; - Boşuna okuyup nafile yorulmuşsun çocuğum. O yazdıklarının hepsini yırt at, ya da yak! Yanıt verdim; - Ne münasebet, ben onları yazabilmek için yıllarca kitap okudum. O hiç oralı olmadı. Elleriyle atımın dizginlerinden sımsıkı tutarak aynen şöyle konuştu ; - Sen kendini oku evladım, kendini oku ! İşte ne olduysa ondan sonra oldu; donup kaldım. Uzun süre hareketsiz at sırtında kalmışım. İhtiyar doğru söylüyordu. Gerçekten ertesi sabah yazdıklarımın hepsini attım. Okuduklarımı da yaktım. Benim hocam, benim öğretmenim,benim velinimetim,benim mürşidim işte bu Tebrizli Şems'ti. Ona Şems-i Tebrizi derler. Ondan çok şeyler öğrendimse de, öğrendiklerimin aslı ve esası tek sözcükte gizlidir. Allah'ın tekliği, birliği ve benzemezliği olan Tevhid!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.