MEVLANA BU ŞEHRİN TALİ DEĞİL, ASLİ GÜNDEMİ OLMALIDIR!

Karaman’dan Konya’ya doğru yola çıkan kervan tam 790 yıl önce bugün ulaşmıştı Konya’ya. Konya Sultan-ül Ulema Bahaeddin Veled’i ve onun yanındaki gönül ve mana erlerini getirmişti Konya’ya, Konya’da Selçuklu’nun Uluğ Keykubad denilen Sultanı Alaeddin Keykubad vardı. Gönlü geniş, ufku geniş, alimlere, ulemalara, ilim adamlarına Konya’nın ve gönlünün kapılarını ardına kadar açmıştı. O sevgiyle, o aşkla karşıladı Karaman’dan yani Larende’den gelenleri. Mevlana Celaleddin gencecikti o zamanlar. Gelenler arasında, Mevlana’nın hocası Burhanettin Tirmizi’de bulunuyordu. Kaynaklar, Sultan Alaeddin Keykubad ve Konyalıların, Karaman’dan gelen kervanı büyük bir sevgi ve muhabbetle karşıladığını kaydeder. Bugün temsili karşılamalar ve programlarla geçmişi yad etme, hatırlatma ve yaşatma adına bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Son üç yıldır Karaman’dan Konya ya yapılan “Uluslar arası Sevgi ve Barış Yürüyüşü” bunun bir nişanesi. Mevlana, babası, hocası ve onların yanlarında gelen Horasan Erleri, gönül postlarını Konya’ya serdiklerinde, Konya’nın manevi havası bir başka değişmişti. Konya o tarihten sonra, manevi işaretler alan gönül erlerinin birer ikişer geldiği, yerleştiği bir şehir olmuştu. Konya, Enbiyalar ve Evliyalar şehri. Bu şehre hep birlikte cümlemiz Diyar-ı Mevlana demişiz! Adına yaptırdığımız Mevlana Kültür Merkezinde, yılın her ayına yayılan Sema gösterileri sunmuşuz yerli ve yabancı bütün ziyaretçilere. Mevlana ailesi, 790 yıl ötelerden yine yola çıktı. Bize gelince… 2007 Mevlana yılında dahi, gerekli hazırlığı yapamayan… Kurumları, ilgilenenleri, konuyu bildiği söylenenleri birbirinden kopuk çalışan… Lokomotif kurumu, diğer kurumlarla istişare gereği bile duymayan… Mevlana’ya ulaşabilmeyi, gidebilmeyi, varabilmeyi bir sonraki yıla taşımaya devam eden bir hal ve ahval içerisindeyiz. Konya’ya girdiğimde, Mevlana kokusu alamıyorum diyen ziyaretçilere verecek bir cevabı olan var mı? Mevlana Türbesine yada yaygın ismiyle Mevlana Müzesine nasıl gidilir, nereden gidilir, noktasında var olan eksikliklerimizi aradan geçen yıllara rağmen tamamlayamadık. Mevlana’ya giden yolların tarifi, yön levhaları, açıklamaları Mevlana etkinlikleri öncesine sıkıştırılıp, geçiştirilecek bir konu olmaya devam ediyor. Mevlana’ya nereden gidilir diye yol soran insanlara sorumlu arkadaşlarımız hiç mi rastlamadılar? Laf başında Konya’nın en büyük markası Mevlana’dır deniyor ya! Marka keşke lafta kalmasaydı! Marka olmanın gereklerini neden bu kadar önemsemedik, neden bu kadar ağır ve hantal davrandık? Bu işin cevabını boşuna aramayın! Dünde yoktu, bugünde yok! Vatandaşımız, adama sorarlar, geçen yıl şu şu aksaklıklar oldu, bu yıl bunlar giderildi mi diye soruyor! “Kem, küm…” gibi cevaplar alabilseniz dahi ne mutlu! Mevlana programlarını bütün bir yıla yaymama konusunda bir arpa boyu yol gitme! Olan programlar karşısına alternatif programlar icat etmeyi düşün! Sonra, senin karşına neden alternatif Şeb-i Aruslar çıkarıyorlar diye derinden derinden düşüncelerin içinden çıkama! Üstüne üstlük, dünyada Hz. Mevlana’ya olan sevgi, saygı ilgi, artıkça artsın! Konya, bütün yolların kesişme noktası olsun çıksın! Ve bunu görmeme gibi bir kısır döngünün içinde girdaplara düşmüş olanlardan ol! Bu ne mi demektir? Dut yemiş bülbüller nasıl cevap versinler bu sorulara? Ne mi diyorlar? Hoş geldin Mevlana! Ne iyi ettin de geldin Konya’mıza! Geldin gelmesi ne de! Lakin, fakat, ancak, amma… Konuşun, konuşun…bir yığın mazeretler ve gerekçelerle sıralanan cümleler kurun içten içe… Nasıl anlatalım, nasıl söyleyelim? Hem hiçbir şey yapmayacaksınız! Hem, yılda en az beş milyon ziyaretçi bekleyeceksiniz… Şehrimizde kalmıyorlar, yemek yemiyorlar, alışveriş yapmıyorlar diye kara yaslar bağlayacaksınız! Sevgili okurlar; Konya denen bu tarihi kitabı, tersinden okumaya çalışanlarla gidilen yol, anca bu kadar olur diyenlere katılmak ve itibar etmek istemiyoruz! Mevlana’yı karşılamakla, karşıladık, hoş geldi, sefalar getirdi demekle iş bitmiyor. Mevlana gibi bir değerin kıymetini tam olarak anlayabilmiş değiliz. Mevlana şehrinde, Mevlana’yı hatırlatan, çağrıştıran, bu şehir Mevlana şehridir dedirtebilecek görsellikten mahrumuz. Şehrimizi yönetenleri bu konuda söz sahibi olanlar, bu görselliği, bu gözlere de hitap edebilecek şehrin fiziki görüntüsünü Mevlana’yı anma haftalarında bile şehre ve gelen ziyaretçilere yaşatamadılar! 2007 Mevlana yılından beri ıskaladığımız ve ısrarla ıskalamaya devam ettiğimiz dramatik bir gündem maddesidir Mevlana. Mevlana’yı asli gündemden saymayıp, tali gündem maddeleri arasında kaybetmeye kalkanların, kazandığını gören olmadı!