Konya
°C
Yeni Meram

Merhametten Suriyeli Mazarratı Doğdu!

Merhametten Suriyeli Mazarratı Doğdu! - Hanefi Aytekin - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
22.05.2017 04:44
0
5692
ABONE OL
Dini vecibelerimiz bize merhametli olmayı emreder. Şu kadarki merhametin mazarrata dönüşmemesi de yine dini vecibelerimizdedir. Ülkemizde beş milyondan fazla Suriyelinin nüfusumuz içine harmanlanarak, bizimle birlikte yaşadığı gerçeği de hepimizin malumudur. Merhametimizin mazarrata dönüşmemesi tedbirini almak devlet olma özelliğinin en baştaki ödevlerindendir. Osmanlı zamanında Avrupa’dan sürülüp atılan Yahudileri bağrımıza basarken, sadece insan olmamız icaplarını çalıştırıp, bu Yahudileri göz bebeğimiz İstanbul gibi illerimize iskan etme kararımız dünya insanlık alemine bir yüce örnek olmuştu. Ülkemizde iskan edilen Yahudileri askerlik hizmeti mecburiyetine tabi tutarken, onlara asla ve asla silah vermeyip, en zayıf ihtimallerle bile onların ülkemiz ve insanlarına zarar vermemeleri tedbirleri alınmıştı. Öğrencilik yıllarındaydı. Askere alınmış Yahudilerden bir bölük asker, bizim Özden Teknik Tarım Okulunda istihdam edilip, silahsız askerler olarak bedenen çalıştırılıp, yararlı hale getirilmesi hamleleri içinde, Özden Teknik Tarım Okulu ile Sarayönü arasındaki yolda hafriyat ve blokaj taş döşeme işlerinde çalıştırıldıklarına tanık olmaktayız. Balkan göçmenleri, Çeçenler, Tatarlar kendi ırkımızdan olmaları avantajına rağmen bir başıbozukluk içinde ülkemiz geneline yayılıp iskan edilmek yerine, belli merkezlerde istihdam edilerek disipline edilmişlerdi. Bizim Avrupa’ya çalışmaya giden gurbetçilerimiz halen bile gittikleri yerlerde disiplinli bir iskan planına tabi tutulmaktadırlar. Hal böyleyken gelin görün ki bizim ülkemize sığınan Suriyelilerin sayıları beş milyonu bulurken, denetim ve kontrol mekanizması süzgecinden geçirilmeden hurra bu ülke insanı içine salınıp, ülkesini kurtarma çabası içinde olanlardan ayrı adeta asker kaçağı konumunda bizim ülkemize sığınmışlardır. Bu sığınmacılar özlük haklarında adeta bizim öz vatandaşlarımızla yarışır konumdadırlar. Özel mahaller ve iş merkezleri kurdular ve hatta vatandaşlık haklarında yarışır olurken sığınmacı yerli kavgaları ayyuka çıktı. İşin acı ve korkutucu tarafı, Sığınmacı nüfusumuz dışarıdan yeniden kabul yapmasak bile yılda yetmiş bin bebeğin nüfusumuz içine karışması, şimdilerde 835 bin çocuğun büyük bölümünün eğitimden yoksun haliyle sosyal hayatımıza onarılmaz yaralar açmaktadır. Suriyeli kadınlar, kılık kıyafetimize adeta meydan okuyup olumsuzluklar yaratırken, erkekler entarili görünümleri ile 90 yılda büyük özverilerle yaptığımız Cumhuriyetin kazanımlarına keza meydan okumaktadırlar. Eğitim alamayan Suriyeli çocuklar, cemiyetimiz içinde suçlular ordusunu teşkil ederken, kaybettiğimiz değerlerin sözde merhametimizle kazandıklarımızı kat kat fazlasıyla alıp götürmüş ve Cemiyetimizde, sosyal ve kültürel hayatımızda derin yaralar açılmaktadır. TBMM’nin ve Hükümetimizin bu kanayan yaraya mutlak surette merhem olması mecburiyeti ortadadır. Sonra iş işten geçmiş olur ki, geri dönüşüm işe yaramayabilir. Biz ‘zararın neresinden dönersen kar odur’ vecibesini yaşayıp, gelecek neslimize sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Yetkililerimize YÜCE YARADANIN KOLAYLIKLAR İHSAN ETSİN dualarımızla.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.