Meme kanserinden korunma yolları

Medical Park Samsun Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Dilek Erdem, meme kanserinin belirtileri, nedenleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Dr. Erdem açıklamasında, “Meme kanserinde erken tanı büyük önem taşıyor. Her kadının, belirli aralıklarla memelerini muayene etmeleri ve herhangi bir bulguya rastladığında sağlık uzmanlarıyla görüşmeleri gerekiyor. Bu bağlamda kadınların meme kanserinin belirtilerini ayrıntılı olarak öğrenmesi gerekiyor” dedi. Tanı konulmadan önce doktorların meme ve koltuk altını muayene ettiklerini söyleyen Dr. Dilek Erdem, “Daha sonra ise hastanın yaşına göre bir takım tetkikler uygulamaktayız. Hastada bir kitle olduğunu düşünüyor ise mamografi ve beraberinde ultrason yapılmasını istiyoruz. Özellikle birden fazla kitle olmasından şüphelenen durumlarda ise ayrıca MR çekilmesi istenir. Kitleden biyopsi alınarak da hastalığın teşhisi konuluyor” diye konuştu. Uzm. Dr. Dilek Erdem, “Tümörün koltukaltına yayılıp yayılmadığını anlamak için lenf bezleri; sentinel lenf düğümü biyopsisi ile kontrol ediliyor. Meme kanseri bekçi lenf düğümü biyopsisinde;radyoaktif madde ve mavi boya tümörün etrafına enjektörle veriliyor. Mavi boya ile boyandığı görülen veya radyoaktif madde sayacı ile radyoaktif maddenin tutulduğu belirlenen bekçi lenf düğümü (nodu) bulunuyor. Meme kanserinin sıçraması muhtemel olan lenf düğümleri kolaylıkla ortaya çıkarılıyor. Böylelikle eski tanı yöntemlerinin aksine; hastanın yaşam kalitesini bozmadan, lenf nodları hakkında bilgi ediniliyor ve lenf nodları çıkartılıyor” şeklinde konuştu. Meme kanserinde cerrahi müdahale hakkında da bilgi veren Dr. Erdem, “Meme kanseri ilk evrede ise doktorlar genellikle öncelikle cerrahi, cerrahiler arasında da meme koruyucu tedaviyi tercih ediyor. Meme tümörü, etrafında sadece temiz doku kalacak şekilde temizleniyor. Hastalığın evresine göre, hormon tedavisi, radyoterapi ve kemoterapi yöntemleri de uygulanabilmektedir” açıklamasında bulundu. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Dilek Erdem şu bilgileri verdi: “Kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler sonrası bazı hastalara hormon tedavisi adı altında çeşitli ilaçlar veriliyor. İlk iki yıl üç ayda bir, sonraki iki yıl ise altı ayda bir, beşinci yıldan sonra ise yılda bir kontrole çağırılıyor. Kontrolde hastanın tüm sistematik muayenesi yapılıyor, kan tahlilleri isteniyor. Her meme kanseri tedavisi görmüş hastanın; yıllık mamografi, meme ultrasonu, karın ultrasonu, akciğer grafisine bakılıyor. Menopoz döneminden sonra tedavi görmüş bir hastanın ise ayrıca kemik mineral yoğunluğuna bakılması gerekmektedir. Meme ve koltuk altında kitle, meme başında akıntı, meme başının içe çökmesi, meme dokusunda portakal kabuğu görünümü en önemli belirtilerindendir. Birinci derece akrabasında meme kanseri olanlar, hiç doğum yapmamış ya da 30 yaşından sonra doğum yapmış olanlar, erken yaşta adet görmeye başlayanlar ve geç menopoza girenler risk altındadır.”