Konya
°C
Yeni Meram
28.12.2015 20:58

Mehmet Akif ve İstiklal Marşı

Mehmet Akif ve İstiklal Marşı - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
28.12.2015 20:58
0
3858
ABONE OL
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır,   parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. --- Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal... Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!” (Mehmet Akif) *** Tarihin sayfalarını çeviriyor, 12 Mart 1921’e gidiyoruz. Bu tarihi gün, İstiklal Marşımızın TBMM’de onay görmesinin 94. yıldönümüdür; kutlu ve mutlu gündür. İstiklal Marşımızın sözlerini yazan Mehmet Akif, Edebiyatımıza damgasını vuran soluklu büyük bir şairdir. Mehmet Akif, I. Dünya Savaşı'nda İstanbul’un işgali üzerine Ankara'ya kaçtı, Milli Mücadele'ye katıldı, güç koşullarda yürütülen Kurtuluş Savaşına manevi katkılarda bulundu. Cumhuriyet sonrası yanlış anlaşılmasına üzülerek Mısır'a gitti ve 11 yıl kaldıktan sonra siroz hastalığına yakalanarak İstanbul’a döndü; Cumhuriyet yönetimi tarafından saygıyla karşılandı. “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?   “ Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. ( Mehmet Akif) --- Mehmet Akif,  1873 yılında İstanbul'da doğdu; 27 Aralık 1936'da aynı kentte öldü. Bir medrese hocası olan babası doğumuna ebced hesabıyla tarih düşerek ona "Rağıyf" adını verdi,  bu sözcük anlaşılmadığı için çevresi onu "Âkif" diye çağırdı.  Babası Arnavutluk Şuşise köyünden, annesi ise aslen Buharalıdır. İlköğrenimine Fatih'te Emir Buhari mahalle mektebinde başladı. Maarif Nezareti'ne bağlı iptidaîyi ve Fatih Merkez Rüştiyesi'ni bitirdi. İslami bilgiler ve Arapça alanında babası yetiştirdi. Rüştiye'de  "hürriyetçi" öğretmenlerinden etkilendi. Fatih camii'nde İran edebiyatının klasik yapıtlarını okutan Esad Dede'nin derslerini izledi. Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca bilgisi dikkati çekti. Mülkiye'nin idadi (lise) bölümünde okurken şiirle uğraştı. Edebiyat hocası İsmail Safa'nın izinden giderek yazdığı mesneviler şair Hersekli Arif Hikmet tarafından övgüyle karşıladı. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine bir yüksek okul seçmek zorunda kaldı; Baytar Mektebi'ne girdi ve birincilikle mezun oldu. --- Garp Cephesi Komutanı Albay İsmet, (İnönü) Milli Eğitim Bakanlığı'na milli bir marş yazılıp bestelenmesini önerdi. Açılan yarışmaya 724 eser katıldı ancak hiçbirinin Kurtuluş Savaşı'nın heyecanını yansıtmadığı sonucuna varıldı. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, milletvekili olan Mehmet Akif'ten yarışmaya katılmasını istedi, o günkü parayla 500 lira ödüllü yarışmaya  “Milli duygular parayla ifade edilmez” görüşünde olduğundan yazmayı kabul etmedi. Hamdullah Suphi, Mehmet Akif'i yarışmayı kazandığı takdirde kendisine ücret ödenmeyeceği konusunda ikna etti. Bunun üzerine  “Kahraman Orduya” adadığı "Korkma, sönmez" diye başlayan ve Meclisin alkışlarla kabul ettiği marşı yazdı; Osman Zeki Üngör tarafından bestelendi. “Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arsa değer belki başım.” (Mehmet Akif) --- Mehmet Akif'e beste ve güfte arasında uygunluk sorunları olduğu başka bir marş yazılması gerektiğine şu tarihi yanıtı verdi;    "İstiklal Marşı bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Ben de bir daha yazamam. Yazmak için, o günleri görmek, yaşamak gerekir.  Marş o günlerin koşullarında yazılmıştı. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın." ---     Kimileri Mehmet Akif'in devrimleri kendi inançlarına aykırı gördüğünü, şapka giymemek için Mısır'a gittiğini iddia etti. Oysa Akif’in devrimlere karşı herhangi bir karşı tutumu olmadığı kanıtlarıyla ortaya çıktı; şapka konusunda da aynı iddia dile getirildi, ancak hastalanan Akif, bitkin bir halde İstanbul'a dönüşünde vapurdan inerken başında şapkası da vardı. --- “Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.   “Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!” (Mehmet Akif)
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.