Konya
°C
Yeni Meram

Makamlar, mevkiler geçicidir, asıl olan adamlıktır

Makamlar, mevkiler geçicidir, asıl olan adamlıktır-Adem ALEMDAR- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
26.10.2020 01:25
25.10.2020 15:31
0
8091
ABONE OL
İnsan biriktirmemiz lazım. Hem devletimizi, hem milletimizi hem de ailemizi emanet edebileceğimiz insanlar biriktirmeliyiz. Değirmende buğday öğütür gibi öğütüp atıyoruz iyisine kötüsüne bakmadan insanları… Fırsat vermeliyiz gençlerimize, gönüllerini okumaya çalışmalıyız onların. Adam olsunlar diye emek vermeliyiz hep. Diplomanın ya da geçici makamların değil, ‘adamlık’ın önemli olduğunu öğretmeliyiz. Birikmiyorsa yetiştirmeliyiz. Öyle okullarımız olmalı ki, burada kendisinden çok milletini, devletini, dinini, bayrağını önceleyen, gerektiğinde tereddütsüz canını veren insanlar yetiştirmeliyiz… Çocuklarım, “Baba biz ne olalım” dediklerinde, “Adam olun, gerisini Allah verir” derim hep… Bir makamı meşgul ederken de o makamdan inildiğinde de benzer değer gören kişi adamdır. Zenginlikten fakirliğe düşünce de baş köşede yer gösterilen kişidir adam. O her şart ve halükarda sokakta yürürken selam verilen ve alınan kişidir. Daha dün kadar yakın bir zamanda başbakanlık, bakanlık, başkanlık yaparken bugün etrafınızda kimse yoksa size ne denir… … Hz Ömer (ra) bir gün dostları ile otururken, “Allah’ın kabul edeceği tek bir dileğiniz olsa ne isterdiniz?” diye sormuştu. Oradakilerden biri, “Benim şu oda dolusu gümüşüm olsa da, onu Allah yolunda harcasam” dedi. Bir başkası, “Bu oda dolusu mücevherim olsa da Allah yolunda harcasam” dedi. Herkes dilediğini söyledikten sonra, oradakiler, “Ya Ömer peki sen ne isterdin?” diye sordular. Hz. Ömer (ra), “Ben de Ebu Ubeyde bin Cerrah, Muaz bin Cebel ve Huzeyfe bin Yeman gibi bir oda dolusu adam isterimdim ki, onları Allah yolunda görevlendireyim” diyerek herkesi duygulandıran ve düşündüren dileğini dillendirdi… Hz Ömer bile sahabeler arasında donanımlı özel adamlar arzuluyorken biz bu konuya bigane kalamayız. … Eski bir bakandan bir konferansta konuşma yapması istenmişti. Elinde kağıt kahve bardağı ile kürsüye çıktı ve konuşmasına başladı. Ama kafasının başka yerde olduğu sanki anlaşılıyordu. Daha bir iki cümle söylemiş iken durdu, kahve bardağından bir yudum aldı ve sonra bir süre bardağı kaldırıp baktı. Derin bir nefes aldı ve “Biliyor musunuz ne düşünüyorum? " diye sordu. "Bu konferansta geçen yıl da, hem de aynı kürsüde konuşmuştum. Tek bir fark vardı o zaman hala bakanlık görevim sürüyordu. Buraya gelirken bana business class bileti alınmıştı, hava alanında beni bir limuzin ve eskort araba bekliyordu. Beni önce bir otele götürmüşlerdi. Otel müdürü beni otelin kapısında karşılamış ve kral dairesine çıkarmıştı. Ertesi sabah lobide benim odadan inişimi bekleyen bir heyet vardı. Beni yine aynı limuzinle bu salona getirmişlerdi. Özel bir kapıdan içeri almışlardı. Çok şık bir bekleme odasında konferansı beklerken porselen bir kapta kahve ikram etmişlerdi. Sonra da beni salona aldılar ve en ön sırada ayrılan yerime geçmiştim." Eski bakan derin bir nefes aldı, seyircilere gülerek bir süre baktı ve devam etti, "Fakat bu yıl karşınızda bir bakan olarak bulunmuyorum" bir an durdu ve sonra "Dün buraya kendi ödediğim uçak bileti ile uçtum. Beni hava alanında kimse karşılamadı. Otele taksi ile geldim. Kendi odama kendim çıktım. Bu sabah buraya otelden yine taksi ile geldim. Kapıdan girerken güvenlikten geçtim, hüviyetimi alıp listede olduğuma emin olmadan salona almadılar bile. Sonra da bulabildiğim yerde oturdum. Canım kahve istedi ve görevliye sordum, bana dışarıda kahve makinesi olduğunu söyledi. Ben de çıktım ve şu gördüğünüz kağıt bardağa kahveyi kendim doldurdum." Seyirci gülmeye başlamıştı. Eski bakan devam etti, "Sanıyorum geçen yıl porselen bardak bana sunulmamıştı. Makamıma sunulmuştu. Benim asıl bardağım işte bu." Konuşmanın bu noktasında gülüp alkışlayan seyircilere kahve bardağını kaldırıp gösterdi. Alkışlar bitince de şunları söyledi, "Size verebileceğim en iyi ders bu işte. Bütün o övgüler, hizmetler, avantajlar; rütbeniz, rolünüz, makamınız içindir. Size ait değildir. Ve bir gün makamınızı görevinizi bitirdiğinizde porselen bardağınızı halefinize verirler. Çünkü aslında hep layık olduğunuz kağıt bardaktır.” … Kimin elinde fırsat varsa gereğini yapsın. Zengin fakiri gözetsin, yönetici elemanlarını dinlesin, garibin işi çözülsün. Yarın hepsi için geç olur ve pişmanlık fayda vermez. Selametle…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.