Lösemili küçük Mahmut'un en büyük destekçisi üvey babası

Konya'da 2 yıl önce lösemi teşhisi konulan 8 yaşındaki Mahmut'un bir an olsun başından ayrılmayan ve onu "Bu çocuk bana Allah'ın emaneti" diye sahiplenen üvey babası, bu süreçte küçük çocuğun en büyük destekçilerinden biri oldu. İki çocuk annesi Nadire Uğuz (35), 6 yıl önce eşinden boşandı. Bir süre sonra hayatını Muhsin Uğuz ile birleştiren anne Uğuz, bu evliliğinden bir de kız çocuğu dünyaya getirdi. Mutlu bir hayat süren ailenin yaşantısı, Mahmut'un rahatsızlanmasıyla hüzne döndü. Kulağının arkasında çıkan benler nedeniyle hastaneye götürülen çocuğa 6 yaşındayken lösemi teşhisi konuldu. Küçük yaşta büyük acılar çekmeye başlayan Mahmut, bir yıl hastanede tedavi gördü. Tedavisi evde devam eden, iyileşip arkadaşlarıyla dışarıda oynayacağı günleri bekleyen küçük Mahmut'un en büyük hayali, tribünde Beşiktaş maçını izlemek. Lösemiye yakalandığı günden beri Mahmut'un başından ayrılmayan üvey babası Muhsin Uğuz da hastalık ve maddi zorluklara göğüs gererek, oğlu ve eşine büyük destek oluyor. - "Dileneceğim yine de çocuğun tedavisini yaptıracağım" Baba Uğuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üvey oğlu hastanedeyken her gün iş yerinden izin alarak yanına gittiğini söyledi. Sürekli izin aldığı için işten çıkarıldığını belirten Uğuz, "Artık iş bulamıyorum. İşteyken arayıp 'Kan gerekiyor' diyorlar. Ne yapayım, iş mi önemli can mı? Düzenli işim olsa kimseye muhtaç olmam, çocuğumun tedavisini tamamlarım. Bu da bana yeter" dedi. Maddi sıkıntılar nedeniyle oğlunun her istediğini alamamasına üzüldüğünü ifade eden Uğuz, şunları belirtti: "Oğlum üzüldüğünde direnci de çöküyor, hastalık nüksediyor. Kemoterapi almaya devam ediyor. Maddi sıkıntıya rağmen tedaviyi bırakmadık. Bu çocuk bana Allah'ın emaneti. Emanete ihanet edemem. Nereye kadar giderse, gerekirse dileneceğim, çocuğumun tedavisini yaptıracağım. Oğluma organik gıdalar verdiğimizde hücrelerindeki iyileşme hemen fark ediliyor. Normal domates salatalık yedirsen olmaz. Beslenmesine çok dikkat etmemiz gerekiyor." - "Ağladığı zaman paramparça oluyorum" Anne Nadire Uğuz da çocuğunun kansere yakalandığını duyduğunda buna inanamadığını anlattı. Oğlunun tedavi sürecinde çektiği acının tarif edilemez olduğunu aktaran Uğuz, şöyle dedi: "Çok kötü günlerdi. Onunla aynı acıyı ben de çektim. Mahmut renkli şekerlere bayılırdı. Zararlı olduğunu düşündüğüm için yemesine izin vermezdim ama benden gizli yerdi. Hala gözleri o şekerlerde. Almak istediğinde dayanamıyorum, ağladığı zaman paramparça oluyorum. Anneler çocuklarının yediklerine dikkat etsin. Gerçekten çok zor bir süreç. Oğlum tek başına dışarı çıkıp oynayamıyor. Kısıtlı bir hayatı var." Uğuz, oğlunun ellerinde kemoterapi nedeniyle siğillerin çıktığını dile getirerek, "Ellerinden utanıyor, başka bir hastalık istemiyor. 'Anne ben de iyileşip arkadaşlarımla koşmak istiyorum, okula gitmek istiyorum' diyor. Bunlar beni yıkıyor. Bu zorlu süreçte en büyük destekçim eşim. Beni sürekli sakinleştiriyor. Ağladığım zaman 'Oğlumuz iyileşecek, sadece biraz daha zamanı var. Kendine hakim ol' diye teselli ediyor" ifadelerini kullandı. Küçük Mahmut da kendisi gibi lösemi hastası arkadaşlarının da bir an önce iyileşmesini istediğini belirterek, "Oyuncaklarımı ve Beşiktaş'ı çok seviyorum. En büyük isteğim Beşiktaş'ın maçını tribünde izlemek" sözlerine yer verdi.