Konya
°C
Yeni Meram

Kur’an’dan Rahmet Esintileri: Yirmi İkinci Cüz (2)

Kur’an’dan Rahmet Esintileri: Yirmi İkinci Cüz (2)- Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
03.08.2019 05:54
02.08.2019 14:58
0
7345
ABONE OL

Zayıf ve güçsüzlerin büyüklük taslayanlara sitemi

İnkâr edenler, “Biz bu Kur’an’a da ondan önceki kitaplara da asla inanmayız” dediler. Zalimler, Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman hâllerini bir görsen! Birbirlerine laf çevirip dururlar. Zayıf ve güçsüz görülenler, büyüklük taslayanlara, “Siz olmasaydınız, biz mutlaka iman eden kimseler olurduk” derler.

Büyüklük taslayanlar, zayıf ve güçsüz görülenlere, “Size hidayet geldikten sonra, biz mi sizi ondan alıkoyduk? Hayır, suçlu olanlar sizlerdiniz” derler.

Zayıf ve güçsüz görülenler, büyüklük taslayanlara, “Hayır, bizi hidayetten saptıran gece ve gündüz kurduğunuz tuzaklardır. Çünkü siz bize Allah’ı inkâr etmemizi ve O’na eşler koşmamızı emrediyordunuz” derler. Azabı görünce de içten içe pişmanlık duyarlar. Biz de inkâr edenlerin boyunlarına demir halkalar geçiririz. Onlar ancak yapmakta olduklarının cezasını göreceklerdir.

Biz, hangi memlekete bir uyarıcı göndermişsek oranın şımarık zenginleri, “Biz, sizinle gönderileni inkâr ediyoruz” demişlerdir.

Yine, “Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çoktur. Bize azap edilmeyecektir” demişlerdi.

Ey Muhammed, de ki: “Şüphesiz, Rabbim rızkı dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler.”

Ne mallarınız ne de çocuklarınız, sizi bizim katımıza daha çok yaklaştıran şeylerdir! Ancak iman edip salih amel işleyenler başka. İşte onlar için işlediklerine karşılık kat kat mükâfat vardır. Onlar cennet köşklerinde güven içindedirler.

Âyetlerimizi geçersiz kılmak için yarışanlar var ya, işte onlar azap için hazır bulundurulacaklar.

De ki: “Şüphesiz, Rabbim rızkı kullarından dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Allah yolunda her ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (1)

Bu adamlar dünyadayken "Biz ne bu Kur'an'a ve ne de ondan önceki kutsal Kitaplara asla inanmayız" diyerek kendilerine gelen uyarılara karşı inatla karşı çıkmışlardı. İnatlarından dolayı inançsızlıklarında direnen bu insanların hesap gününde Rabb'lerinin huzurundaki durumları bu ayetlerle haber verilmiştir. O gün bu zalimlerin birbirlerini nasıl kınadıklarını, birbirlerini nasıl payladıklarını, nasıl suçlarını birbirlerine atmaya çalıştıklarını, ayetin ifadesi ile "birbirleri ile nasıl söz düellosuna giriştikleri"ni Rabbimiz haber vermektedir.

Zenginliklerinin, makam ve mevki sahibi olmalarının avantajını kullanan bu insanlar, kendilerinden istifade etmek isteyenlerin düşünce yapıları, inançları ve hayatları üzerinde hakimiyet kurmaktadırlar. Bu hakimiyet ile kendilerine bağlanan insanların düşünce ve yaşam tarzlarına müdahale etmekte, hürriyetlerine ipotek koymaktadırlar. Efendilerinin kölesi haline gelen insanlar inancına, düşünce yapısına aykırı da olsa bağlı olduğu efendileri ne derse ona göre hareket etmek zorundadırlar. Efendilerine itiraz hakları yoktur. Gücü kullanan da güce tapan da dünya hayatında birtakım menfaatler sağlayabilirler. Ebedi hayatın başlayacağı hesap gününde bu kazanımların hiçbir faydası olmayacağı gibi her iki tarafta birbirlerini suçlayarak kurtuluş arayacaklardır. Bu söz düellosunun her iki tarafa da hiçbir faydası olmayacaktır.

Şeytan düşmandır

Ey insanlar! Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (Şeytan) Allah hakkında sizi aldatmasın. Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır.” (2)

Hiçbir kimse başkasının günahını yüklenmez

Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez. Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarabilirsin. Kim temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş Allah'adır.” (3)

Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler

Şüphesiz, Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.

Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.” (4)

Cehennem azabı

İnkâr edenlere de cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler, cehennem azabı da onlara biraz olsun hafifletilmez. İşte biz, küfürde ileri giden her nankörü böyle cezalandırırız.

Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryad ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur.” (5)

Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuşkusuz Allah, kullarını görmektedir.” (6)

Kur’an’ı anlamak ve onunla amel etmek temennisi ile…

-----

  1. Sebe’ 31-39

  2. Fâtır 5-6

  3. Fâtır 18

  4. Fâtır 29-30

  5. Fâtır 36-37

  6. Fâtır 45

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.