Konya
°C
Yeni Meram

Kur’an’dan Rahmet Esintileri: Otuzuncu Cüz (2)

Kur’an’dan Rahmet Esintileri: Otuzuncu Cüz (2)- Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
14.09.2019 01:01
13.09.2019 16:05
0
6963
ABONE OL
Mü’minlerin kâfirlere güleceği gün “Mü’minler yanlarından geçtiğinde, birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı. Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı. Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı. Hâlbuki onlar, mü’minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi. İşte bugün de mü’minler kâfirlere gülerler.” (1) Yüzleri zillete bürünenler ve nimet içinde mutlu olanlar “Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi? O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir. Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır. Kızgın ateşe girerler. Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler. Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur. O, ne besler ne de açlıktan kurtarır. O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar. Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar. Yüksek bir cennettedirler. Orada hiçbir boş söz işitmezler. Orada akan bir kaynak vardır. Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.” (2) Yoksulu yedirmiyorsunuz “İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, “Rabbim bana ikram etti” der. Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der. Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz. Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz. Malı da pek çok seviyorsunuz. Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman, Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!? “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.” (3) Sarp yokuşu aşmak Malını Allah yolunda harcamayarak ahireti kazanamamanın ve ebedi hayatı kazanmanın yolu şöyle haber verilir; “Fakat o, (ucunda cennet olan) sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır. Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir.” (4) Nefsini arındıran “Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.” (5) Cimrilik yapmak “Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez. Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir. Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir. Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım. O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.” (6) Karşılık bekleyerek iyilik yapılmaz “Temizlenmek için malını hayra veren en muttaki (Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır. O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.” (7) Sahip olunan servetin de bir sorumluluğu vardır. Sorumluluğun gereği paylaşılması gerekenlerle paylaşmak mümini ateşten kurtarmaya vesile olurken, sorumluluğunu yerine getirmeyip servetini paylaşılması gerekenlerle paylaşmamak ise insanı ateşe sürükler. Bu ayetler servet sahiplerini ateşe karşı uyarmaktadır. İsteyeni azarlama “Öyleyse yetimi sakın ezme. El açıp isteyeni de sakın azarlama. Ve Rabbinin nimetini minnet ve şükranla an.” (8) İnsanı en güzel biçimde yarattık “İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.” (9) Rabbimiz’in kullarına ihsanı; okumak, yazmak, beyan etmek “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.” (10) Rabbimizin Peygamber Efendimize inzal buyurduğu ilk vahyi ‘alak’ suresinin ilk ayeti olan “Oku” emri olmuştur. Alak suresinde iki defa zikredilen ‘Oku’ emrinden hemen sonra gelen “O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.” Ayeti ile insanın bilgiye muhtaç olduğu ve öğrenme kapasitesinin olduğu belirtilmiştir. Kalem Suresinde de Kaleme yeminden sonra “(Kalem tutanların) yazdıklarına yemin olsun.” buyrularak insanın bilgi edinme vasıtalarından ikincisi olan kaleme Rabbimiz dikkatimizi çekmiştir. İradi bir varlık olarak yaratılan insana ‘Okumak, yazmak ve beyan etmek’ yetenekleri verilmiştir. Bu yetenekler doğru kullanıldığı ve değerlendirildiği takdirde hayatımızın anlamı ve yaşam kalitemiz bir kat daha artacaktır. İnsan bu yetenekleri ile kendisini yenileyecek, Rabbini daha iyi tanıyacak, kulluğunun bilincine varacak, insanlığa hayırlı hizmetlerin kapılarını aralayacaktır. Müslümanlar Kur’an’da bu kavramları (Okumak, yazmak ve beyan etmek) devamlı okudukları halde maalesef şuurlu ve anlam üzerine bir Kur’an okuyuşu sergileyemediklerinden kavramların içerisini boşaltmaktadırlar. Okuyuşlar papağan vari bir tekrardan öteye geçememektedir. Bunun için, Müslümanların Kur’an okumalarını yeniden gözden geçirmeleri gerekmektedir. Zerre miktarı hayır ve şer işleyen “Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir. 8. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.” (11) Çoklukla övünmek “Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. Hayır; ileride bileceksiniz! Hayır, Hayır! İleride bileceksiniz! Hayır, kesin olarak bir bilseniz. Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz. Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz. Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?” (12) Hüsranda olmayan insanlar “Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).” (13) Hüsranda olmamak için, merhamet sahibi olan Müslümanın aynı zamanda “merhamet tavsiye etmesi” gerektiği Beled Suresinde bildirilmektedir. İnsanları arkadan çekiştirmek “Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline! O, malının, kendisini ebedîleştirdiğini sanır. Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır. Hutame’nin ne olduğunu sen ne bileceksin? O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir. Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları hâlde) ateş onların üzerine kapatılacaktır.” (14) Yazıklar olsun o namaz kılanlara “Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı! İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.” (15) İman eden insan Rabbine sığınır “De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”” (16) “De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlâh’ına sığınırım.”” (17) Rasulullah (SAV) şöyle buyuruyor: “Birbirinizle ilginizi kesmeyiniz, birbirinize sırt çevirmeyiniz, kin tutmayınız ve haset etmeyiniz. Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz.” (Buhari, Müslim) “Haset etmekten sakının. Zira, ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi haset de iyilikleri bitirir.” (Ebu Davud) Kur’an’ı anlamak ve onunla amel etmek temennisi ile… ----- 1) Mutaffifîn 29-34 2) Ğâşiye 1-16 3) Fecr 15-24 4) Beled 11-18 5) Şems 7-10 6) Leyl 5-16 7) Leyl 17-21 8) Duhâ 9-11 9) Tîn 1-5 10) Alak 1-5 11) Zilzâl 7-8 12) Tekâsür 1-8 13) Asr 1-3 14) Hümeze 1-9 15) Mâûn 1-7 16) Felâk 1-5 17) Nâs 1-6
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.