Kulumu gece mescid-i haramdan mescid-i aksaya götürdüm

■Yine diller deme geldi şükranla bu gece Miraç Kandili şiiri Esti bad-ı saba revh u reyhanla bu gece Bu gece kullara haktan ihsanlar ulaştı Köpürdü gönüller feyz-i yezdan la bu gece ---- Sığındık öbek öbek dergâhına dildarın Geldi mücrimlerin affına ferman bu gece Cem oldu bütün ruy-i siyah ne kadar varsa İndi ruhlarına rahmet-i rahman bu gece.” *** Resul-i Ekrem’in Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya götürülmesine “İsra” ve buradan semaya çıkmasına “ Mi'ra” denir. Mi'rac'ın çeşitli hikmetleri vardr; ■ Üzücü Taif seferi sonrası yaratılmışların en şereflisinin mübarek kalbi çok incinmişti.  Rabbimiz, ona hiçbir Peygambere nasip olmayan nimetleri ihsan ederek taltif etti. ■ Rabbimiz dileseydi, Hz. Musa’ya Tur-i Sina'da tecelli ettiği gibi, Peygamberimize Nur Dağı ya da  başka mukaddes mekanda tecelli edebilirdi. Onun üstünlüğünü, bütün Peygamberlere, meleklerine göstermek için Mi'raç gerçeği yeğlenmiş oldu. ■ Mi'rac gecesi cennet- cehennem gösterildi. Ümmetinin kavuşacakları cenneti görünce çok memnun oldular. Bütün ibadetler vahiy ile, yeryüzünde duyuruldu ve farz kılındı,  Mü'minin mi'racı da namazdır. Bu fazilete kavuşan zat insandır. Dolayısı ile Mi'rac, bütün insanlar için onur kaynağıdır. ... Miraç nedir? Hz. Peygamber,  52 yaşında Receb Ayının 27. gecesinde Mekke’den Kudüs’e ve oradan göklere götürülüp getirildi. Bu yolculuğuna Miraç denilir. Başka anlatımla Recep ayının 27.gecesi Miraç gecesidir, Hz. Peygamberin  göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü ve Allahü teâlâ ile konuştuğu gecedir;  bu gecede tövbe ve istiğfar etmeli,  münâcât, tazarru ve niyâzda bulunmalıdır. Miraç, hem ruh, hem de bedenle olmuştur. Yüce Allah, dilediğini hızlı hareket ettirir.  İsrâ  suresinin ilk âyet-inde buyuruyor ki; “Kulumu gece Mescid-i harâmdan Mescid-i Aksâya götürdüm.” Kul, insandır. Ruha ya da insan haline kul denmez. Buhari’ de ve İslam bilgelerinin yorum ve tefsirlerinde, bütün kitaplarda, Hz. Peygamber’in “Kudüs’te, Mescid-i Aksâ’ya gittim, gördüm.” Bilgi  kaydı düşülmüştür. Mescid-i Aksa Kudüs’te vardı, Hz.Süleyman yaptırmıştı. Birkaç kez yıkılmış ve son olarak Hz. Ömer tarafından onarılmıştır. Hz. Muhammed’e en onurlu ihsanlardan biri  Onun Mi’râca çıkarılmasıdır. Bu mucizeyi Ondan başka hiçbir Peygambere verilmedi. Hz. Peygamber’in Mekke’den Mescid-i Aksâ’ya götürüldüğü, Kur’an’da bildiriliyor.  Mescid-i Aksâ’dan göğe çıkarıldığın ünlü hadisler haber veriyor ... Mi'rac’ı Peygamberimiz ilk kez amcası Ebû Tâlib'in kızı Ümmü-Hani'ye anlattınca O da  önce kutladı ve sonra da dedi ki: "Kureyş kâfirleri sizi çok üzüyorlar, alay ediyorlar, şimdilik bunu anlatmayın, ileride Müslümanların sayısı artınca anlatırsınız!" Peygamberimizin yanıtı şöyle oldu;     "Bunu saklayamam, anlatmam lâzımdır, emir de öyledir!" Hz. Peygamber Sabahleyin anlatınca karşısında bulunanlar sözlerin fırsat bildiler, ev ev Müslümanların kapılarını dolaşarak, böyle bir şeyin olamayacağını söylediler ve bazı zayıf imanlıları da caydırdılar. Ancak Hz. Ebu Bekir'e söylediklerinde onlara şöyle cevap verdi: "O söylediyse doğrudur.” ... Hz. Peygamber, 52 yaşında Receb Ayının 27. gecesinde Mekke’den Kudüs’e ve oradan göklere götürülüp getirildi. Bu yolculuğuna Miraç denilir. Başka anlatımla Recep ayının 27.gecesi Miraç gecesidir, Hz. Peygamberin göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü ve yüce Yaradan ile konuştuğu gecedir;  bu gecede tövbe ve istiğfar etmeli,  münacatta ve niyazda bulunmalıdır. --- ■ Bu gece iyi amel işleyen için, yüz yıllık takdirname vardır.(İ. Gazâlî) ... Miraç, hem ruh, hem de bedenle olmuştur. Yüce Allah, dilediğini hızlı hareket ettirir.  İsra suresinin ilk ayetinde buyuruyor ki; “Kulumu gece Mescid-i haramdan Mescid-i Aksâya götürdüm.” --- Kul, insandır. Ruha ya da insan haline kul denmez. Buhari’de, İslam bilgelerinin yorum ve tefsirinde Hz. Peygamber’in “Kudüs’te, Mescid-i Aksâ’ya gittim, gördüm.” kaydı düşülmüştür. Mescid-i Aksa Kudüs’te vardı, Hz. Süleyman yaptırmış, birkaç kez yıkılmış son olarak Hz. Ömer tarafından onarılmıştır. Hz. Muhammed’e onurlu ihsanlardan biri  Onun Miraca çıkarılmasıdır. Mucize başka hiçbir Peygambere verilmedi. Hz. Peygamber’in Mekke’den Mescid-i Aksâ’ya götürüldüğü, Kur’an’da bildiriliyor.  Mescid-i Aksâ’dan göğe çıkarıldığını da ünlü hadisler haber veriyor; ■ Buna inanmayan ise, bid’at ehli ve fâsık olur. Mi’râcın uyanıkken cesed ile olduğunu, Eshâb-ı kirâmın, Tâbiînin, hadîs, fıkıh ve kelâm bilginleri kutsal haberi vermişlerdir. Kimi hadisler de buna yöneliktir. Mirac çok kez olmuştu. Bunlardan biri uyanık iken ve cesed, ötekiler de yalnız ruh ile idi. Hazret-i Âişe,  düşünde ruh ile olan miraçlardan birini haber vermektedir. ...    ■Mirac’da, Cehennemde kokmuş leş yiyenlerin kimler olduğunu sordum. “Bunlar, gıybet ederek insanların etlerini yiyenlerdir” denildi.(Ahmedi)       ■ Mirac Gecesi’nde ateşten makasla kendi dudaklarını kesenleri görüp, kim olduklarını sordum. “İlmiyle amel etmeyen din adamlarıdır” denildi (Buharî, Müslim)    ■ Cebrail aleyhisselamla bütün gökleri geçerek Sidre-i Müntehaya geldim. Cenneti gösterdiler. Daha sonra elli vakit namazla dönerken Musa aleyhisselamı gördüm. Elli vakit namazın ümmetime zor geleceğini, dönüp namaz vakitlerini azaltmasını Allahü teâlâdan istememi söyledi. Azar azar kaldırılarak, sonunda beş vakte indirildi. (Müslim) --- "Bu şeb tulû-ı safâ-bahş-ı âfitâba kadar  Zemîne nûr yağar âsumân-ı bâlâdan  Gelir sımâhına her cezbedâr-ı îmânın  Nidâ-yı rahmet-i Hallâk Arş-ı A'lâ'dan (Bu gece, ta güneşin parlayarak doğduğu vakte kadar, yüksek semalardan yeryüzüne nur yağar. İman dairesinde yer alan inanmış herkesin kulağına bu gece Arş-ı Âlâ'dan Allah'ın ”Yok mu bana yönelen ki onu sahipleneyim, yok mu tevbe eden ki onu affedeyim” çağrısı gelir.) --- Peygamberlerin düşleri vahiydir; bunlardan  kuşku duymaya yol yoktur. Gözleri kapalı iken, mübarek kalpleri uyanıktır. Önceden ruhla olan Miraçlar, sonrakilerin hazırlığı sayılmaktadır. İsra sûresinde, Mescid-i Aksâ’ya götürüldüğü açıkça bildirildi. Bu surede; (Âyetlerimi göstermek için götürdüm) denilmesi, göklere çıkarıldığını gösteriyor. Surenin 60. ayetinde ise mealen şöyle denilmektedir;    ■ Sana gösterdiğimiz rüyayı insanlara fitne yaptık. Tefsir bilginlerinin çoğu, buradaki rüya sözcüğünün uyanık iken gece görmek için kullanıldığını bildirdi. ---    ■Miraç gecesi Cehennemi gösterdiler, çoğunun kadın olduğunu gördüm. (Tirmizî)    ■ Miraç gecesi, her melek topluluğu, ümmetime kan aldırmayı tavsiye etti. Hz. Peygamber, Miraç gecesi ekin ekip bir günde biçen topluluğu gördü. Biçtiği ürün yeniden eski haline dönüyordu. Bunların kim olduğunu sorulunca Hz. Cebail dedi ki; ■ Bunlar Allah yolunda cihad edenlerdir. Bunların bir iyiliğine yedi yüz misli sevap verilir. Harcadıklarının yerine yenisi verilir. --- Hz. Peygamber Miraç’ı Ümmihani’ye söyleyince, itiraz etti;    “Aman anlatma, kimse inanmaz, sonra inananlar da vazgeçer. “ Hz. Peygamberin yanıtı kıssadan hissedir;   “Anlatmam gerek, inanmayacak olanlar sonra da vazgeçer, çürük temel üzerine bina yapılmaz;  ayrılacak olan şimdiden ayrılsın, sağlamları kalsın, bize yeter!” ... Hikmet ehli kişiler diyorlar ki;    ■ Bir iş, ne kadar sıkıntı içinde olmuşsa, o kadar uzun ömürlü olur. Peygamber efendimiz, (En çok sıkıntıyı ben çektim) buyuruyor. O hâlde, hak olan dini de, kendi de bildirdiği gibi kıyamete kadar sürecektir. Peygamber efendimizin vârisleri de çok çektiler. Dolayısıyla iman yani inanmak çok zor, inandırmak daha zordur. İman, Allahü teâlânın kullarına ihsan ettiği en büyük nimetten biridir.