Konya
°C
Yeni Meram

KÜLTÜRÜMÜZ ALLAHAISMARLADIK DEMEK ÜZERE!

KÜLTÜRÜMÜZ ALLAHAISMARLADIK DEMEK ÜZERE!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
16.01.2019 00:10
15.01.2019 16:11
0
5369
ABONE OL
Köroğlu, “Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu” demiş ya… Şehrimizde de, kentsel dönüşüm icat oldu, şehir kültürü kayboldu. Şehrin var oluşundan bugüne oluşan, medeniyetlerin birbirine devrettiği, geliştirdiği, güzelleştirdiği, ve şehre hediye ettiği kültür birikimi, kentsel dönüşümün tehdidi altında, her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyor. Şehrin kültürünü silmeye, yok etmeye kararlı olan bu yaklaşım; çok daha vahşi, çok daha acımasız, çok daha merhametsiz, geçmişle olan bağları bir daha, bir araya gelemeyecek şekilde kopartan,  yerine bencil, egoist, kendinden başkasını düşünmeyen yeni bir anlayışı taşıma gayretinde. Betonlaşmanın getirip, hediye ettiği; Tek tip, birbirine benzeyen Soluk benizli, Gülümseme özürlü, Surat-savat bir karış, Soğuk, hissiz ve ruhtan bi-haber binalar, Buram buram tarih kokan, Her mahallesinde tarihin ve şehir kültürünün izlerini ve esintilerini taşıyan o güzelim sokakları, O sıcacık caddeleri silindirle ezdi geçti. Mahalle kültüründen eser kalmadı. Konya’nın o tarihi mahalleleri, neşeli ve şen kahkahaların atıldığı, selamsız-sabahsız, hal-hatır sorulmadan geçilmesi mümkün olmayan o hatıralarla dolu sokakları nereye gitti? O anları, o günleri hiç mi hatırlamıyorsunuz? Hiç mi hatırlamak istemiyorsunuz? Biz ne yaptık biliyor musunuz? Kaş yaparken göz çıkardık! Buna ister bilerek deyin, ister bilmeyerek! Yıktığımız o eski mahalleler, savaş yıkıntılarına benzer haliyle günlerce ağladı da, ne yıkanlar duydu o hıçkırıkları, nede, kentsel dönüşümlerin başını döndürdüğü o eski mahallelerin sakinleri! Kentsel dönüşümlerle şehrimizin kalbini kırdık! Küstürdük! Kırılmasına ve incinmesine aldırmadık bile… Yeni caddeler, yeni bulvarlar açtık, şehre nefes aldırdık diye yapılan açıklamalar son yılların modası oldu? Şehir hakikatte, o mahallelerle, o sokaklarla, o beğenmediğiniz caddelerle nefes alıyordu. Daha hoş, daha zarif, kırmadan-dökmeden, şehrin kültürüne bu denli zarar vermeden rötuşlar ve dokunuşlar yapılabilirdi! Gerek bile duyulmadı! Şehirciler, şehrin mimarisini koruyanlar, peyzajcılar nerelerdesiniz? Bir uçtan bir uca, kendi bakış açınızla kentsel dönüşümün sihirli değneğini, şehrin üzerinde dolaştırmaya devam ediyorsunuz. Şehir estetiği, tek tip betonla yükselen dev binalar mı demek? Bu yeni estetik anlayış, bu şehre mahalle kültürünü, o sıcak konu-komşu muhabbetlerini, o ev alma komşu al yaklaşımlarını geri getirebilecek mi?   ***** Kentsel dönüşüme hemen her konuda olduğu gibi yine paldır-küldür daldık, kendimize göre yeni semtler, yeni cazibe merkezleri yarattık! Biz daha neler yapacağız diye az mı havalar attık! Mahalle kültürü, şehrin kültürünün yansımasıydı! O yansımaları, bakış açılarını, o şehrimizin aynalarını paramparça ettiğimizi anlatanları, ikaz edenleri dinlemek zahmetine filanda katlandığımız söylenemez. Kentsel dönüşüm, önce değişim yaşanacak mahallelerde ki, insanların başını döndürmekle işe başladı. Adamın babadan kalma, bahçesi geniş evinin arsasına talip olurken, sana dediler bu arsa karşılığında beş daire, birinde kendin otur, dördünü kiraya ver! Adamın sadece başı dönmedi, bu dedi benim için kırılma noktası, bana sanki milli piyango vurdu, sanki sayısaldan altı tutturdum gibi oldu! Veraset yüzünden bir türlü anlaşamayan, geniş arazileri bölüşemeyen, aralarında ölüme-dirime gelmesin diye küslükler, ayrılıklar oluşan insanların yerleri de, kentsel dönüşümün en gözde arsaları oldular. Kentsel dönüşüm, parlak ve reddedilmez teklifleriyle herkesi uzlaştırdı, kördüğüm olmuş veraset hikayelerini çözdü attı. Mesela geniş parsellere üç blok dikti, küsler, barışmamaya yeminliler, ayrı ayrı bloklardan daire sahibi olunca, ne dert kaldı, ne niza… Kentsel dönüşüm dev binalar dikip, yoluna hızla devam ederken, o eski mahalle, o eski sokaklar, o eski komşuluklar birer ikişer mahalleye ve şehre allahaısmarladık dediler! Sevgili okurlar! Şehrimizin kültürü, bu gidişle sessiz sedasız, ancak gözlerimiz göre göre, kulaklarımız duya duya hepimize “Allahaısmarladık!” demek üzere! Konuyu dillendirenlerin feryatları, çığlıkları, durun yapmayın ikazları, aynı o kültür yüklü, kültürümüzden izler taşıyan eski Konya mahallelerinin iniltisi gibi, hıçkırıkları gibi ne duyuluyor, ne de fark ediliyor. Şehrin kültürünü betonlara gömdüğümüzü, bir daha ortaya çıkmasın diye, kat üstüne kat çıktığımızı anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Tek tip şehirlerde, hoşgörü olmaz, samimiyet olmaz, cana yakınlık olmaz, kimsenin nazı kimseye geçmez, söz hükmünü kaybeder, yalan başköşeye kurulur, doğru da benim, hakikatte benim, gerçeğin ta kendisi de benim diye, ahkam keser, yoluna kırmızı halılar serilen olur. Olan da şehrimize, kaybettiğimiz kimliğimize ve kültürümüze olur! Ne yapsın kültür? Allahaısmarladık demesinde, ne yapsın?
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.