Korkunun ecele faydası var mı?

Bir Hint masalına göre, sürekli kedi korkusu ile yaşayan bir fare vardır. Bir büyücü fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu sefer de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevinip mutlu olacağı yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmenin imkanı yok. Onu tekrar eski haline döndürür. Ve der ki fareye, “Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.” Ne demişti Shakespeare; “İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.” … Bir Kızılderili kabilesinin yaşlılarından biri kabilenin gençleriyle hayat, aşk ve evlilik üzerine konuşurken şunları söylüyor: İçimizde iki kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş var. Kurtlardan biri; - Öfkeyi, - Kıskançlığı, - Açgözlülüğü, - Kibri, - Yalanları, - Üstünlük taslamayı ve - Bencilliği Diğer kurt ise: - Huzuru, - Sevgiyi, - Umudu, - Paylaşmayı, - Cömertliği, - Alçak gönüllülüğü, - Nezaketi, - Dostluğu, - Merhameti ve - İnancı temsil ediyor… Gençlerden biri sorar, “Peki, hangi kurt kazanacak?” Yaşlı adam kısaca cevap verir: “Beslediğiniz...” … Dünyada kalacağımız vakit bellidir. Hiçbir şey bu takdiri değiştiremez, ancak bereketlenebilir. Biz bu bereketi uzun ömür olarak anlarız. Oysa hayırsız ise uzun değildir yüz yıllık bile olsa ömür… Ölümden korksak da korkmasak da vakit gelince gideceğiz o korktuğumuz aleme. Ölümden gayri hangi korku bizi doğru bildiğimizi yapmaktan, hakikati söylemekten alıkoyabilir ki! İçimizde neyi büyütürsek o bizim dünyamıza yön verir. Olmadığımız gibi görünmekten vazgeçip olduğumuz gibi yaşamaya bakmalıyız. Ölümün kendisinden değil karşımıza çıkacak hesaptan korktuğumuzu bilmek bile yetmiyor. İstemiyoruz bitmesini dünya hayatımızın… Bir araştırma yapmışlar, hemen şuanda cennete gitme garantisi verilse ölmeyi kabul eder misiniz diye, insanların yarıdan fazlası kabul etmemiş! Zaman su gibi akıp gidiyor. İşte dün bitti mesela. Yarın ise gelecek mi belli değil… Şimdiyi yaşamak, ertelediğimiz şeyleri yapmaya başlamak için bir fırsat. Sizi sihirli bir el çok zengin yapıverse de değişmeyecek ölümün geleceği gerçeği. Ne fakirlikten korkmak ne de zenginlikten coşmak yersiz. Elimizdekinin kıymetini bilip kalan ömrümüzü kıymetli yaşamamız dileğiyle…