Konyaspor’dan yeni bir başlangıç

Sezonun ikinci yarısına alt sıralardaki rakibimiz Ankaragücü deplasmanında ilaç gibi bir galibiyete imza atarak yeni bir başlangıç yaptı Konyaspor. Tek transfer yaparak, eldeki kadro ile devre arası kampında sıkı hazırlanan takımın, nasıl bir mücadele sergileyeceği ve oyun sisteminin ne olacağı merakla bekleniyordu Ankara deplasmanında. Kim ne derse desin, nasıl eleştirirse eleştirsin bildiğimiz Konyaspor vardı sahada yine. Özellikle ayağa sağlam paslarla sezonun ilk yarısındaki tablo hemen hemen aynen tekrarlanıyordu maç genelinde. Aykut hoca klasik oyun anlayışı ile sabırlı, topa daha çok sahip olarak rakibi koşturmaya çalışıyor ve takım da hırslı görüntüsüyle başarılı da oluyordu maç genelinde. Konyaspor’da, mücadele, azim, hırs, devamlı topa sahip olma isteği, iyi yardımlaşma, adına siz ne derseniz her şey tamamdı. Tek eksik, yine ceza sahasına girememek, pozisyon bulamamak, nadir de olsa yakalanan pozisyonları da gole çevirememekti. Çünkü her şey tamam iyi oynuyoruz derken zorlanılıyordu zor durumdaki güçsüz Ankaragücü karşısında. Taraftarın gözlerini üzerine diktiği dikkatle izlediği yeni transfer Thuram ileride arkadaşlarına boş alan açması, defansı sürüklemesi ve en önemlisi de ceza sahası çevresindeki güçlü yapısı ile mücadele etmeye çalışıyordu. Önce bu Thuram’la 16’da inanılmaz bir gol kaçtı. Hani kaleciler ters ayakta yakalanır golü yer, işte tam da böylesi bir pozisyondu Thuram’ın kaçırdığı gol. Kale boş çabuk davranıp vursa gol olacak ama hangi ayağımı uzatayım mı dedi ne yaptı anlaşılamadı çok ağır kaldı ve arkadan gelip topun önüne ayak koydular o karar verene kadar. Adam yeni, bir maçta değerlendirmek çok da doğru değil belki ama bu gol kaçırılmazdı. Ömer Ali’yle de öyle bir gol kaçırdık ki malesef o da çizgiden çıkarıldı. Oysa düzgün bir vuruşla köşeye topu gönderebilirdi. Miya’nın harika kafasında top yan direkten sahaya geri dönüyordu ya bu kez bizi şanssızlık durduracak maç berabere bitecek galiba dedirtiyordu seyredenlere. Maç genelinde çok istekli çok diri bir görüntü sergileyen Konyaspor, gelecek haftalar içinde taraftarlarına olumlu sinyal veriyordu. Sonradan oyuna giren Shengelia ilaç gibi bir galibiyet kazandırdı gerçekten de ama pozisyonu hazırlayan, uzatma dakikalarında adeta al da at diyen de bugüne kadar sürekli eleştirilen Bajiç oluyordu. Kendisi de vurabilirdi, oysa Shengelia’nın önüne harika bir asist yaparak kahraman olmayı seçiyordu ve Thuram’ın gelişi belli ki Bajic’e de iyi geliyordu. Maç sonrası ‘’Hayata dönüş’’ dedi Aykut Kocaman ya gerçekten de öyleydi Konya için. Ve her şey bir yana maçı özetleyen hocanın şu cümleleriydi: ‘özgüven zayıf olduğu zaman olmuyor bu galibiyet özgüveni de arttırıcı olacak. Kazananın rüzgar alacağı bir maçtı. Uzun zamandır oyuncularımı kutluyorum cümlesini kuramamıştım, umarım kutlamaya devam ederiz.’ Gerçekten yeni yapılacak en az iki takviye ile takım daha güzel olacaktır. Önemli olan şu aşamada takımı daha iyi desteklemek ve sabırlı olmak. Aykut hocanın sistemine uygun adam bulmak kolay değil. Her şeye rağmen hafta sonu Galatasaray ile oynanacak maç öncesi deplasman galibiyeti almış olmak son derece önemli. Üstelik Ankaragücü ciddi rakibimiz neticede puan sıralamasına baktığımızda onu altımızda tutmak son derece güzel bir başarıdır. Hocanın da dediği gibi rüzgar alan Kartal daha da yükseklere kanat çırpsın, önemli olan budur.