Konyaspor Kulübü Başkanı Ahmet Şan ile Röportaj

1963 yılında Konya’da doğdu.1987 İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun oldu.1986 yılında Berlin Teknik Üniversitesi işletme fakultesinden mezun oldu.Bir müddet Siemens Grubunda çalıştı.Kompen A.Ş Genel Müdürlüğü görevinden sonra 2007’de Kombassan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.İyi derecede Almanca bilen Ahmet Şan evli ve 3 çocuk babasıdır. O.Şener:Sayın Başkanım sanırım Konyaspor Başkanlığına tekrar getirildiniz daha öncede birkaç kez yapmıştınız galiba demek ki size ihtiyaç duyuldu.Neler söyleyeceksiniz? A.Şan:Genel kurul üyelerimiz teveccül gösterdiler.Beni bu kutsal göreve davet ettiler sağ olsunlar.1990 yılında Ladik Kompen sporu kurup 3.lige çıktığımızda o kulübünde başkanıydım.2001 yılında Kombassan Konyaspor’un sponsorluğunda çekilmişti.O zamanın valisi Ahmet Kayhan ve Belediye Başkanı Mustafa Özkafa ve Kombassan Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayram beni acilen çağırdılar.Konya Beral Otelinde Basın mensuplarıyla birlikte bir toplantı yapıp beni biraz emirbaki Konyaspor’un başına getirdiler.Tabii ki görevden kaçamazdık ve Konyaspor özellikle maddi bir sıkıntı içerisindeydi.2001 yılında göreve başladık. Konyaspor o dönem gerçekten çok mağdur edildi.Türk futboluna kara bir leke olarak geçen Diyarbakır spor maçı 5-1 mağlubiyet aleyhimize çıkan 4 kırmızı kart profesyonelliğin çirkin yüzünü inanın ilk kez orada gördüm.O acı günler geride kaldı şimdi önümüze bakacağız.Konyaspor hakkettiği yere İnşallah ulaşacaktır. O.Şener:Sayın başkan cemiyetcilik,kulupcülük,dernekçilik gerçekten zor ve meşaketli işler.Konyaspor Başkanı olmak nasıl bir duygu.Başkan kulüpte hangi pozisyondadır? A.Şan:Sayın Şener sizde sporun içinde çeşitli birimlerde yer aldınız biliyorum.Teşekkür ederim böyle bir soru sorduğunuz için en azından beni anlayan bir spor adamısınız. Bir kere başta şunu belirteyim Konyaspor başkanlığı benim için ÇOK ONURLU BİR GÖREV,her Konyalının erişebileceği bana göre en anlamlı bir makam.Çünkü Konya’yı temsil ediyorsunuz sadece sporda değil kültürde,davranışta,beden dilinde,eğitimde kısacası temsil kabiliyeti olan önemli bir makam.Bizler kulüpte birlik içerisinde çalışmak zorundayız.Her ne kadar bu kulübün başkanı da olsam önemli ve bütün kararlarda ortaklaşa hareket etmekteyiz.Fikir birliği içerisinde olmak zorundayız sadece Konyaspor değil bütün kulüpler bu sistemle çalışmak zorundadır.Ben değil biz felsefesi başarıyı getirir. O.Şener:Sayın Başkan gerçekten sakin ve rahat bir insansınız.Konuşma üslubunuz ve duruşunuz karşınızdaki insana sürekli bir sohbet etme duygusu veriyor bu benim şahsi fikrim.Biraz kendinizden bahseder misiniz? A.Şan:Orhan Hocam gerçekten ilk cümleniz tam bana uygun.Ben sakin ve kendi halimde işinde gücünde olan bir insanım ikinci tespitiniz sizin fikriniz onun için ayrıca teşekkür ederim.1980 yılında Almanya’ya gittim.16 yıl Berlin’de kaldım. O.Şener:Başkanım afedersiniz sizin uzun yıllar yurtdışında kaldığınızı biliyorum.Birde burada spor ile ilgili deneyiminiz oldu sanırım. A.Şan:Hocam zaten bende o konuları anlatıcaktım ben gençliğimden beri arkadaşlarım arasında birlik ve beraberliği sağlayıcı olarak birleştirici,dernekci kısacası türk gençleri arasında sanki bir başkan pozisyonundaydım.Bir abi bir dost olarak tabii.Orada ALTAYSPOR FUTBOL KULUBÜNÜ kurduk.Takımın hem oyuncusuydum hemde idareciliğini yaptım. O.Şener:Sayın Başkan idarecilik ve liderlik böyle biraz sert duruş,yüksek ses ton,çatık bir kaş(Karşılıklı gülmeler) A.Şan:Hocam ne demek istediğinizi anladım.Ben böyle bir insan olabilmek zaten mizahım değil biliyorsunuz.Bizim ikna yöntemlerimiz ve başkanlığımız sevgi ve saygı üzerine kuruludur. O.Şener:Konyaspor yıllardır inişli çıkışlı pozisyonda yer almıştır(ligde).Ben futbolla hiç ama hiç ilgilenmiyorum buna rağmen sizi tenzih ederim ama sanki Konyaspor son yıllarda çok kötü yönetildi mi? Öyle bir hava var şehirde. A.Şan:Sayın Hocam bakın ne diyorsunuz futbolla alakam olmadığı halde Konyaspor’un durumunu bir cümleyle özetlediniz.Maalesef Konyaspor’u çok kötü ve yanlış yönettiler.Teknik direktörler inanılmaz ve kalabalık futbolcular transfer etmişler.Kulübü zarara uğratmışlar.Şu anda UEFA’da bu problemli futbolcuların dosyaları beklemektedir ve Konyaspor’u milyarlarca lira ceza ile karşı karşıyadır hatta ve hatta Konyaspor kulübünün kapanması dahi söz konusudur.Yöneticiler bir sorumluluğu yokmuş gibi davranmışlar maalesef bunların tek sorumlusu son yıllardaki Konyaspor kulübü başkanlarıdır. Eğer bizler sahip çıkmasaydık kesinlikle kayyum’a gidilecekti.Konyaspor’un kurulduğu tarihten bugüne kadar en kötü dönem yaşanmış maalesef.Ben 3 yıl zaman istedim hala da umutluyum.İnşallah kulübü bu ağır çıkmazlardan kurtarmaya çalışacağız. Hocam düşünün başkan dahi yöneticiler ortada doğru dürüst bir sözleşme yok.Futbolculara bir yaptırım yok.Çok sorumsuzca davranılmış.Şimdi yeni yönetmeciler hazırlattırıyoruz hukuk danışmalarımız çalışmakta Konyaspor bundan böyle sözleşmelerde gerekli kriterlere uyularak zarara uğratılmayacaktır. O.Şener:Sayın Başkanım benim anlamadığım bir konu var bunu yıllar önce belediye başkanımız Tahir Akyürek beyefendiye de sormuştum(gazetedeki söyleşimizde).Aynen şöyleydi belediyenin Konyaspor’a büyük paralar harcandığı veya aktarıldığı kamuoyu vicdanında rahatsızlık yaratmaktadır diye başkanda böyle olmadığını anlatmıştı. Benim Konya İdman Yurdun’da spor yaptığım dönemlerde başkanlar alacaklarını genel kurulda bağışlarlar büyük bir alkış tufanı kopar ertesi günde gazetelerde büyük puntalarla haberi yer alırdı.Şimdi duyuyorum yöneticiler veya başkanlar sadece kulübe emanet maddi katkı sağlıyorlarmış.Bence benim şahsi fikrim Konya’nın spora gönül vermek isteyen,yönetime girmek isteyen maddi geliri iyi insanların madem böyle bir cemiye işinde yer almaya talipler bunun bir bedeli olmalı.Kulübe maddi bağışta bulunmalıdır yoksa bir veya iki deplasmanın masraflarını karşılayan yöneticiler olmamalı diye düşünüyorum.Ne dersiniz? A.Şan:Orhan Hocam Tahir başkanımız doğru söylemiş.Belediyeler Içişleri bakanlığınca denetlenen kurumlardır.Öyle afaki paraların dönmesi zaten imkansız.Sizin dediğiniz yıllarda kulüplerin gelirleri yok denecek kadar azdı.Kulüpler gönüllü insanların yardımlarıyla ufak tefek belediyeden,devlet kurumlarından gelen yardımlarla ve vatandaşın katkılarıyla ayakta durmaktaydı ama şu anda durum çok farklı zaten kulüplerin dışarıdan vatandaştan olsun diğer birimlerden olsun maddi yardıma ihtiyaçları yoktur.Yeter ki devletin kanunlarla belirlenmiş birimlerinden gelen maddi gelirleri iyi yönetilirse kafi derecede yetmektedir.Zaten şu anda sanırım yasalara göre bağış almamızında bir takım sıkıntılar doğuracağını tahmin etmekteyim. O.Şener:Ya Başkanım valla çok zor işler gerçekten bu işi bence her insan yapmayabilir.Aile fertlerimiz bu konuya nasıl yaklaşıyor? A.Şan:Hocam tüm samimiyetimi,duygularımı size söylüyorum ben Konya aşığı bir insanım.Bunun da sebebi belki de uzun yıllar yurtdışında kalmamın beni bu şehre gönülden bağlayan nedenlerden bir tanesi oldu.Şimdi çocuklarım büyüdü ama geçtiğimiz yıllardaki görevlerim sırasında belki de beni affetmeyeceklerdir.Kendilerini ihmal ettik hem iş hayatım hemde bu yöneticilik hayatımı 24 saate sığdıramadım.Şunu da söyleyeyim ben televizyonun karşısında basının karşısında inanın çıkmayı çok seven bir insan değilim.Yapı olarak zaten böyle şeyler bana uygun değil. O.Şener:Sayın Başkan aşağı yukarı 7-8 senedir aydır sizden rica etmeme rağmen sizi zaten zor ikna ettim bunda da herhalde genel müdürümüz akrabam olan ÖNDER SAMİ GÜVEN beyin rolü veya torpili oldu diyebiliriz herhalde. Sayın Başkanım aklıma gelmişken biz spor adamları için önemli bir konuya deyineceğim.Selçuk Üniversitesi bünyesinde beden eğitimi ve spor yüksek okulu(BESYO)bulunmaktadır biliyorsunuz.Ben aşağı yukarı 27 yıldır bu kurumda çalışmaktayım.Hiç hatırlamam ki bir günde Konyaspor Futbol Kulübü okulumuza başvurup bilimsel bir destek alsınlar veya müracaat etsinler.Bence Kulüpler(Dünya’da)üniversitelerden spor kürsülerinden,akademisyenlerden bilimsel destek almaktadırlar.Ki Selçuk Üniversitesi’nin bu önemli bir birimi olan BESYO bu konuda çok gelişmiştir.Neler söyleyeceksiniz? A.Şan:Orhan Hocam çok haklısın.İnanın bu konuyu her zaman düşünmüşümdür birkaç kez de önceki yıllarda olsun şimdi olsun teknik direktörümüze bu konuyu açmışımdır.Sanki tıp fakultesinin fizyoloji bölümünden de bir görüşmeler yapıldı.Haklısınız profesyonel kulüpler bilimle iç içe olmalıdır.Buradan size söz veriyorum en kısa zamanda okulunuzu ziyaret edeceğim okul müdürünüz Nizamettin Çiftçi Beyle de bu konuları kendisiyle konuşacağım.Selamlarımı iletin. O.Şener:Çok memnun oluruz şeref verirsiniz mesajınızı ve selamınızı Nizamettin Hocam’a ileteceğim Sayın Başkanım unutamadığınız bir anınızı anlatabilir misiniz? A.Şan:Rahmetli Başkan çok iyi ve asil bir insan olan Özhan Canaydın ile Galatasaray-Konyaspor maçını izliyoruz Ali Sami Yen stadında.3-1 Mağlup durumdayız 3-2 yaptık daha sonra 3-3 yaptık.Protokolde sevinçten öyle bir havaya fırlamışım ki kendimi kaybetmişim oturdum ama çok mahçup oldum.Başkana dönerek kusura bakmayın dedim.Bana ‘’Sayın Başkan lütfen rahat olun bu duygu sizin hakkınız’’ dedi.Omuzuma dokunarak beni rahatlattı.O gülümsemesini ve bu tavrını ömür boyu unutmayacağım.Allah Rahmet Eylesin. Orhan Hocam inanır mısın bu davranış benim hayatımda müsabakalarda dahil karşı tarafa rakip takımlarımıza bir üslubum olmuştur.Çünkü bizler Mevlana hazretlerinin birleştirici misyonunu bünyemizde taşımalıyız.Sertlikten yana değil hoşgörüden yana olmalıyız. Aklıma gelmişken yönetimdeki arkadaşlarım ‘’Sayın Başkan biraz sert olun diyorlar’’Ben şahsımı değil Konya’yı temsil etmekteyim.Elimde olmayan bir şeyi yapmak için davranış gösteremem.Çünkü taraftarlarada örnek olmam gerekir.Konyaspor’un taraftarlarıda bu şehri temsil etmektedirler.Sevinçlerini,üzüntülerini belirli bir ölçüde sahaya yansıtmaları gerekmektedir.Kendilerinden hassasiyetle rica ediyorum. Aklıma gelmişken geçtiğimiz yıllarda federasyon sahamızda seyircisiz maç oynama kararı aldı.Sadece bayan ve 12 yaş çocuklara serbestti.Biz de kulüp olarak 1500 tane kaşkol ve forma hazırlattım bayan seyircilerimize ve çocuklarımıza dağıtılmak üzere fakat çarşıda yaptığımız hesap pazara uymadı derler ya 6 bin bayan kardeşimiz ve çocuklarımız gelince ne yapacağımızı şaşırdık.Sizin aracılığınızla da buradan kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.90 dakika boyunca bizi desteklediler minnettarlıklarımı ifade ediyorum. O.Şener:Sayın Başkanım boş zamanlarınızda neler yaparsınız? Sinema,tiyatro gibi sosyal etkinliklere katılıyor musunuz? A.Şan:Boş zamanlarımda inanır mısınız sadece DİNLENİYORUM. O.Şener:Sayın valimize de geçtiğimiz hafta konuğum olduğunda aynı soruyu sordum ne tesadüf aynı cevabı da ondan da almıştım.Demek ki yoğun çalışan insanların boş zaman değerlendirmesi artık dinlenme olmuştur da diyebiliriz. A.Şan:Hocam inan böyle çok yoğun çalışıyoruz.İyi bir televizyon izleyicisiyim özellikle belgesel yayınları kaçırmam.Müzik olarak tasavvuf türünü tercih ederim.Kitap okumaya çok vaktim yok gazeteyi bile internetten takip etmekteyim.Ahmet Çalışır beyin parçalarını dinliyorum uzun yıllar yurtdışında kalmamın etkisidir bel ki kulağa hoş gelen yüksek tempolu olmayan zaman zaman da batı müziğine kulak veriyorum. O.Şener:Sayın başkanım güzel bir söyleşi oldu.Gazetem adına teşekkür ediyorum davetimizi kabul ettiğiniz için. A.Şan:Ne demek sayın hocam ben teşekkür ederim.YENİ MERAM gazetesi aracılığıyla benim değişik yönlerimi taraftarlarımıza ve Konyaspor kamuoyuna tanıttığınız için.