Konya'nın kıymeti

Ankara’da yaşayan bir Konyalı’dan Konya hakkında bir şeyler duymak istersiniz diye düşündüm. Burada sorulduğunda hep Konyalıyım diye cevap veriyoruz. Sohbet ilerlediğinde ve gerektiğinde tabii, Cihanbeyliliyim diyoruz. Şöyle söylemek, yanlış olmaz gibi geliyor bana: “Memleketim Cihanbeyli’yi çok seviyorum, ama Konya’yı daha çok seviyorum.” Konyalıyım derken, sanki arkamızı sağlam bir duvara dayıyoruz gibi geliyor. Haksız da değiliz. Konya’dan daha sağlam duvar mı olur. Konya’nın tarihi çok eskidir. M.Ö. 6000 Yıllarında, Konya toprağında iskan olduğunu, Çumra yakınlarındaki Çatalhöyük kazılarından anlıyoruz. M.Ö.1400-1200 Yıllarındaki Hititler’in yaşamlarından Konya İvriz’de bereket tanrısı kabartma heykelleri vardır. Hititler’den sonra Konya’da, Frigler, Lidyalı’lar, Persler(İran), Grekler (Yunan) yaşamışlardır.Büyük İskender (M.Ö. 4.Asır) Konya’yı işgal etmiş daha sonra da Konya, İconium adıyla Romalılar’a geçmiştir. Roma’nın bölünmesiyle Konya, M.S. 395 de Bizanslılar’a geçmiştir. Konya’yı kısa bir süre, birkaç yıl, Araplar ( M.S. 8.Asır) işgal etmişler, sonra şehir tekrar Bizanslıların elinde kalmıştır. Sonunda, Türkler’in Büyük Selçuklu Devleti Hükümdarı Tuğrul Bey’in yerine geçen, yeğeni Alpaslan, Gürcistan üzerinden gelerek, Roma ordusunu yenmiş ve Anadolu kapısı Türkler’e ardına kadar açılmıştır. Konya artık bir Türk Devletleri başkentidir. Sırasıyla Selçuklular ve Osmanlılar şehre sahip olmuşlar ve güzel Konyamız bugün, nüfus bakımından Türkiye Cumhuriyeti’nin 6. Büyük şehridir.   Son bilgilere göre, Konyamız’da 8 faal OSB (Organize Sanayi Bölgesi) var. 1500 den fazla ihracatçı firma ihracat yapıyor. 5 Üniversitemiz ve 2 Teknokent Konya’da faaliyet gösteriyor. Konya sanayicileri, motor parçalarının tamamına yakınını imal edip ihraç ediyorlar. Yerli otomobil üretimine Konya sanayii cesaretle talip. Kendine has mimarisiyle, Ankara yolu üzerindeki Bilim Araştırma Merkezi Binası, Konya’nın ciddiyetini ve azmini ifade eder gibi duruyor. Yeşile çok önem veren Konya, şehir içi yeşili bakımından Türkiye ikincisi ve ağaçların çam cinsi olması bakımından, Türkiye birincisi. Özellikle Ankara yolu boyunca, şehirden Kayacık Parkı’na kadar, kilometrelerce park ve dinlenme alanları, şık ahşap kameryalarla bezenmiş olarak hemşehrilerimizin hizmetine sunulmuş. Bilhassa Ankara yönünden şehre giriş, yoğun yol boyu yeşiliyle, yüzlerce daimi bayrak filamalarla ve yukarda bahsettiğim park ve dinlenme alanlarıyla, gerçekten iç açıcı ve gurur verici. Şehir içinde düzgün kaldırımları, dünyanın en büyük trafik göbeği görevini de yapan Alaaddin Tepesi Park ve kafeleriyle, entellektüellerin takıldığı Zafer kafeleriyle, Kültürpark Dedebahçesi’yle çok güzel bir sosyal yaşantı sunuyor Konya. Ulaşımda raylı sistem ve otobüsler ihtiyacı çok iyi karşılıyor. Konyamız’ın gıdadan konut kiralarına kadar ucuzluğunu söylemek vazifem. Ne var ki, kafelerde yoğun nargile içimi üzücü bir görüntü. Evet ben Konyalıyım ve bundan çok memnunum. Saygılarımla.