KONYA’NIN BAM TELLERİNE DOKUNMAK!

Her şehrin bam telleri vardır. Bu tellere dokunabilirseniz, şehre dokunmuş olursunuz. Şehrin ruhuna, o şehirde yaşayan insanların gönlüne dokunmuş olursunuz. Siyaset, şehirlerin ve insanların bam teline dokunmaktır! Siyasetçi içinse; Hitap ettiği kitleyi anladığını sözleriyle, tavrıyla, duruşuyla, jest ve mimikleriyle, samimiyetiyle gösterme sanatıdır. Bu şehrin bam teline dokunamıyorsanız, dokunmaktan vazgeçmişseniz, bam teli nedir bilmezden, görmezden anlamazdan geliyorsanız, kendinizi, yerinizi, sıranızı garantide görüp o bam teline uzaklardan el sallamaya başlamışsanız, dün sizin için koşup gelen o kalabalıklar gelmiş olmak için gelir, dinlemek için dinler, bazen de güle güle demek için gelir de, anlamayanlar, farkına varmak istemeyenler olur! Vaat diye gök gürültülü sağanak yağışlar yağdırırsanız, yıldırım isabet etmesin diye, millet kaçacak, saklanacak yer arar! Kuru kuruya “–cek” diye “– cak” diye biten sözler sıralarsanız, insanlar sizi dinlemeyi bırakıp kendi aralarında konuşmaya başlar ki, kendiniz söyleyip, kendiniz dinler vaziyetlere düşersiniz! Ne yaparsanız yapın bam teline dokunmadan olmaz! Bam teli birden fazla olan bir şehirde yaşıyorsanız, dağdan tepeden, kendinizden, kendi hayatınızdan bahsederek bir yere varamazsınız! Hoşgörü şehrinde, rakipleriniz aleyhinde ulu orta atıp tutuyorsanız, sizi hatır için, öylesine dinlerler, en sabırlı olanlar dahi, konuşması bitse de gitsek demeye başlar. Bu şehrin insanları, meydanlarda şehrin bam tellerine dokunanların peşinden yürüdü gitti hep. Bu şehrin bam tellerinden biri tarım! Bu şehir, Buğday da, Arpa da, Şekerpancarı da, Havuçta, Yağlık ayçiçeğinde, Silajlık mısır da, Yonca da, Kiraz da, Elma da, Kuru Fasulye de, hayvansal ürünler olan ette, sütte, yumurta tavukçuluğu üretiminde ülkemizin ilk sıralarında. Tarım’a dokunmazsınız olmaz! Bu şehrin bam tellerinden biri sanayi! Vaat yağmurlarıyla sırılsıklam ıslandığımız yerli otomobil fabrikasının yakıştığı şehirlerin başında. Otomotiv yedek parçası üretiminde tarım makineleri üretiminde ilk sırada. Sanayi de, hakikatlerin gerçeğe dönüştüğü görülmezse olmaz! Bu şehrin bam tellerinden biri Akdeniz’e inmek! Rahmetli Menderes’in 1954 yılında vermiş olduğu söz ve akabinde başlatmış olduğu Konya’yı Antalya’ya bir an önce bağlama çalışmalarının üzerinden 64 yıl geçmiş durumda. Akdeniz’e inme yolunda, yatırımlar kaplumbağa hızında ilerlerse hedef şaşar olmaz! Konya’nın bam tellerinden birisi Sivil havaalanı! Milyonlarca ziyaretçiye kapılarını ve gönlünü açan bu şehre Anadolu’nun en geniş, en kapsamlı Afyon, Aksaray, Karaman, Niğde gibi illerinde ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir havaalanı. Sivil havaalanına gerek yok, olan yeter, bakalım, düşünelim denilirse olmaz! Konya’nın bam tellerinden birisi Metro! Lafta kalan, uzadıkça uzayan, seçim sonralarına ötelene- ötelene yılan hikayesine dönmeye doğru giden bir başka hassasiyet. Metro için, göstere-göstere adımlar atılmazsa olmaz! Konya’nın bam tellerinden birisi” Milli Tüfek” Üzümlü ve Huğlu gibi iki büyük merkezi bir araya getirip Ülkenin en gözde silah fabrikasını kurmanın gerçekleşemeyen hayali. Tüfeğin tamamını yani A’ dan Z’ ye sen üret denmezse olmaz. Bu şehrin bam tellerinden birisi su! Fırat’ın kolu Karasu, Kızılırmak’ın kolu Delisu. Bu iki suyun çıkış kaynakları arasındaki mesafe 30 km. Bir tünelle bu iki nehri birbirine bağlayacaksınız. Sivas-İmranlı barajı bu iki kolu birleştirmek için ideal bir başka nokta. Bu su Kızılırmak vadisiyle Haymana’ya oradan Nevşehir’e, Kayseri’ye ve Konya’ya doğru gelebilir. Suya hasret, su türküleri söyleye söyleye ömür tüketen ovaya bu su gelmezse olmaz! Bu şehrin insanları duygularının peşinden gitmekten kendini alamıyor. Tarihinin, coğrafyasının ve fıtratının bu şehrin insanlarına yüklediği misyonun ruhunda ve özünde bu var. Duygularına ve hissiyatına tercüman olanları baş tacı eden bir şehir burası! Konya payitahtlığı görmüş, devlet umuru görmüş, medeniyetlerin şahikasını görmüş bir şehir. Bam teline dokunanlara olan itimadı tam ve uzun süreli! Gönül okşayıcı sözlerin peşine takılıyor. Umutlanıyor, hevesleniyor, inanıyor, inanmak istiyor. Konya’yı bam telinden yakalayan sözleri, Konya’nın bam teline dokunan cümleleri meydanlarda konuşanlara bugüne kadar güç verdi, destek verdi, destek oldu bu şehir. Bu şehrin insanlarının gözlerine hiç baktınız mı? Korkmayın, önce gözlere bakın gözlere! İnsanların gözlerinde sevgi ve hayranlığı yakalayabildiyseniz mesele bitmiştir. Durup dururken bu insanlar sevgi ve hayranlıkla bakmaz konuşanlara. Şehrin ve bu şehirde yaşayanların bam teline dokunmak, o kalabalıklarla arasında kurmuş olduğu gönül köprüsüyle tarifi zor bir sinerji oluşturmanın sırrı nedir bilir misiniz? İçtenlik ve samimiyet! Kalabalıklar o sinerjiyi oluşturanlara, öz iradeleriyle, telkin ve tavsiyelere kapılmadan, kendiliklerinden koşarak gidiyorlarsa mesele bitmiştir. Değilse, kalıcı olmayan, üç gün süren yalandan şehir efsaneleri anlatır, anlattığınıza kendinizde inanırsınız! Çünkü, meydan şöyleydi, böyleydi, şöyle oldu, böyle doldu, insanlar şuraya kadar taştı gibi afaki anlatımlara doyamayan bizler için, laf olsun torba dolsun anlatımlar ölçü kabul edilir, destan gibi anlatılır. Hiç kimse de, şehrin ve insanların bam tellerine ne kadar dokunulduğunu, dile getirmez. Dile getireni de dinlemez. Her seçimde olduğu gibi, sandık başına gidilir, oylar verilir. Çıkan sonuçların muhasebesi yerine edebiyatı yapılır. Edebiyatın siyasete uyarlanması demek, yaldızlı lafların sıralanması demek . Lafın sermayesi bedava. Tahsisatı yok, ödeneği yok, kalemi yok. Taşın altına ellerimizi nasıl koyacağımızı söylüyorsak, şehrin bam tellerine de öyle dokunacağınız inşallah deniyorsa, eskilerin tabiriyle yandı gülüm keten helva sevgili okurlar.