Konya
°C
Yeni Meram
16.02.2015 00:05

Konya umut oldu

A+
A-
16.02.2015 00:05
15.02.2015 16:37
0
2288
ABONE OL
Hepsinin hikayesi farklı. Özellikle de savaş mağdurlarının. Kimi annesini, kimi kardeşini kaybetmiş. Nur Rababa da onlardan biri. Suriyeli. Türkçe eğitimi alıyor. 5 ay önce ailesiyle birlikte gelmiş Konya’ya. “Suriye’de yaşananları anlatabilir misin” diye sorduk ama cevap vermek onun için hiç de kolay olmadı. Acıyı tarif etmek elbette çok zordu. Birkaç cümle söyleyebildi ancak. Her gün bombaların patladığını, her gün ölüm haberlerinin geldiğini belirten Rababa, dayısının oğlunun savaşta hayatını kaybettiğini dile getirdi. Her şeye rağmen savaş bittikten sonra ülkesine dönmeyi düşündüğünü ifade eden Rababa, Konya’yı çok beğendiğini, Türkçe öğrenmenin kolay olduğunu, Suriye’de bankacılık bölümünü bitirdiğini ve Türkiye’de mimarlık okumak istediğini kaydetti. “SAVAŞIN BİTECEĞİNİ SANMIYORUM” Hind Halifa da Suriyeli öğrencilerden biri. Konya’ya iki yıl önce gelmiş. Türkçe eğitimini tamamladıktan sonra Almanca öğretmenliği okuyacağını söylüyor. Ülkesindeki iç savaştan dolayı Türkiye’ye geldiklerini belirten Halifa’nın amcasının oğlu savaşta hayatını kaybetmiş. Yaşadıkları yerde sürekli bombaların yağdığını ifade eden Halifa’ya “savaşın biteceğini düşünüyor musun” diye sorduk “İnşallah ama sanmıyorum” cevabını verdi. Esad için ne söylersin dediğimizde “Allah onun canını alsın” dedi. “GİDENLERİN GELEMEYECEĞİ KORKUSUYLA YAŞADIK” Bilgisayar mühendisliğini kazanan ve şimdi Türkçe öğrenen Revan Ali de Suriyeli. Konya’ya 2 ay önce gelmiş. Daha önce İstanbul’da yaşıyormuş. Ailesinin hala Suriye’de olduğunu belirten Ali, “diş hekimi olmak istiyorum. O nedenle tekrar üniversite sınavına gireceğim. Kuzenim de Konya’da. Konya’yı çok beğendim. Türkçe bilmediğim için adres bulmakta zorlanıyorum. Suriye’de kaldığımız yerde çatışma yoktu ama elektrik ve su problemi vardı. Her zaman dua ediyorduk savaşın bitmesi için. Gidenlerin gelemeyeceği korkusuyla yaşıyorduk. Savaşın biteceğini sanmıyorum. Bize kucak aştığı için Türkiye’ye çok teşekkür ederim. Avrupa Birliği ülkeleri bize yardımcı olmadı” dedi  “IŞİD BİZİ ÖLDÜRMEK İSTİYOR” Bilal Ebud ise Iraklı. Kimlik numarası olmadığı için bazı sorunlarla karşılaştığını, sorunun giderilmesi için Cumhurbaşkanlığına mektup yazdığını ancak henüz cevap gelmediğini anlatan Ebud, “3 yıl önce makine mühendisliği bölümünden mezun oldum. Babam vefat etti. 11 yıl Bağdat’ta yaşadım. Güzel bir işim vardı. 20 yaşındaki erkek kardeşim bir buçuk yıl önce çatışmada hayatını kaybetti..Arkadaşım da 5 ay önce silahla öldürüldü. Savaştan dolayı Konya’ya geldim. Annem hala Irak’ta. Burada iki kardeşimle birlikte yaşıyorum. Türkçe eğitimi bittikten sonra makine mühendisliği alanında yüksek lisans yapacağım. Konya çok tarihi bir şehir. Yüksek lisans bittikten sonra da burada kalmak istiyorum. Irak’ta bir evim vardı satmak zorunda kaldım. Kimlik numarası olmadığı için hastaneye gitmek sorun oluyor. El kart çıkarmakta zorlanıyorum. Bağdat’ta çok sayıda IŞİD üyesi var. IŞİD, Sünni olduğumuz için bizi öldürmek istiyor. Türkiye’deki konsolosluk da bizi sevmiyor, yardımcı olmuyorlar. Çünkü orası da IŞİD’in elinde. Oraya gittiğimiz zaman bizim ismimizi IŞİD’e gönderiyorlar. Irak konsolosluğu benim için çok büyük bir problem. Bana göre Türkiye’de de IŞİD üyesi var. Onlardan birini gördüğüm zaman tanıyabilirim. Gördüğüm anda hemen polisi ararım. Çünkü onlar beni öldürmek istiyor. Hayatıma sıfırdan başladım. Benim için burada yeni bir hayat başladı” diye konuştu. BARIŞ İÇİN DUA EDİYORLAR Iraklı olan Ali Adnan da savaşta anne ve babasını kaybetmiş. Konya’ya 2013’te gelmiş. Hukuk fakültesini kazanan Adnan, Konya’da herhangi bir problemle karşılaşmadığını, KTO Karatay Üniversitesindeki akademisyenlerin kendilerine çok yardımcı olduğunu söyledi. Abdulkerim Maksudi ise Afganistanlı. Maksudi, “Konya’ya 3 ay önce geldim. Afganistan’da Edebiyat bölümünü okumuştum. Burada Türkçe eğitimini tamamladıktan sonra kendi bölümümde yüksek lisans yapacağım. Yüksek lisansı bitirdikten sonra ülkeme döneceğim. Akademisyen olmak istiyorum. Türkçe bence çok kolay. Konya’da olmaktan dolayı çok mutluyum. Diğer şehirleri de gezdim ama Konya daha güzel. Mevlana Müzesi’ne gittim ve barış için dua ettim” ifadelerini kullandı. İLK OLARAK TÜRKÇE ÖĞRENİYORLAR Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Vekili Ülkü Çalık, merkezin kuruluş amacının, Türk dili ve Türk kültürünü öğretmek olduğunu söyledi. Üniversite bünyesinde Başbakanlık burslusu olarak okuyan öğrencilerin de olduğunu, yabancı öğrencilerin belli bir sınavdan geçerek üniversitelere yönlendirildiğini ifade eden Çalık, öğrencilerin ilk olarak dil eğitimi aldığını, sonrasında da lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitime devam edebildiklerini vurguladı. Devletin yabancı öğrencilere belli miktarda para da ödediğini anlatan Çalık, “öğrenciler Türkiye’ye gelmeden önce ülkelerinin standartları ölçüsünde akademik ya da genel kültür gibi sınavlara tabi tutuluyor. Sadece bizim merkezimizde Türkçe öğrenen yabancı öğrenci sayısı 88” dedi. BARIŞ İÇİN BİR BASAMAK Merkezde sadece Türkçenin öğretilmediğine dikkat çeken Ülkü Çalık, “Konya kültürünü, bu şehre ait yerel aksanı da öğrenebiliyorlar. Esas amacımız, Türk Dili ve Türk kültürünü öğretmek. Lisans eğitimi için her yıl bir öğrenci alabiliyoruz. En çok Suriye, Rusya ve Irak’tan öğrenci var. Dünya barışı, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi gibi kurumlarda başlar. Merkezimiz, Dünya barışı için bir basamak. Burada bir araya gelen öğrenciler, dünya barışına katkıda bulunacak. Hz. Mevlana’nın hoşgörüsünü kendi ülkelerine taşıyacaklar. Kültür elçisi görevi üslenecekler. Öğrencilerin Konya’yı tanıyabilmesi için belediyelerin katkılarıyla müzeleri ve ören yerlerini gezdiriyoruz. Konya’nın sahip olduğu güzellikleri, teknolojik değerleri tanıtıyoruz. Ulusal gezilerimiz de olacak” diye konuştu.  Adem SERİN
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.