Konya
°C
Yeni Meram
26.09.2019 09:59

Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik: “Su yetmiyor!”

Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, gazetemizin sorularını yanıtlayarak özel değerlendirmelerde bulundu. Konya tarımının başlıca sorunları arasında yer alan su varlığına dikkat çekerek, "Ben isterdim ki, Konya'nın asıl meselesi olan su ile ilgili çözümlerin üretilmesini. Eğer biz bu coğrafyada üretim yaparsak ayakta kalırız " dedi

A+
A-
26.09.2019 09:59
26.09.2019 12:06
0
4355
ABONE OL
Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, Yeni Meram’ın sorunlarını yanıtlayarak gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Konya tarımı ile ilgili önemli bilgiler veren Çevik, Konya'da 2,2 Milyon hektar alanlık tarımsal arazinin olduğunu vurgulayarak, "Son 15 yıla baktığımız zaman, ürün çeşidi olarak bitkisel üründeki çeşitliliğimiz artıyor. Tarımla beraber Konya'da kişi başı milli gelir de yükseliyor ancak bunu daha da yükseltmek için başlıca sorunların çözülmesi lazım. Su varlığına ihtiyacımız yaklaşık 9-10 milyar metreküp. Bizim kapalı havzadaki su varlığımız yaklaşık 4,5 milyar metreküp" diye konuştu. Arpa ekim alanlarında artış olduğunu ifade eden Çevik, ayrıca buğday ekim alanlarında yüzde 15'lik bir daralmanın olduğunu da sözlerine ekleyerek, " Konya bölgemizde aşağı yukarı hububat olarak 5,5 milyon ton civarında bir üretimimiz var. Bunun 2 milyonuna yakını buğday üretimi, 1 milyona yakın arpa üretimi, 2 milyona yakın mısır üretimi, 400 bin ton civarlarında ayçiçek üretimi, 100 bin ton yakın kanola üretimi ve nohut fasulye üretimi var" dedi. Konya'da tarımsal arazi noktasında daralmalar mevcut mu? Konya'da yapılan tarım ile ilgili görüş ve düşüncelerinizi alabilir miyiz? Konya'mızın 2.2 milyon hektar alanlık tarımsal arazisi var. Son 15 yıla baktığımız zaman, ürün çeşidi olarak bitkisel üründeki çeşitliliğimiz artıyor. Bakliyat, hububat, mısır, yağlık ayçekirdeği, pancar, soya gibi ürünlerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Ekim alanlarımızda desen olarak farklılaşıyor. Yaklaşık 400-450 milyon hektarlık bir alanda, sulu tarım yapılıyor. Bu seneki buğday rekoltesinde düşüşler var. Bunun sebebi ise ekim alanlarında buğdaydan kaçışlar. Bu sene kıraçlarda yüzde 75'e yakın arpa ekildi. Çünkü yem tüketimi arttıkça hammaddeye de talep artıyor. Et, süt ve hayvan ürünlerine yani proteine talep gün geçtikçe fazlalaşıyor. Son 15-20 yıla baktığımız zaman kişi başı et tüketimi 12 kg'dan bugün 40 kg kadar geldi. Yumurta tüketimimiz de Konya bölgemiz için böyle. Konya bölgemiz son 5 yıldır 865 bin büyükbaş hayvanla Türkiye'de ilk sıralarda yer aldı. Tabi bunu da süt ve et hayvancılığı olarak ayırmamız lazım. Konya zaten süt üretiminde de birinci sırada. Bunları şundan dolayı söylüyorum; Tarım dendiği zaman sadece bitkisel üretim olarak görülemez. Çünkü bitkisel üretim ile hayvansal üretimi birleştirdiğimiz zaman gayrısafi milli hasıladaki geliri daha yukarı taşımaktadır. Konya yıllık 16 milyar TL civarında bir tarımsal katma değer üretiyor. Bundan dolayı da Konya ekonomisinin içindeki yan sanayiler dediğimiz sanayiler gelişiyor. Un, yağ, tarım makineleri, yem, makarna sanayileri gibi. Yani tarımla beraber Konya'da kişi başı milli gelir artarak devam ediyor. Konya tarımda da Türkiye'nin kalbidir. 365 gün tarımla ilgilenilebilir. Tarım alanları için suya olan ihtiyaç her geçen gün artmakta. Uygulanan projeler yeteli oldu mu ve yeterli derecede yağış alıyor muyuz? Yıllık 16 milyar TL'lik olan gayrisafi hasıladaki milli gelirimizi 5 katına çıkarabiliriz. Tarım yapmak için toprak, güneş, su lazım. Konya'da toprak, güneş, su var ama kapalı havzada ki suyun varlığı bize yeterli gelmiyor. Tarımsal sulamalarda su varlığına ihtiyacımız yaklaşık 9-10 milyar metreküp. Bizim kapalı havzadaki su varlığımız yaklaşık 4,5 milyar metreküp. Küresel ısınmadan dolayı dengesiz yağışlar da meydana geliyor. Sürdürülebilir bir yağış iklimi oluşmuş olsa, Konya'da ki su verimi artar. En çok hangi ürünlerin ekimleri yapılıyor? Ürün ekim alanlarında daralma var mı? Mevcut verileri söyleyebilir misiniz? Son 10 yıldır mısır ekim alanları artarak devam etmekte. Geçen sene 1 milyon 400 bin dekarlık alanda mısır ekimi varken bu sene 1 milyon 800 bine çıktı. Buğday ekim alanları geçen seneye göre yüzde 15 daraldı ama kalite yönünde bir sıkıntımız yok. Arpa ekim alanları biraz da olsa arttı. Bundan dolayı Konya bölgemizde aşağı yukarı hububat olarak 5,5 milyon ton civarında bir üretimimiz var. Bunun 2 milyonuna yakını buğday üretimi, 1 milyona yakın arpa üretimi, 2 milyona yakın mısır üretimi, 400 bin ton civarlarında ayçiçek üretimi, 100 bin ton yakın kanola üretimi ve nohut fasulye üretimleri. Tarım arazilerimiz küçülüyor ama dekardaki verimlilikte iyi tarımla beraber gün geçtikçe artıyor. Lisanslı Depoculuk beklenen verimi sağladı mı? Şu anda stoklarda bulunun ürün miktarı nedir? 2005 yılında lisanslı depoculuk yasası çıktı. İşlem Tarım Bakanlığımız ile müşterek olarak yapıldı. Konya Ticaret Borsasına 2009 yılından sonra bir Lisanslı Depoculuk Şirketi kurduk. Aksaray yolunda 100 bin tonluk depo, Yunak bölgesinde 56 bin tonluk, Çumra'da bulunan ofiside revize ederek 50 bin tona çıkarıldı. Karapınar'ı da 60 bin tona çıkarıyoruz. Toplam kapasite olarak 300 bin tona yaklaştı. Lisanslı Depoculuğa tarımsal ticaret için önemli bir altyapı olarak görüyoruz. Türkiye genelinde şuan 4,5 milyon ton bir kapasite oluştu. Harman zamanı olan yığılmayla ve fiyatların aşağı düşmesiyle üretici mağdur oluyordu. Ama bu sistemle birlikte mağduriyet çözüldü. Depo kiraları devlet tarafından karşılanıyor. Şu anda ürün ihtisas borsası kuruldu. Türkiye'nin neresinde lisanslı depo varsa, oluşan enstitüler orada işlem görecek. Daha önce Türkiye genelinde oluşan depoların yüzde 68'i bizimle bağlantılıydı. Lisanslı Depoda en önemli olan konu; Nasıl Anadolu enerji geçiş güzergahı ise, tarımsal ticaretinde güzergahı. Ürün ihtisas borsasını ulusaldan küresele çıkarmamız gerekir. Cumhurbaşkanının Teşekkür Mitinginde dile getirdiği şeker kotası ve şeker fiyatları üreticiyi memnun etti mi? Düşünceleriniz nelerdir? Ülkemiz şuan için bir küresel olayla karşı karşıya. Dünya sistemi son 200 yıldır, artık ekonomik güç ile baskılandırılıyor. 2018 yılından bu tarafa da ülkemizde bu süreç yaşanıyor. Bu süreçte de tarım da ki girdi maliyetleri yükselmeye başladı. En fazla artış gösteren ürünlerden biri de enerji. Tabi bu enerji maliyetleri üreticiyi mağdur etti. Bizler hep dile getirdik. Tarımsal enerji noktasında destek istedik. Bu destekler üreticilere fiyatlandırma yönünden oldu. Türkiye'de üretmiş olduğumuz şekere hem kendimize hem de ihracata yetiyor ama bazı üretimlerde NBŞ dediğimiz üretimi kısarak geliyoruz artık. Bundan dolayı da pancar kotaları artmaya başladı. Cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu müjde pancar üreticisi için bir destek oldu. Dövizin gerilemesi ile beraber gübre fiyatları da bir dengeleme pozisyonuna geldi. Burada tek sıkıntı şuan için enerji gözüküyor. Nükleer santralleri hayata geçirirsek bu enerji maliyetlerinin de dengeleneceğini düşünüyorum. Konya ve çevresinde özellikle Karapınar bölgesindeki oluşan obruklar hakkında neler düşünüyorsunuz? Obrukların oluşmasın da yeraltı sularının çekilmesi etkili mi? Sadece yeraltı suları Karapınar'da mı kullanılıyor? Tabiki hayır. Her tarafta kullanılıyor. Yani tek etken yeraltı sularının kullanılarak çekilmesi değil. Çünkü Karapınar'ın kapalı havzası zaten çökmeye müsait bir bölge. 100 yıl öncede obruklar oluşuyordu şimdide oluşuyor. Yani kapalı havzalarda yeraltı suları olduğu için bu obruklar oluşabilir ve yer altındaki katmanlar değişebilir. Tedbir alınması gerekiyor tabi ki. Teknik Üniversitimiz bunu artık bölüm olarak inceleyecek. Sıkıntılı olan hatlar tespit edilerek planlamaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunu da Teknik Üniversitemiz yapacak inşallah. Ticaret Borsalarını görevleri hakkında bilgi verir misiniz? Çiftçiler ürünlerini değerini alarak ve güvenerek satabiliyor mu? Ticaret Borsaları da pazar verimliliğini artırıcı hamleler yapıyor. Üreticinin alın terini korumak için, ticarete konu olması için ve ticarette hakkının yenilmemesi için bir sisteme geçildi. Spotta elektronik satış sistemimiz mevcut. Bizim ürünü en iyi şekilde sattırmamız gerek. İşleyişimizde Peygamber efendimiz zamanında Medine Pazarı mantığıyla devam ediyor. Satış salonlarımıza üretici ürünlerini getirir, gelen ürünlerin analizleri yapılır, fiyatlar oluşur ve satışa sunulur. Borsaya yani spota gelen ürün kapasitesi 2012 yıllarında 250 bin ton civarında iken şuan 1,2 milyon tona ulaştı. Isparta, Afyon, Kırşehir, Aksaray, Karaman gibi bölgelerden de çiftçilerimiz geliyor ve pazar oluşmuş oluyor. Üretici kaliteli bir üründe üretiyorsa burada değerini bulur. Son olarak eklemek istedikleriniz var mı dır? Görüş, öneri ve taleplerinizi alabilir miyiz? Konya'nın yapısal olarak sorunları mevcut. En önemli sorunumuz bence su. Cumhurbaşkanımız Metro müjdesini verdi. Ben isterdim ki; Konya'nın asıl meselesi olan su ile ilgili çözümlerin üretilmesini. Bugün, Metro ihtiyaç ama bence birinci öncelik ekonomiye katkısı olan Konya tarımı olmalıydı. Tarımsal arazilerimizin bütünleştirilmesi, altyapı su sorunlarımız... Bunlar öncelikli olarak ele alınmalıydı. Eğer biz bu Coğrafya'da üretim yaparsak ayakta kalırız. Üretim içinde destek gerekir. Gıda ve gıda güvenliği önümüzdeki süreçte en önemli stratejik öneme sahiptir. Teknolojiyi de yapacak olan insan fakat, insan beslenemediği zaman teknolojiyi yapabilecek mi? Birinci öncelik tarımsal üretim olmalıydı. Hüseyin MENEKŞE/Hüseyin TURGUT
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.