“Konya Sanatçısı” payesi  resmiyet kazanmalı!

2016 yılı bitti bitiyor, gitti gidiyor! Hatırlarsanız İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne, Büyükşehrimizin Kültür Daire Başkanlığına, Merkez İlçe Belediyelerimizin Kültür Müdürlüklerine 19. Eylül 2016 ‘da Vizyon Anadolu.com’da yazmış olduğum, “Konya Sanatçısı” adı altında bir vefa göstergesi olacak bir ödül ihdas edilmesini acizane teklif etmiş ve yazımın bir bölümünde; “Rahmetli Ahmet Özdemir, Konyalının nezdinde "Konya Sanatçısı" oldu. Öyle yaşadı ve aramızdan bir "Konya Sanatçısı" olarak ayrılıp gitti. Sevgili başkanlar, Sevgili müdürler, bu şehir sizden atla deve istemiyor. Yapacağınız " Konya Sanatçısı" diye bir paye ihdas etmek! Bunu geçmişe dayandırabilir, rahmeti rahmana kavuşmuş olanlara uzanıp, onların halen hayatta bulunan yakınlarına anlamlı bir jest pekala yapabilirsiniz!” diye yazmıştım. 2016 yılı sona ererken ve üç ay sonra, bu konuyu tekrar dile getirmek istiyorum. “Konya Sanatçısı”  geniş ve kapsamlı bir alan. Konya’nın folkloruna, el sanatlarına, müziğine kısaca sanatın dallarında bu işlere ömrünü vermiş, iz bırakan gelmiş-geçmiş ve halen hayatta olan insanlara bu şehirde yaşayanların göstereceği bir vefa nişanesiydi istenilen! Verilebilecek en güzel ödülün, bir insana  sağlığında ve yaşarken verilen ödül olduğunu  unutan bizler! Bu dünyadan ayrılanları da! Hatırlamamak gibi bir bedbahtlığı yaşıyoruz. Konya gibi derya-deniz bir kültüre sahip olacaksınız. Mevlana diyarıyız diye ahkamlar kesilecek! Tarih ve turizm değerleri üzerine mangallarda küller bırakılmayacak! Ancak ortaya somut hiçbir şey konulmayacak! Konya bu değil! “Bir Başkent daima Başkenttir” sözünü kürsülerde konuşup, ardından unutmak da değil! Vefasızlık hiç değil! Konya Sanatçısı gibi anlamlı bir jest, incelik ve nezaket gösterilemeyen nice sanatçı hazan yaprakları misali birer, ikişer bir daha hiç dönmemecesine ayrılıp gittiler. Konya gibi bir vefa şehri, vefasız insanların umursamaz, vurdumduymaz halleri yüzünden ıstırap çekmeyi hak etmiyor! Türk Milletinin, Anadolu’da ki, ilk Başkenti bu şehir. Bağdat’tan sonra görülecek, kalınacak, gezilecek bir şehir olmasını sadece okuyup geçenler, nerede yaşadıklarının farkındalar mı? Her mevkinin, her makamın, her koltuğun ve her sorumluluğun bir vebali vardır! Bu şehrin kültürünü, tarihini, sanatını, sanatçısını unutanları da, yarın anan ve hatırlayan kalmaz! Yunus Emre, mezar taşları ve mezarlıklar üzerine yazdığı, “ Sana İbret gerek ise” adlı şiirinde ; “Bunlar bir vakit beyler idi kapıcılar korlar idi /Gel şimdi gör bilmeyesin bey hangidir ya kulları” diye öyle bir ifade kullanır ki, bu şiiri sorumluluk sahibi olan ve olacak herkesin okuması gerekir derlerdi, bizim neslin öğretmenleri. Şehrimizin Kültürle ilgilenen Daireleri ve Müdürlükleri, sadece ve sadece böyle bir karar alacaklar, karara varacaklar.  Sanatçıları ve bu dünyadan ayrılan sanatçıların yakınlarını bir gün tayin edip buluşturacaklar. Ve bunu geleneksel hale getirecekler. İnanın sadece bu şehrin kültürü adına, sanatı adına, sanatçısına adına verebilecekleri bir karar bu. Hem sanatı ve sanatçıyı unutturmayacaklar, hem de bu şehrin kalbinde taht kuracaklar! “Konya Sanatçısı” olma payesini Konya adına verebilmek bu kadar zor mu? Ne dersiniz Sayın Tahir Akyürek? Ne dersiniz Sayın Fatma Toru Hanımefendi? Ne dersiniz Sayın Mehmet Hançerli? Ne dersiniz Sayın Uğur İbrahim Altay? Ne dersiniz Sayın Abdüssettar Yarar?

743. Vuslat törenlerine “ Birlik Vakti” denilmişti ya!

Dem bu demdir, dem bu demdir, dem bu dem! Vakit birlik vaktiyse eğer! Bir olunacaksa! Birlik olunacaksa! Beraber olunacaksa! Haydi sevgili Başkanlar! Haydi sevgili Müdürler! Konya için el ele verme zamanı! Sanat ve sanatçılarımıza göstereceğimiz vefanın nişanesi olacak bu hatırlama! Vefa sıcacık bir duygudur. Duygulandırır insanı.  Gözlerin gözyaşlarını zapt edemediği o anın adıdır. Vefa ile anılmak istemiyor musunuz? Böyle bir vefa, köprülü kavşaklar, alt ve üst geçitler, parklar-bahçeler kadar, hatta onlardan daha da önemlidir. Şehir yıllar sonra bir kentsel dönüşüm daha geçirir, size ait ne kadar iz varsa kürüyüp söker alır. Ancak sanata sanatçıya ve kültüre açtığınız “ Konya Sanatçısı” gibi kapılar ve sayfalar, mahşere kadar kapanmayacaktır inanın!