KONYA İÇİN, BİR KARA SEVDADIR TARIM!

Konya kendini bildi bileli altın başakların boy verdiği mümbit bir ovaya sahipti. Buğday ambarıydı. Sulanabilse diye başlayan cümleler onlarca yıldır dillerden hiç düşmedi. Bugün öyle bir Tarım Fuarına sahip ki, belki beş yıla varmadan bir milyona yakın ziyaretçiye ev sahipliği yapacak! Üç yüz bin ziyaretçiyi geçtiğimiz yıl aşmıştı. Tarım Fuarıyla yeni bir marka kazanan Konya için 6 hollü Fuar yeter mi sorusu şimdiden sorulmaya başladı bile. Altı hole, iyi olmuş, yerinde olmuş diyemeyenler, bugün yine aynı çizgideler. İşin güzel yanı, bütün bu akıldanelere, çok bilmişlere, ahkam kesicilere, ufku var olanlar arasında sayılmazlarsa kırılıp küsenlere rağmen, şehir aldı başını iyi yerlere doğru gidiyor. Konya’yı durdurmak, duraksatmak adına şehrin dizginlerini ellerinde tutmak isteyenler şu anda, koşup giden şehri seyrediyorlar. Şehrin onların elinden kendini kurtarmışa benziyor! Şehrin dinamiklerini harekete geçirenler; şehrin havaya girdiğinde, yolu açıldığında, engeller kaldırıldığında, şehrin gidemediği yolun, varamayacağı, ulaşamayacağı hedefin olamayacağını görmüş durumdalar. Onlarca yıldır, atıl bir şekilde bekleyen, bekletilen şehir, “Direniş Konya’ya” dönüşmüş durumda. Altı hole ne gerek vardı, beş gün için bu kadar masrafa değer mi, diyenlerden bazılarının henüz geri adım atma niyetinde olmadıklarını söyleyelim. Hem de hiç! Konya’nın, bütün çekememezliklerin, kıskançlıkların, hasetliklerin çok ötesinde bir şehir olduğunu anlayamamış ve kavrayamamış olmaları şehrin suçu değil! Şehrin dinamikleri tepki vermeye başlayınca, tepkiye alışık olmayanların feleğinin şaşması görülmeye değer! Konya direnişe geçti. Birçok şeyin farkına vardı. Zihni açıldı. Olaylar daha net, daha berrak hale gelmeye başladı. Kim içten, kim samimi, kim kendinden yana, görüyor artık! Ey “Birlikte Konya” olamayanlar, Konya’nın saçmalıklara, açmazlara direndiğinin farkına varamayanlar, olumlu yönde farkındalık yaratamayanlar! Açın şu şehrin önünü! Köstek olmayın, ha bir günde destek olun! Tarım Fuarı bu şehre apayrı bir zenginlik getirmedi mi? Tarım şehri olduğumuzu bütün dünyaya ilan etmedi mi? Şehir, ne uzasın, ne kısalsın diye ayak direyenler, kendinize başka işler, başka meşgaleler bulun, bırakın, şu şehirle uğraşmayı! Bu şehre 6 hollü değil, 12 hollü bir tarım fuarı lazım. Koşmaya niyetlenen, hızını ayarlamaya çalışan bu şehrin hızını kesmeye, koşma yerinde say demeye kimin ne hakkı var? Tarım Fuarı gibi birkaç tane daha önemli fuar olsa, bu şehre derman yetmez. Çünkü bu fuarlar şehri heyecanlandırıyor, coşturuyor, şehre meltem rüzgarları estirip, neşeli türküler, neşeli şarkılar söyletiyor. Yetmedi mi, hüzünlü şarkılar, arabesk takılmalar, kahretmeler, içine kapanmalar, vesveselerin ve karamsarlıkların içinde kurdeşen dökmeler! Mevlana’yı anma programlarıyla birlikte, yıllar önce koyulan yılda on milyon ziyaretçi hedefi neden tutmasın! Büyük fuarlar sonrasında her hole bir fuar etkinliği koydunuz da, gelen, ziyaret eden mi olmadı? Evet bu şehre 12 hollü bir fuar düşünmek ufuk zenginliğidir, geleceği görmektir. Çok şükür ki, bu ufuk zenginliğine sahip evlatları var bu şehrin. Yıllar yılı bir arpa boyu yol gidememenin ıstırabını, ruhunda çekemeyenlerin, kendilerinden başkasını düşünmeyenlerin, kendilerini şehirden büyük görme gafletine düşenlerin ne bugün, ne yarın kıymetleri olmayacaktır! Şehirler iz bırakanları, isimsiz kahramanları, destan yazanları, alanında efsane olanları ne unutur, ne unutturur. Kendini övenleri, övdürtenleri, kendileri olmazsa hiçbir şeyin olmayacağına kendini inandırmışları ne anar, ne anılmalarına fırsat verir. Tarih, böyle olaylar ve hatıralarla doludur. Tarihi sevmiyorsanız, ehemmiyet vermiyorsanız, tarihi ben yazarım, ben yazdım, tarih beni yazacak diyorsanız… Buyurun! Kalem sizin, kağıt sizin! İsteksiz yazan kalemin yazdığını, okuyanın olmayacağını kime anlatsak acaba! Sevgili okurlar! Ziyaretçi sayısı arttıkça, Konya dilden dile, ilden ile, ülkeden ülkeye anlatıldıkça, gelen bir daha, bir daha gelmek için can atmaya başladı. Bu şu demek! Daha fazla 5 yıldızlı otel yapılması gerekiyor! Mevcutların yanına belki bir on tane daha… Daha fazla resteurant açılması şart, çünkü mevcutlar yetmiyor! Daha kaliteli, daha zengin menüye sahip, marka resteurantlar ve onlarca… Ziyaretçileri bu şehirde tutacak, daha fazla mekan açılmasına imkan vereceksiniz! Yani… Uçacaksınız, şehri uçuracaksınız! Tarımın kalbinin attığı bu şehir de, turizmde, kültürde hak ettiği yeri fazlasıyla alacak! Tarım Fuarı her haliyle bunun müjdesini veriyor. Önemli olan bu müjdeyi doğru okuyabilmek!