KONYA HALKI SITMAYLA ÇOK MÜCADELE ETTİ

Konya’nın yerleşim yeri Mevlana ile Alaaddin arasındaydı.Alaaddin’in batı tarafı bağ bahçeydi. Tek katlı binalar vardı. Hiç bina yoktu. Tek katlı bağ evleri vardı. Merhum Eski Belediye Başkanı Ahmet Hilmi Nalçacı, Nalçacı Caddesinin açılmasına karar verdi ve o caddeye soyismini verdi. Şehir yavaş yavaş Alaaddin’in batı tarafına kaydı. Ama ahde vefa Konyalı Nalçacı Caddesi Konyamızı temsil etmektedir. Ruhu şad olsun. Konya’da eskiden beri bizleri sıtma tutardı. Sıtmadan dolayı yüzümüz sapsarı olurdu. Sıtma ile mücadele evi vardı o zamanlar. Ev Alaaddin Caddesinde Hayat Apartmanı yanındaydı. Eski Diyanet İşleri Başkanı Hayırlıoğlu’nun eviydi. Bu ev uzun zaman Konyalııya hizmet etti. Konyalı uzun zaman sıtmadan sıkıntı çekti. Eskilerden sıtmaya yakalanmayan nadir insanlar vardı. Sıtmanın ana kaynağı şöyledir. Konya’da  üç büyük mahalle vardı; Araplar Mahallesi,Sedirler Mahallesi ve Karacihan mahallesi Konya’yı temsil etmektedir. Bu mahallelerden inekler, camızlar yaylaya giderdi. Her mahallenin bir sığırı çobanı vardı. Bu çobanlar sığır sürüsünü Aslıma götürürdü. Akşamüstü tekrar mahallelere getirirlerdi. Aslım dene yer bir bataklıktı, ördekler yüzerdi, sazlıklar vardı. Sıtmanın kaynağıydı. Şimdi orası Sanayi Bölgesi oldu. Gelen sığır sürüsüyle birlikte sivrisinek de gelirdi. Bizleri sokardı ve bizleri de sıtma tutardı. Sonra sıtma mücadele evine başvururduk. Sıtma mücadele evi bizlere kinin adlı bir ilaç verirdi. Bu ilacı kullanınca sapsarı kesilirdik ve çok halsiz hissederdir.. Bu sıtmadan tüm Konyalı muzdaripti. Ama her evde bir havyan olduğu için mecburen o hayvan gelirken beraberinde o sivrisineği de getirirdi. Bu sıtma hastalığı Konya’da çok uzun sürdü. Çıkar yol yoktu çünkü Araplar ve Sedirler Mahallelerinde her evde aşağı yukarı bir sığır bulunurdu. Bazısı camızı kullanırdı bazısı kullanmazdı. Dış çevre yollarla bağlantısı olmadığı için Konya’nın çevresinin açılması mümkün değildi. 1968 yılında Konya Üniversitesi’nin kurulması Konyalının ufkunu değiştirdi. Şu anda 120 binin üzerinde talebesi olduğu söylenmektedir. Üniversitenin Türkiye genelinde başarı sıralamasının üç ile beş arasında olduğu söylenmektedir. Her üniversite talebesinin bir genel masrafı vardır. Bu masrafı da Konya’da harcama mecburiyeti vardır. Üniversite diyip geçmeyelim Konya’nın gelişmesine, ufkunun açılmasına fevkalade katkısı olduğu açık seçik meydandadır. İkinci ordunun 1956 yılında Malatya’ya taşınması Konya’nın pasif hale gelmesine neden olmuştur. Aziziye Camisi civarında manavlar vardı. Çok güzel sebzeler getirir, satarlardı. Müşterilerin yüzde doksanı subayların hanımlarıydı. Hanımların arkasında bir emir eri vardı. O emir eri hanımının her türlü işlerini görür, alışverişte aldığı malları taşırdı. Daha sonra emir eri kalktı. Kalktığı da isabetli bir kara oldu. Çünkü emir eri görevli subayın evinin önünde beklerdi. Bu durum da üzücü bir durumdu. GÜZEL SÖZLER Büyüklük kuvvetli olmak değil, kuvveti yerinde kullanmaktır.                 MARK OREL Başsız bir kalabalıktan hiç hayır gelmez.                          MACHİAVELLİ Soru da bilgiden doğar, cevap da                                       HZ.MEVLANA Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olmaz.           ANDRE   MAUROIS Dikkat aklın en büyük çocuğudur.                                     VİCTOR  HUGO Davranış güzel sanatların en incesidir.                             EMERSON