KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BENZİN YERİNE SU YAKTI

Sayın Yalçın İreş, karayolundaki köpeği kaldırma işlemini anlatmış. Ben de hep anlattım ama yine anlatacağım. Sivil Toplum Kuruluşu’na kulağını tıkayanların, yaptıkları yanlışları duyurmak ve halkın parasının nasıl harcandığını yazmak görevimiz. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin gece ve gündüz, Çevre Bakanlığı’nca Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği’ne tahsis ettirdiği araç, yaralı hayvanı bulunduğu ilçeden hemen alıyordu. Çoğu kez ben de aracın içinde olurdum. Yaşım ilerleyince yaralı hayvanları görmekten çok rahatsız olunca gitmedim. Bu uygulama ta 1997 yılından eksiksiz 2017 yılına dek sürdü. Bu uygulama ile araç hem hayvanı bekletmiyor, hem de doğru Veteriner Fakültesi’ne götürüp bırakıyordu. Protokol yokken Selçuklu Belediyesi ile Veteriner Fakültesi arasında 5 yıl süreyle tüm hayvanların aşı, tedavi ve ameliyat masrafları için ilk protokolü yaptırmıştık. Şimdi Sayın İsmail Öksüzler’i saygı ile hatırlıyoruz. İyi ki merhametli bir başkanla karşılaşmışız. Sonra bakın neler oldu? Belediyenin benzini su gibi harcandı. Uyarılarımız hiç dikkate alınmadı. Hayvanların tedavi edilmelerinden rahatsız olup, sözde belediyenin tedavi parasını ödememesini yeğleyenler (Valilik şerhi olan protokolü yok saymaya kalkanlar) yaralı hayvanı gündüz ise; Selçuklu bölgesinden alıp Tatlıcak tarafındaki Hayvan Pazarı’na taşıdılar. Oradaki veterinerler, elleri ultrason ve röntgen görevi yaptıkları için hemen teşhis koyarak ‘Bir şeyi yok!’ diyerek, bu sefer Tatlıcak’tan çıkan araç tam 70 km uzaktaki Sefa Köy barınağına yaralı hayvanı bıraktı. Şimdi de gece turunu anlatıyorum. Gece yaralı hayvan Karatay’da. Karatay’dan hayvanı almak için evi Kozağaç tarafında olan sürücü yola çıkıyordu. Karatay bölgesinden alınan yaralı hayvan, o gece görevli veteriner hekimin evi Selçuklu’da ise Selçuklu’ya gidiyor, yakındaki Veteriner Fakültesi  yerine, veteriner hekim bakıyor, kırık bile olsa barınağa yönlendirme baskısı ile zavallı can bu sefer Selçuklu’dan yine 70 km uzaktaki Sefa Köy Barınağı’na iki güvenlikçiye teslim ediliyordu. Acil yok, tam teşekküllü hastane yok, sadece 2 bekçi var. Sabaha kadar bu zorlu şehir turundan sonra yaşayabildiyse? Bu tur yerine, alındığı ilçeden hemen fakültenin aciline bırakılsa, hem hayvan acılar içinde kıvranarak yollarda perişan olmaz, hem de belediyenin benzini bu kadar harcanmazdı. Bu konuda görevli daire başkanlığına rica ettik. Lütfen gece ve gündüz hayvan taşıma aracınız, Büyükşehir Belediyesi’nde beklesin, hem benzin israfı önlenir hem de sürücü gece evinden çıkmak yerine gece nöbetini belediyede tutar ertesi gün izinli olur. Gündüz nöbetçisi de her öğlen aynı araç ile 40-50 km yol yaparak yemeğini barınakta yemesin belediyede yesin, boşuna benzin harcamayın dedik. Dedik ama duyan olmadı. Nasılsa bu benzinin parasını ödeyen var. Sayın Yalçın İreş, içinde yaralı bir canla yapılan şehir turunu bilseydi, sanırım dizlerini döverdi. Bu nedenle kırk yılda bir ölen bir köpek için benzin harcanmış, yukarıda yazdıklarımın yanında hiç kalır. Ne yazık ki vizyonsuz, kalpsiz, vasıfsız insanlara yetki verilirse, kısacası ‘Ehliyeti olmayana liyakat verilirse’ bu milletin paraları böyle harcanır. Ankara yoluna dikilen ithal çamlar kurudukça yenisi dikildi. Mevlana’nın önündeki güzelim ağaçlar söküldü, taş döşendi. Alt geçitlere çiçek ekildi! Alt-üst geçit yapmanın planı ve projeleri günü birlik hazırlanan şehir planlarıyla yapılınca da emek emek yapılan İstanbul yolundaki ağaçlar ve çiçekler de heba edildi. Bu arada gönüllülere mama yardımı kesildi, belediyenin parası yok denildi. Sıkı durun! Hele bir seçim çalışmaları başlasın, ilçe ziyaretleri başlasın, siz o zaman görün harcanan benzini. Sayın polis memurumuz masumca bir görev yapmış. Kendisine hiç bir getirisi olmayan art niyet sergilemeyen bir uyarı sadece. Yalnız o köpek kesinlikle kenara o vaziyette bırakılamaz! Ekibin gömülmesi için hayvan barınağına bırakması gerekirdi. Bunun hem insanlık hem de çevre sağlığı açısından gerekli olduğunu, bu işi yapan görevlilere, amirlerinin eğitim vererek anlatması gerekir.