Konya
°C
Yeni Meram

KONYA ANLATILMAZ, YAŞANIR!

KONYA ANLATILMAZ, YAŞANIR!- Selin IŞIL- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
09.05.2020 01:34
08.05.2020 13:36
0
10224
ABONE OL
Hayat ne tuhaf! Şubat ayının bu tarihlerinde Konya'da idim. Ve Konya'da tanıştığım bir sürü güzel insanın daveti üzerine tam da şu zaman diliminde yeniden görüşmek üzere kavilleştiğimizi hatırlıyorum. Oysa şimdi, bırakın Mayıs ayında Konya'da etkinlik yapmayı, evlerimizden burnumuzun ucunu bile çıkaramıyoruz! Hazır Konya anılarım depreşmişken sizlere anlatayım, Şubat 2020'de güzide şehrinizde neden dolu dolu bir hafta kaldığımı ve neler yaptığımı. Hatta orada kaldığım esnada sizlerden öyle harika etkinlik davetleri aldığım ki, hemen peşi sıra gelen günlerde İzmir etkinliklerimin varlığı sebebiyle üç beş güncük dahi olsa kalış süremi uzatmamın mümkün olmadığını. Zaten ikinci Konya seyahatimi bahara ertelemem de sırf bu yüzdendi. Kim, nereden bilebilirdi ki korona günleri yaşayacağımızı. Hasılı, yaşadığımız şu günleri olduğu gibi kabul etme erdemini göstererek yeniden geliyorum Konya anılarıma; ne güzel bir haftaydı ama... Kara kışın en deli günleri bana denk gelmişti!. Bunu ben demiyorum. Konya halkının o günlerde söylediklerinden yola çıkarak "deli günler" diyorum o günlere. Bilmezdim ki meğer Konyalıların bu sene doğru dürüst kış görmediğini, "ha geldi, ha geliyor, ha gelecek" denen kuru soğuğun ve beyaz örtünün bana denk geleceğini! Bundan şikâyetçi olduğumu sanmayın sakın ama çok uzun zamandır böyle bir soğuğu yememişti vücudum! Eksilerde seyreden havanın resmen yüzümün açıkta kalan kısmını kestiğini hissediyordum. Buna rağmen, her gittiğim yerde öyle sıcak bir sevgi seliyle karşılaşıyordum ki o soğuk yüreğime ağustos sıcağı gibi geliyordu. İşte bu sebepten KONYA halkını ve KONYA' yı özlüyorum. Ayaz vurmuş yüreğim bile halkın samimiyetleri, güler yüzleri, nezaketleri, misafirperverlikleri, ilgileri ve sevgileri sayesinde soğuktan zerre etkilenmemişti. Bu sevgi seli karşısında ben de "bahar ayında yine geleceğim " sözcüklerini döküvermiştim dilimden. Hem okullar kapanmadan önce, zamansızlıktan gidemediğim diğer Konya okullarına gidecek hem de "burada da imza günü yapın" diyenlerin gönlünü alacaktım. Bu sözlerimden de anlayacağınız gibi, okullara konferans ve seminerler için gidiyorum; ülkemizin geleceği olan güzel evlatlarımıza nacizane bilgilerimi sunmaya çalışıyorum. Keyifli söyleşiler yapıyoruz onlarla. Bazen karşılıklı gülüşüyoruz ama çokça düşünüyor ve öğreniyoruz. Onların verdiği enerjiyle bütünleşmek hissini özlüyorum; korona günlerinin hakim olduğu bu günlerde! Bu konferanslara okullara giremediği için katılamayan kıymetli okurlarımla da imza günleri sayesinde bütünleşiyoruz. Sadece kitaplara imza atmakla kalmıyor elim, onlar da yani ziyaretime gelen halk da yüreğime imzasını atıyor aynı zamanda. Ne muhteşem sohbetler çıkıyor ortaya o kısacık anlarda, bir bilseniz. Belki de bu yüzdendir iki saat süre verdiğim imza günlerinin dört-beş saat uzaması! Konya'da da durum aynen böyle olmuştu işte; uzadıkça uzayan imza günü saatleri... Bunun dışında hepi topu 7 gün kaldığım şehrinizde isteklerinizi kıramayarak gerçekleştirdiğim doğaçlama iki mini imza günü de cabası. Dar zamanlara sığdırılan geniş bir sevgi akımıydı her ikisi de... Tadı damağımda kalan. Şu an yazarken bile bana hâlâ aynı huzuru ve aynı keyifli atmosferi yaşatan günlerdi o günler. Ve her birinizin dilleri söylemese de yaptığınız kibar jestleriniz, ince fikirli hallerinizle bağıra bağıra "Ben ANADOLU insanıyım. Özümde var benim misafirperverlik" dediniz bana! Haklısınız... Bu sizin özünüzde var. Zira hiç kimse bu sevgiyi ve ilgiyi yapmacıklığa vuramaz. Böyle bir maske henüz üretilmedi!. Sizinle birlikte Anadolu insanının misafirperverliğini ve samimiyetini özlediğimi fark ettim. Tıpkı eski ananelerimizde, gelenek göreneklerimizde olduğu gibi. Meğer ne çok özlemişim bu duyguyu... İçtenliğin bir insana verdiği huzuru... Evet, bunların hepsini sizler yaşattınız bana güzel insanlar. Bu hususta kendinizle ne kadar övünseniz, gurur duysanız azdır. Tabii bu arada size ait bir hakkı daha teslim etmem lazım; dürüstçe itiraf ediyorum ki ben sizlerin kitap okumayı bu kadar sevdiğinizi tahmin edemedim. Okumaya karşı bu kadar sevdalı olduğunuzu bilemedim... Bu yönden de beni olumlu yönde şaşırttığınızı itiraf etmeliyim! Gördüğünüz gibi Konya' ya, dolayısıyla sizlere ait o denli güzel hatıra ve hisler kaldı ki kalbimde; oraya gelip de ne yaptığımı, ne ettiğimi, nereleri gezdiğimi dilim döndüğünce anlatmaya ne yer ne de zaman kaldı. Kısmetse, onu da başka bir köşe yazımda kaleme almak umuduyla son söz olarak şunu demek istiyorum; KONYA anlatılmaz, yaşanır! Güzel şehrin güzel insanları esen kalın.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.