Konya
°C
Yeni Meram

KİTAP TANITIMI: “TÜRK DEMOKRASİSİNİN SIFIR NOKTASI”

KİTAP TANITIMI: “TÜRK DEMOKRASİSİNİN SIFIR NOKTASI”- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
12.02.2021 01:27
11.02.2021 17:29
0
8694
ABONE OL
  Dr. Efe Sıvış tarafından hazırlanan “Türk Demokrasisinin Sıfır Noktası, Amerikan Dışişleri Belgeleri Işığında Türkiye’de Çok Partili Demokratik Hayata Geçiş” adlı doktora tezi Ötüken (İstanbul) yayınları tarafından 2019 yılında basılmıştır. Bu çalışma Türkiye’nin çok partili hayata geçişinde bir dönemi (1945-1946 yıllarını) Türkiye ile ABD’nin stratejik ortaklık ve müttefiklik ilişkilerinin başlangıç noktasını esas almaktadır. Yazar önsözde, Amerikan Dışişleri Bakanlığı belgelerinden ilgili döneme ait belgeler National Archives Records Administration kaynaklarından derlediğini belirtmektedir. Kitap 407 sayfadır ve siyasi tarih konusunda meraklılarına tavsiye edilir. Kitapta vurgulanan noktaları şöyle sıralamak mümkündür:
  • İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeni şekillenen dünya ve Sovyetler Birliğinin Türkiye’den Kars, Ardahan toprak talebi ve Boğazlarda üs talebinde bulundu. Sovyetlerin bu talebi iç siyasi nedenlerden dolayı abartılmıştır, ancak tamamen de masumane görülemez. (s.156)
  • “Türkiye’nin çok partili hayata geçme arzusu yaygın olarak, Türklerin Ruslardan algılandığı tehditten ötürü Amerikan ve İngiliz desteğini sağlama çabasına bağlanmıştır. Burada ima edilen Anglosaksonların, İnönü’nün tek parti yönetiminin sürmesi halinde Türkiye’yi Ruslara karşı desteklemeyecek ve onu olası bir Rus saldırısı karşısında yalnız bırakacak olmalarıydı. Fakat Amerikan arşiv belgeleri ve İngiliz parlamentosu zabıtları Anglosaksonların Türkiye’ye yönelik bir demokrasi hassasiyetinin bulunmadığını, kararlarını tamamen reel politik çerçevesinde aldıklarını göstermiştir.” (s.154) Aynı görüş ayrıca (s.381) yer almaktadır. Ayrıca yazar o zamanki tek parti CHP’nin uzun süre iktidarda kalacağı ve muhalefetin pek güçlenemeyeceği öngörüsünde olduğundan bahseder.
İç siyasi gelişmelerde:
  • ABD elçiliğinin değerlendirme raporlarında halkın tepkisini çeken 10 husus sayılmıştır (s.163). Bunlar; bürokrasinin (memurların) halka göre çok avantajlı durumda olmaları, hükümet yetkililerinin sorumluluktan kaçmaları, halkın yoksullaşmasına neden olan enflasyonu karşı tedbir alınamaması, halkın büyük bir kısmının hayat şartları kötüleşirken küçük bir kısmın avantajlı hale gelmesi, rüşvetin yaygınlaşması, aydınların eğitim sistemi hakkında olumsuz görüşleri, basın ve konuşma özgürlüğünün olmaması, katı devletçilik ve hükümetin sanayileşme konusunda etkili bir politika uygulayamayışı.
Burada ABD elçiliğinin raporunda, halkın CHP iktidarıyla ilgili Doğu ve Kürtlerle; din ve vicdan hürriyeti, ezanın Türkçe okunması, din eğitiminin yasaklanması, camilerin atıl halde tutulması gibi pek çok sosyal ve kültürel problem yer almamış mı? Yoksa yazar bunlara temas etmemiş midir? Konusu çalışmada açık değildir. Yine çoğulcu siyasal görüşler konusunda da bilgiler yer almamaktadır.
  • O dönemde milletvekillerinin seçimi de ilginçtir: Genel seçimler iki dereceliydi. Halk, önce ikincil seçmenleri seçer, onlar da milletvekilleri için oy kullanırdı. “Bu süreçte gerçek bir seçim uygulanmıyordu. Yalnızca CHP genel merkezinin belirlediği adaylar onaylanıyordu. Halk tarafından seçilen ikincil seçmenler de CHP üyesiydi. CHP üyeleri, parti tüzüğü gereği genel merkezin talimatlarına uymak zorundaydı.” (s.278) Milletvekilleri atanınca, yüzde 70’i seçildikleri illeri bilmiyorlardı veya seçim bölgelerine gitmemişlerdi.
  • Tek parti döneminde “milli şef” İsmet İnönü hem CHP genel başkanı ve hem de Cumhurbaşkanı idi.
  • Milli Kalkınma Partisi: gerçek demokrasiye geçme sürecinde 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve 1930 yılında Serbest Fırka’nın kapatılmalarıyla 1945’lere kadar tek parti iktidarda kaldı. 1945 yılında Türk Sanayiinde büyük hamleleri olan Nuri Demirağ Milli Kalkınma Partisini kurdu. Liberal ekonomi yanlısı olan Demirağ hakkında ABD elçisi onun muhafazakar olduğunu not etmiştir. Bunun partisinde Siyonizm hakkında kitaplar yazan C. Rifat Atilhan da vardı. Ama siyasi özellikleri zayıf olan bu parti tutunamamıştır. (s.202)
  • CHP içinde bir grup milletvekili Bağımsız olmuştur. Ama bunların vazifesi muhalefet yapmak değil “bağımsız grup” olarak iktidarı tasdik etmektir.
  • CHP içinden muhalefet olarak çıkan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü gibi milletvekilleri BM giriş ve bütçe görüşmelerinde iktidar partisini eleştirmişler ve sonra da ihraç edilmişlerdir. Daha sonra da Demokratik Partisi kurulmuş ve 1946 seçimlerine katılmış, seçimlerinde yeni parti manevi zafer kazanmıştır. Tek dereceli seçimlere geçilmiştir. İçlerinde bağımsız milletvekili Genelkurmay eski başkanı Fevzi Çakmak Paşanın da bulunduğu liste meclise girmiştir. Ancak seçimlerde hile yapıldığı konusunda İnönü de kanaat sahibidir. Böylece çok partili sisteme geçilmiştir.
“Amerikalılara göre (1946) seçim manipülasyonu, seçimin genel sonuçlarını değiştirecek nitelikte değildi. Fakat İstanbul, Ankara, İzmir gibi kritik noktalarda önemli sonuçlara yol açmıştı. Buna rağmen Amerikalılara göre Türkiye, çok partili hayata İnönü’nün kişisel inisiyatifiyle geçti. Hatta İnönü bu kararı, CHP’nin içindeki otoriteleşme yanlısı grubun direncine rağmen aldı… İnönü’nün rejiminin otoriter nitelikte olması Amerikalıları rahatsız etmiyordu. Dolayısıyla Amerikalıların Türklere rejimlerini demokratikleştirmelerini tavsiye ettiklerine yönelik bir kayıt da bulunmamaktadır.” (s.382) Türkiye’de çoğulculuk aslında medeniyet değerlerinde mevcuttur. Zira Türkler yönetimlerindeki hiçbir din ve ırkı baskı altına almamış, onlara pek çok haklar tanımışlardır. Bu gerçeği Balkanlar başta olmak üzere görmekteyiz. Balkanlar, Ortadoğu gibi çok kültürlü, çok dinli, farklı ırkların inançların olduğu bir coğrafyayı yüzyıllarca idare etmek bunun delilidir. Bunun için, belki 1946 geciken bir dönüşümdü. Böyle bir dönemi aydınlattığı için yazarı tebrik ediyorum. Günümüz siyasetçileri de bu tür çalışmaları okurlar, diye temennide bulunuyorum.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.