Konya
°C
Yeni Meram

Kendini bil…

Kendini bil…-Mustafa Afşin-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
22.09.2016 00:07
21.09.2016 16:35
0
3024
ABONE OL
Kendimizi bilmek, sonunda asıl benliğimizi kabul etmeye karar vermemizden geçecek. Hislerimizi ve düşüncelerimizi defalarca sorgulamak, ikisini birbirinden ayırmak, kafamızdakilerin bize ait olup olmadıklarından emin olmak ve başkalarının fikirlerinden kurtulup ezberlerimizi bozmak olacak ilk yapmamız gereken. Delphi’deki Apollon tapınağının girişinde çoğunuzun aşina olduğu çok önemli bir söz yazar: “Kendini bil.” İnsana, kendine ait anahtarı veren daha öz ve daha kesin başka bir cümle herhalde yoktur. Günümüzde farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli öğretilerce sıkça kullanılsa da bence insanlık, bu kadim cümlenin vurguladığı gerçekleri henüz tam manasıyla anlamamıştır. Çeşitli coğrafyalarda, çeşitli zamanlarda, akil insanlar, kişinin kendini bilme, anlama, öğrenme sorumluluğundan defalarca bahsetmiştir. Bireyden evrene ve oradan yine kendine açılan yolun bu şekilde keşfedileceğine dikkat çekilmiştir. Ben de yıllar önce, belki çocuk yaşımda duyduğum ve aklımda hep kalmasına rağmen üzerinde pek az düşündüğüm bu cümlenin büyüsüne yeni yeni kapılmaktayım. Zannediyorum ki düşünme ve tecrübe kapasitem geliştikçe bildiğimi sandığım her şeyi yeniden öğrenme refleksi gösteriyorum. İnsan doğayı kendine düşman ettiği günden bu yana ruh, beden ve zihin sağlığı açısından kötü günler geçiriyor. Kirlettiği çevre ve yiyecekler en başta yaşam enerjisini azaltıyor ve hayatı algılayışını bozuyor. Tanımlayamadığı bir keder, varlığının etrafını çevreliyor ve bulduğu her fırsatta zihnini ele geçiriyor. Artık sadece günlük yaşam problemleriyle değil, onu gölge gibi takip eden kronik kederiyle de boğuşmak zorunda. Üstelik bu kişiyi her şeyden daha fazla yoruyor. Kendini bilmekten uzaklaşıp hüznünden kaçmaya çalışıyor. Ama görünmeyen bir düşmanla savaşmak gibi bu çoğu zaman. Nereye bağlı olduğunu bilmediği bir zincirden kurtulmaya çalışmak tüm gücünü tüketiyor. Dönüp de bağlandığı yere bakmaya korktuğundan, kıramayacağı zinciri ümitsizce zorlamaya devam ediyor. İşimin büyük kısmını, insanları dinlemek oluşturduğundan, bazen benimle konuşanlar bana sadece kelimelerden ibaretmiş gibi gelir. Karşımda içi sözcüklerle dolu bir varlık oturuyormuş gibidir. Her ağzını açtığında sözler birer ikişer dışarı kaçar. Çoğu zaman yüzeye en yakın olanlardır bu çıkanlar. Fark etmeden, kontrolsüzce savrulurlar. Ben de o kelimeleri avlarım. Ortaya saçılanları toparlar, saçanın önüne tekrar koyar, eski yaşantılarına yeni anlamlar katmasına çalışırım. Yaşarken neleri biriktirdiğimizi çok fark etmeyiz. Neredeyse önümüze geleni toparlar ve çok da seçip sınıflandırmadan, telaşla içimizde bir yerlere atıveririz. Hayatı biriktirirken kendi depolarımızı da fark etmeden tüketiriz. Geçmiş çoğalır gelecek azalır, olasılıklar eksilirken keşkeler tırmanışa geçer, Haruki Murakami’nin de dediği gibi. İnsanı en çok kendini bilmemek, bilememek tüketir benim gözümde. Danışanlarımın çoğunun en zorlandığı soru hislerine dair olandır. “Ne hissediyorsunuz?” sorusu kolay gibi gözükse de, detaylandırılması ve tanımlanması istendiğinde çoğumuzu zorlar. Öyle ya, aslında iki ihtimal vardır: Ya iyi hissediyoruzdur ya da kötü. Seçenekleri iki temel grupta toplamamız, her şeyi zıddıyla algılama alışkanlığımızdan ve kendimiz üzerinde düşünmeyi gereksiz buluşumuzdandır. Duygu sorularını cevaplamak zordur. Duyguyu düşünceden ayırabilmek ise kimi zaman imkansız. Oysa kelimeler bu tür durumlarda bir kurtarıcı rolü alır. Kelimemiz ne kadar çoksa hislerimizi da o kadar detaylı tarif eder ve kendimize o kadar yakınlaşırız. Sembollerimiz ne denli çeşitliyse bilinçaltımıza da o denli rahat ulaşır, onunla daha açık bir iletişim kurarız. O bize duygular ve görüntüler gönderir. Mesajlarını tercüme etmek, anlamlandırıp sözcüklere dökebilmek, bizim kendimizi deşifre edebilme becerimiz oranında gerçekleşir. Ne kadar zihnimizi açar ve ne kadar iyi niyetlerle yaklaşırsak kendi kara kutumuza, cesaretimiz yettiğince bilgi çeşitli şekillerde aklımızda bedenlenir. Mutlu günler…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.