Konya
°C
Yeni Meram
24.12.2015 08:29

Kaygı yok...

Kaygı yok... - Mustafa Afşin - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
24.12.2015 08:29
0
7935
ABONE OL
Eğer korku ve kuruntularınız sizi esir alıyor, derin bir iç sıkıntısı ve yürek daralmasıyla boğuşuyorsanız, kaygı bozukluğunun pençesindesiniz demektir… Hissettiğiniz korku ve endişeler muhtemelen belli bir nedene ya da nedenlere bağlı olduğu için size gerçeklik hissi veriyor olabilir. Kaygı bozukluğunu duygularımızı ve düşüncelerimizi ele geçirerek bizi sürekli kemirip enerjimizi çalan bir varlık olarak da düşünebilirsiniz. Fakat kaygı bozukluğuna karşı yapılabilecekler mutlaka var! Eğer o sizi ele geçirmeden siz onunla mücadele edebilirseniz, kaygı bozukluğuyla baş etmeyi öğrenmişsiniz demektir. Yapacağınız bazı basit hayat tarzı değişiklikleri ve uygulayacağınız ufak yöntemler de işinize yarayabilir. İşte bazı ipuçları: Kaygılarınızın farkına varın: Bu kulağa tuhaf gelebiliyor olabilir. "Her insan hissettiği duyguyu ya da içinde bulunduğu durumun zaten farkındadır” şeklinde düşünebilirsiniz. Aslında durum bundan ibaret değildir. Bazı olaylar yaşanırken ve hissedilirken çoğunlukla farkında olmadan hislerimizi bastırırız, inkâr ederiz ya da hislerimizle kendimizi bütünleştiririz. Oysaki hisler gelir ve geçer, algımıza göre değişir, zamana göre değişir, ruh halimize göre değişir, bulunduğumuz mekâna göre değişir, yediklerimize göre bile değişebilir… Peki, nasıl bir farkındalık geliştirmeliyiz? İşte olayın en temel ve can alıcı noktası budur. Gözlerinizi kapatın ve gözlemleyin. Kendinizi dışarıdan bakan bir göz olarak gözlemleyin. Gözlemlemeyi başardığınızda kendi varlığınız ve kaygınızı ayrıştırmayı başarabilirsiniz. Çünkü o zaman siz kaygı bozukluğunu yaşayan değil, gözlemleyen durumundasınızdır. Eğer bir şeyi gözlemleyebiliyorsak, gözlemlediğimiz şey değilizdir. Nefesinizi kontrol edin:  Kaygı bozukluğu ile mücadele ettiğiniz zamanları gözlemlediğinizde tüm vücudunuzun gerildiğini, katılaştığınızı ve normalde derin ve düzenli olması gereken nefesinizin kesik kesik ve sık olduğunu fark edersiniz. Ruh ve bedenin bir bütün olduğunu, bedenin ruhu, ruhun da bedeni etkilediğini unutmayın. Eğer bedeniniz sakinleşmezse ruhunuz da sakinleşemez. Derin ve sakin nefesler alıp verirken nefesinize odaklanmaya çalışın. Nefes verme süreniz, alma sürenizden daha uzun olmalıdır. Bir süre bu şekilde nefes alıp vermeye devam ettiğinizde, duygularınızı daha rahat kontrol altına alabileceğinizi fark edeceksiniz. Hareket edin: Hareket etmek yaşanan ana odaklanmak için harika bir yöntemdir. Sürekli hareket halinde olduğunuzda kafanızın içindekilerden ziyade bedenin hareketlerine yönelen enerji, olumsuz düşünceleri önlemede de etkili olacaktır. Öyleyse düşünmeden duramıyorsanız yerinizden kalkın, hızlı adımlarla yürüyün, hareket edin… Bu şekilde şimdide kalmayı daha kolay başarabilirsiniz. Sosyalleşin: Kafanızın içerisinde dolaşan endişeler ve korkular nedeniyle başınızı öne eğip oturma gibi bir eğiliminiz olabilir. Eğer bu şekilde devam ederseniz kendini tekrarlayan bir döngüye girmeniz de muhtemeldir. Çok sevdiğiniz bir hobinizle uğraşmak veya hayvanlarla vakit geçirmek faydalı olacaktır. Hayal kurun: Endişelerinize karşı hayal gücünüzden yardım alın. Kendinizden çok daha büyük ve güçlü bir şeyle bağlantıda olduğunuzu hissetmek size güç ve sakinlik verecektir. Sonsuzlukta birçok gezegen ve gezegenlerden biri olan dünyada kapladığımız alanı düşleyin. Ne kadar büyük bir düzene ait olduğumuzu düşünün. Yıldızların ve gökyüzünün sonsuzluğuna kendinizi açın, ağaçların sessiz bilgeliğine, kuşların neşeli seslerine ve rüzgârın sizi sarmalayan esintisine kendinizi verin. Eğer her şeyi denemenize rağmen kaygının karanlık dünyası halen sizin nefes almanızı zorlaştırıyorsa, bu durumda asla kendinize yüklenip duygularınıza hâkim olamadığınız için kendinizi suçlamamalısınız. Sadece kendinizi suçlamaktan vazgeçtiğinizde bile duygularınızın hafiflediğini hissedebilirsiniz. Son olarak evrende asla yalnız olmadığınızı ve başınıza gelen her olayın bir anlamı olduğunu hatırlayın. Kaygılarınız siz onu besledikçe büyür o sebepten ona karşı mücadele etmek için farklı yol ve yöntemler araştırmaktan asla vazgeçmeyin.   Mutlu günler…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.