Kar yağdı belediyeye veryansın..

Bu yazıyı Konya'ya kar ilk yağdığı gün yazıp hazırlamıştım.. Neredeyse son 20 yıldır göremediğimiz kar bu yıl Allah’ın izniyle yağdı.. Aralıksız 2 gün yağan kar kalınlığı yaklaşık 40 cm yi buldu ve buna en çok sevinen çiftçi, dolayısıyla da aklı başında insanlar oldu.. Çünkü yeraltı sularında ve barajlarda son zamanlarda ciddi anlamda azalma vardı. Dolayısıyla kar, ya da yağmura adeta kurtarıcı gözüyle bakılıyordu.. Kar ve yağmur Allah’ın insanlara en önemli lütfudur. Çünkü su olmazsa hayat durur ve helak olur gidersin.. Ancak gel gör ki, kar yağmıyor, yağmur yok diye yanıp tutuşan bizim ahmaklar, kar yağınca bastı yaygarayı.. Zaten bilirsiniz her konuda alimdir bizim millet. Bütün konularda uzmanlardır.. Alimin alimliğini, ustanın ustalığını gösterdiği, üstün akıl hocalarımızın bizi bilgilendirdiği, hem iyi hem kötü bir araç olan son zamanların sosyal medyasından bastılar tatavayı.. Vay efendim belediyeler ne iş yapar. Neden bu kar temizlenmiyor. İşte şu sokak, bu cadde, bilmem neredeki kavşak temizlenmiyor. Evlerimizden çıkamıyoruz, ne olacak halimiz.Yok efendim eriyen kar suyu ne olacak gibi bir ton tantana.. Sanırsın ki bunlar bu işin uzmanları.. Eğriye eğri, doğruya doğru ilkesinden yola çıkarsak durum şöyle.. Her işin bir tekniği, bir usulü adabı vardır.. Tecrübelerimize dayanarak konuşuyoruz.. Büyük bir kentin her tarafını aynı anda temizleyecek bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Üstelik kar aralıksız ve yoğun yağarken.. İlk önce, öncelikli açık tutulacak noktalar vardır ve oralara müdahale etmek mecburiyetindesiniz. Genelge böyledir. Kaldı ki mantıklı olanda budur zaten.. Hastane önleri, okul önleri, alt ve üst geçitler, önemli kavşaklar ve caddeler.. Şehrin bütün bölgelerindeki cadde ve sokaklara müdahale etmek için10 bin tane makine parkınız olmalıdır ki, bu da zaten mümkün olmayacak bir durumdur.. Öte yandan tuzlama işine gelince.. Tuz ve kimyasallar yolun çabuk bozulmasına neden olur. Gelişigüzel her bölge tuzlanmayacağı gibi, sadece kritik noktalar tuzlanır.. Birkaç gün önce, sosyal medya denen ortamlardan birinde, benzer şikayette bulunan bir beyefendiye, İtfaiye Daire Başkanı Sayın Cevdet İşbitirici, “Siz Karadeniz de yaşayın, arazi dik olunca sokaklarda su birikmiyor, hatta fazla kar da yağmıyor” diye yazdı.. Sayın İşbitirici, bu millet nerede yaşarsa yaşasın, mutlaka yaygara koparacak bir konu bulur. Karadeniz’de de yaşasa, o zamanda sel geldi diye basacak tantanayı. Nitekim oluyor da zaten görüyoruz.. Allah muhafaza buyursun bir doğal afet olsa bu yaygaracı millet kimi suçlayacak çok merak ediyorum.. Kısaca kuru gürültü, düşünmekten ve olayları mantıklı yorumlamaktan uzak yaygaracı bir toplumuz o kadar.. NOT: Bu yazının çok kısa özetini bir paylaşım sitesinin birinde önceden duyurmuştum ve bununla ilgili hoşa gitmeyen bazı şeyler gözüme çarptı. Belediyeci birisi kendilerini savunmamı yadırgamış olacak ki, kendi alanında millete şirin görünmeye çalışıp abuk subuk şeyler yazmaya çalışmış.. O arkadaş hiç endişelenmesin, zira benim başkanlığı düşünmek gibi bir niyetim olamaz. Çünkü böyle mevkiler bizim gibilere bi numara büyük gelir. Ben daha o kadar büyümedim. Fakat sanırım aksine senin başkanlıkta gözün var. Senin artık çenene vurmuş ve sağa sola sallama yapıyorsun.. Biz kimseye akıl vermiyor, sadece vatandaşı bilgilendiriyoruz. Ayrıca nasıl yanlışını yazıyorsak, doğrunu da yazmak zorundayız, olay budur…