Kahramanlar ölümsüzdür

Evlerinin dört bir yanını Türk bayraklarıyla dalgalandıran şehit ailesi, şehidini sadece kalbinde değil evlerinin dört bir köşesinde de yaşatıyor. 14 yıl şehit olan Şehit Hakan Balin’in duvarda asılı olan fotoğrafı, şehit ailesinin evlerinin salonunun tavanına yaptırdığı Türk bayrağının gölgesinde gelenleri karşılıyor. Şehit Jandarma er Hakan Balin, Batman’ın Gerçüş ilçesi Yassıca Köyü yakınlarında 8 Mart 2004’te görevden döndükleri askeri aracın uzaktan kumandalı mayına çarpması sonucu şehit olmuştu. Tam 14 yıl önce şehit haberiyle ailesini ve Konya’yı yasa boğan Şehit Hakan Balin, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlanmıştı. Aradan tam 14 yıl geçti ama şehidin annesi ve babasının acısı daha dün gibi sıcaklığını koruyor. Şehit Jandarma er Hakan Balin, Mustafa ve Fatma Balin çiftinin tek oğluydu. Askerliğinin bitmesine 3 ay kalmıştı. Şehadet şerbetini içtiği zaman ise henüz 21 yaşındaydı. Şehit Hakan Balin’in gerçekleştireceği hayalleri, yaşayacağı güzel günleri vardı ama olmadı. 14 yıl önce yarım kalan hayaller, günler, mutluklar; şehit ailesine acı dolu zamanları yaşatmaya devam ediyor. Daha dün gibi sıcaklığını koruyan acı, şehit ailesinin evini hiç terk etmedi. Şehidin 58 yaşındaki babası Mustafa Balin ve 57 yaşındaki annesi Fatma Balin, evlerinin salonunu şehit evladının hatıralarıyla donattı. Salonun her bir köşesinde Türk bayrağı, şehit Hakan Balin’in fotoğrafları ve ona ait eşyalar bulunuyor. Solunun tavında bulunan Türk Bayrağı ile kapı girişindeki ‘Şehitler ölümsüzdür’ yazısı aileye ‘şehit ailesi’ olma gururunu yaşatıyor adeta. Şehit Hakan Balin’in duvarda asılı olan fotoğrafı da, şehit ailesinin evlerinin salonunun tavanına yaptırdığı Türk bayrağının gölgesinde gelenleri karşılıyor. ŞEHİDİNİN HATIRALARIYLA AYAKTA DURUYOR Şehit evladının hatıralarını sadece kalbinde değil evinin her köşesinde de yaşatan 58 yaşındaki şehit babası Mustafa Balin, evine gelen misafirlerini şehit oğlunun hatıralarıyla karşılıyor. Şehit evladının hatıralarıyla ayakta durduğunu dile getiren şehit babası Mustafa Balin, unutulması mümkün olmayan acısını gücü yettiğince anlatmaya çalışarak, acısının daha dün gibi tazeliğini koruduğunu söyledi. Şehit babası Balin, “Oğlum evin tek çocuğuydu ve 8 Mart 2004’te şehit oldu. Hakan’ım şehit olduktan sonra dünyam başıma yıkıldı. Onun hayaliyle hem ağlıyoruz hem gülüyoruz. 14 yıl önce başlayan kalbimin acısı daha dün gibi tazeliğini koruyor. Ölene kadar o acı benimle gelecek, bunu biliyorum. Oğlum şehit olduktan sonra evimizin salonunu bayraklarla donattım, salonun tavanına ay yıldız yaptırdım. Yine her bir köşeye oğlumun fotoğraflarını, eşyalarını koydum. Evimin balkonundaki bayrak her zaman dalgalanır. Canım sıkıldığı zaman salona gelir, Hakan’ımla konuşur, dertleşirim. Beni dinlediğini hissediyorum ve o an biraz da olsa rahatlıyorum” şeklinde konuştu. ŞEHİT BABASINDAN SİTEM DOLU SÖZLER Şehit babası Mustafa Balin, tarifi olmayan acısını dindirmeye çalışırken çevresindeki insanlara bir de sitemi vardı. Şehit ailelerine destek olacakları yerde köstek olduklarını söyleyen Balin, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Herkes hayatımı güzel yaşadığımı söylüyor. Bir şehit babasına bu şekilde yaklaşmak güzel değil. Eğer bu sürdürdüğüm yaşam hayatımı güzel yaşamaksa ben bu hayatı istemiyorum. Akşam olunca soframızda üçüncü kaşık eksikse eğer bu yaşamak değil. Yaşıyorum ama nasıl yaşıyorum, gelin onu kalbime anlatın.” “ŞEHİT AİLELERİNİ İYİ YAŞIYOR ZANNETMEYİN” Şehit babası Mustafa Balin, “Şehit ailelerini iyi yaşıyor zannetmeyin. Çoğu zaman yarım ekmeği acıdan yiyemiyoruz. Şehit ailelerine tatlı hayatınız var demesinler. Özellikle herkesten rica ediyorum, lütfen acımıza saygı duyun. Biz şehit ailelerine ‘Güzel yaşıyorsunuz’ demesinler. Benim evladım gittikten sonra al bayraklı tabuta sarılı, geri döndü. Bunun acısını yaşamayan bilemez” ifadelerine yer verdi. “ACIM ŞEHİDİME KAVUŞMADAN KAPANMAZ” Evlat acısıyla yüreği kor gibi yanan Şehit annesi 57 yaşındaki Fatma Balin’de şunları kaydetti: “Hakan’ım şehit olmadan bir iki gün önce beni aradı. Sesi bir tuhaftı. Sordum, hasta olduğunu söyledi. Benimle konuşmak için 100 kontör almıştı, ‘oğlum hepsini harcama yarın da konuşalım’ dedim. ‘Yarın bana lazım olmayacak anne’ dedi. Sonra sabah uyandığımda içime bir sıkıntı ve hüzün çöktü. O sıra telefon çok kısa çaldı, kapandı ve bir daha çaldı. Sonrasını hatırlamıyorum zaten. Evlat acısını Allah düşmanıma yaşatmasın. Benim acım oğluma kavuşmadan son bulmaz. Hakan’ım bize gelemiyor ama biz ona gideceğiz. Şehitliğe her gittiğim de sanki oğlumun evine gidiyormuşum gibi hissediyorum. Ne acımız bitti ne de özlemimiz.” “ŞEHİT AİLELERİYLE UĞRAŞMASINLAR” Şehit annesi Fatma Balin, bir gün şehit annesi olacağını hiç tahmin etmediğini söyleyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz yaşamıyoruz, biz canlı ölüyüz aslında. Dışarıdaki insanların bakış açısı biz şehit ailelerini çok üzüyor. Şehit aileleriyle uğraşmasınlar. Sadece biz şehit aileleri olarak birbirimize destek oluyoruz. Onlar dışındaki diğer insanlar bize destek olmuyor, tam tersine köstek oluyor. Bizlere biraz hoşgörülü ve saygılı olsunlar. Bana ‘senin oğlun öldü’ demesinler çünkü benim oğlum ölmedi. O en güzel mertebeye ulaştı, şehit oldu. Biz para pul istemiyoruz. İnsanlardan sadece güler yüzlerini bizden esirgemesinler istiyoruz. Bizim acımız zaten bize yetiyor. Birde dışarıdaki insanlar daha fazla acıtmasınlar kalbimizi.” Kader Eşiyok