Kafaların içindeki anlayış hala aynı

Tevfik Noyan’ın ATATÜRK ile ilgili bir anısını, Milli Eğitim bütün hızıyla dini eğitime dönüşürken kendini laik ve çağdaş görenlere ithaf ediyorum. Türk Ocaklarının, yurdun her köşesinden gelen temsilcilerinin katılması ile toplanan kurultayı, Türk Ulusunun şahlanmış sevgisini heyecanla temsil ve tüm dünyaya bunu telkin ediyordu. Mustafa Kemal Paşa, karşısındaki temsilcilerden, ayrı ayrı bulundukları kentler ve Ocakları hakkında bilgi aldıktan sonra şöyle dedi: -Arkadaşlar!... Türk Ocakları’nın başlıca uğraşlarından biri devrimlerimizdir! Bu, şu şekilde prensipleştirilmiştir! Eğitim ya milli olur, ya da dini olur! Biz dini eğitimi aileye bıraktık! Milli eğitimi de devlete aldık!... Bu arada Mustafa Kemal Paşa, bazı açıklamalarda bulundu. Temsilci arkadaşlardan biri, heyecanla söz alarak şöyle dedi: -Paşam… Gönlün rahat olsun!... Bu Devrim artık yerleşmiştir… Ulus, bunu anlamıştır, benimsemiştir!... Devrimimizin, halk tabakalarına kadar her tarafta kökleşmiş olduğu kesindir… Bundan emin ol Paşam… Mustafa Kemal Paşa, bir an durdu. Sonra hepimize teker teker sordu: -Arkadaşımızın bu düşüncesine ne dersiniz? Verilen cevaplar içinde, bu düşünceye kesin şekilde katılan yok gibiydi. Herkes aşağı, yukarı örtülü konuştu. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa, şöyle dedi: -Arkadaşlar!... Devrimimizin henüz yenidir!... Söylendiği gibi kökleşip, benimsendiği hakkındaki kanılarınızın ancak ileride karşılaşacağımız olaylarla doğrulanıp, gerçekleşecektir!... Fakat şimdi şuna emin olunuz ki, bugün başına şapka giyen, sakalını bıyığını tıraş eden, smokin ve frakla toplum yaşamında yer alanlarımızın çoğunun kafalarının içindeki anlayış sarıklı ve hala saklıdır!... Büyük liderin, genç cumhuriyetin karşılaştığı olayları, isyanları çok önceden görmesi onun geleceği çok iyi görebilen ve algılayabilen böyle bir önseziye sahip olan 21. yüzyılın dahi lideri ve eşsiz bir devlet adamı olduğunun kanıtıdır. Milli Eğitimin düşürüldüğü durumdan şimdi rahatsızlık duymayanlar kindar ve dindar evlatlarıyla karşı karşıya gelince Eyvah! Eyvah! diyecekler ama yarın çok geç, iş işten geçmiş olacak. (Hanri Benazus’un ‘Ulusal Kurtuluş Mücadelesinde Din Adamlarımız’ adlı esersinden alıntıdır.)