İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumu'ndaki iddialar

Kurumun içinde bulunduğu Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde gazetecilerle bir araya gelen Yıldırım'a, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru ile Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumu Müdür Yardımcısı İbrahim Safi de eşlik etti. Basın mensuplarına çocuk hükümlü ve tutukluların kaldığı üniteleri, açık ve kapalı spor tesislerini, aile görüş odalarını, eğitim işliklerini, el sanatları ve süs balığı yetiştiriciliği yapılan akvaryum odalarını gezdiren Yıldırım, 36 üniteden oluşan 360 kişi kapasiteli kurumda 170'i çocuk, 52'si 18-21 yaş aralığındaki gençler olmak üzere toplam 222 kişinin bulunduğunu söyledi. Çocukların her birinin tek kişilik odalarda kaldığını ve 10 kişinin kullandığı ortak alanlardan yararlandığını ifade eden Yıldırım, bir memurun çocukların ağabeyi ve lideri olarak yaşamını her gün onlarla birlikte geçirdiğini, mesai saati sonrası ise saatte bir kez iki memurun ünitelerde kontroller yaptığını kaydetti. Kurumun 287 kamerayla izlendiğini ve kayıtların silinmediğini anlatan Yıldırım, memurların görevlilerini yerine getirmediği iddialarıyla ilgili bir soru üzerine, "İnsanın olduğu her yerde ihmal da yanlışlıklar olabilir. Önemli olan bunları tespit edip yasal gereklerin yerine getirilmesidir. Buradaki somut konular da inceleniyor" dedi. "Mavi oda" Bir gazetecinin İzmir Barosu Teftiş Heyeti'nin bu infaz kurumuyla ilgili yaptığı denetimler sonrası hazırladığı raporda çocuk hükümlülerin "mavi oda" olarak tanımladıkları odalarda memurlardan şiddet gördüklerini iddia ettiklerini, bunun doğru olup olmadığını sorması üzerine Yıldırım, Batı ülkelerindeki ceza infaz kurumları da dahil olmak üzere her ceza infaz kurumunda kişilerin kendilerine zarar vermelerini önleyecek şekilde özel döşemeyle kaplanmış odaların bulunduğunu dile getirdi. Yıldırım, "Bu infaz kurumumuzda da bu tipte 2 oda vardır. Bu odaların maksadı kişileri cezalandırmak değil kendine zarar verecek kadar agresifleşmiş, ajite olmuş çocukları bu süreç içinde kendilerine zarar vermesinler diye burada muhafaza etmektir. Çocuklarımızın kaldığı odalarda kamera yoktur. Ama özel durumu olan bu odalar, 24 saat kamera kontrolü altındadır. Bu odalarda 24 saatten daha uzun süre de hükümlüyü tutamazsınız, mevzuata aykırı. Bu konularla ilgili tüm iddilarla ilgili savcılıklarca kamera kayıtları istenmek suretiyle inceleme yapılıyor" diye konuştu. Basın mensuplarının mavi odaları görüntüleme talebini olumlu karşılayan Yıldırım, bu odada yaptığı açıklamada da şiddet iddialarının kamera kayıtlarından incenelebileceğini, geçmişe yönelik kayıt silmenin sözkonusu olmadığını, savcılığın da bu iddiaları incelediğini vurguladı. Çocuklara yatıştırıcı verildiği iddialarıyla ilgili ise Yıldırım, "Doktorların uygun gördüğü tedavi maksatlı ilaçlar dışında çocuklara ilaç verilmesi mümkün değil. O tip gayri insani bir şeyin uygulanması mümkün değil" dedi. Batı standartlarına uyum Türkiye'de en son yapılan çocuk ve gençlik infaz kurumu olması nedeniyle İstanbul ve Ankara'dakilere göre daha yüksek standartlara sahip İzmir Çocuk ve Gençlik İnfaz Kurumu'nun yaşam koşulları ve sosyal olanakları itibarıyla batı standartlarında olduğunu belirten Yıldırım, benzeri 4 infaz kurumunun daha inşa edildiğini, halen diğer infaz kurumları içinde yer alan çocuk ve gençlik birimlerinin bu kurumlara taşınacağını dile getirdi. Ülke genelinde halen toplam 2 bin 150 çocuk tutuklu ve hükümlünün bulunduğuna işaret eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yeni ceza infaz kurumlarını yaptıkça önceki kurumların eksiklerini görüyoruz ve Adalet Bakanlığı olarak bunları düzeltiyoruz. Bu konuda dünyadaki standartlara, batı standartlarına uymaya çalışıyoruz. İçinde bulunduğumuz kurum da fiziki yapı ve çocuklara uygulanan eğitim programları itibarıyla bu standartlara uygun bir ceza infaz kurumumuzdur."