Konya
°C
Yeni Meram

İTİDAL!

İTİDAL!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
25.06.2018 11:35
0
2329
ABONE OL
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan derler ya…Selçuklunun Başkent yaptığı Konya, döneminin Bağdat’tan sonra en çok merak edilen rüya şehirlerinden biriydi. Bazı tarihçiler, Osmanlı’nın ancak İstanbul’u aldıktan sonra, geçtiği şehir diye yazmaktan kendilerini alamamışlardı. Konya, Karaman Eyaletinin taht merkezi olarak, Osmanlı şehzadelerinin yetiştiği şehirler arasında da yer almıştı. Osmanlının son günlerinde, Anadolu’nun en fazla dikkat çeken şehirlerinden biri olmuştu. Çok Partili dönemde Demokrat Partiye tam destek veren Konya, 27 Mayıs 1960 sonrasında, hem Cumhuriyet Halk Partisinden, hem de Adalet Partisinden isimleri Meclise göndermişti. 1969 yılında bağımsız Milletvekili olarak seçim kazanan Necmettin Erbakan, kendi tabiriyle Milli Görüş çadırını Konya’ya kurmuş ve Konya’yı da bu çadırın orta direği olarak ilan etmişti. Rahmetli Erbakan, Konya siyaset tarihinde bağımsız olarak seçilen ilk Milletvekili olma başarısını halen sürdürüyor. Oldukça yüksek bir oyla bağımsız vekil olması, iki milletvekili çıkarabilecek oyun üzerinde oy alması, kırılması bir hayli güç bir rekoru da beraberinde getirmişti. Bu tarihten tam sekiz yıl sonra, Konya Merkezde Belediye Başkanlığı seçimlerini Milli Görüşün temsilcisi olan Milli Selamet Partisi ile kazandığında tarihler 11 Aralık 1977’yi gösteriyordu. Adayı ise genç bir Kaymakam olan Mehmet Keçeciler’di. 12 Eylül 1980’de dönemin Belediye Başkanı Mehmet Keçeciler, henüz üç yılını doldurmamıştı. O yıllarda Konya’da daha tramvay yoktu. Anadolu sanayisinin gözde ustaları Konya’da olsa da, Konya sanayisi o devin şartlarına göre bir çok Anadolu şehrinden çok önlerde olsa da, KOBİ Başkenti diye bir söylem gündemde değildi Konya Tarım şehriydi, Türkiye’nin buğday ambarıydı. Tarıma yön veren bütün başlangıçların odak noktası Konya Ovasıydı. Ticaret gelişmişti. Çıraklık ve kalfalıklarını İstanbul’da tamamlayan Konyalı sanatkarlar, esnaflar, müteşebbisler, İstanbul’daki markaların şubeleri ve bugünkü anlamdaki distribütörleri Konya ticaret sahasında yerlerini almışlardı. Bütün bunlara rağmen Konya henüz istediği anlamda bir çıkış yapabilmiş, kendini aşabilmiş, Anadolu’da merkezi bir şehir konumuna gelebilmiş değildi. Siyaset alanında Konyalı olan, olmayan yıldızlar topluluğuna sahipti, Konya… CHP’den Mustafa Üstündağ, M.Yücel Akıncı, Hüseyin Kaleli, Durmuş Ali Çalık, Ahmet Çobanoğlu, Adalet Partisinden Aydın Menderes, M. Kubilay İmer, M.Oğuz Atalay, Necati Kalaycıoğlu, Mustafa Güzelkılınç… Milli Selamet Partisinden; Necmettin Erbakan, Tahir Büyükkörükçü, Şener Battal… Milliyetçi Hareket Partisinden; Agah Oktay Güner ve İhsan Kabadayı.. Demokratik Parti’den; Faruk Sükan… Konya milletvekili olarak aynı yıl seçilmişlerdi. Bu kadro 12 Eylül 1980 öncesinin son milletvekilleriydiler. Mustafa Üstündağ Milli Eğitim Bakanlığı, Necmettin Erbakan Başbakan Yardımcılığı yapmışlardı. Kıdemli bir siyasetçi olan Faruk Sükan, İçişleri Bakanlığı da yapmış Mecliste ağırlığı olan bir milletvekili olarak göze çarpıyordu. Rahmetli Adnan Menderes’in emaneti olarak sevgi ve kabul gören Aydın Menderes, Menderes’in oğlu olarak Konya Milletvekiliydi. Konyalı olmasa da Şener Battal’da Bakanlık yapmış Erbakan’ın vazgeçemediği isimlerden biri olarak biliniyordu. Konya yetmişli yılların sonlarında dahi siyaseten ağırlığı olan bir şehirdi. Kim iktidara gelirse gelsin, parlak geçmişi olan bir Konya milletvekili Bakanlık koltuğuna oturuyor ve Konya bozkırlarında çiçekler açıyor, Konya umutlanıyor, kanatlanıyor, şehirde tarifi imkansız heyecan rüzgarları esiyordu. Konya’dan Başbakanlar çıktı. Meclis Başkanları çıktı. Bakanlar çıktı. Bugün yeni bir başlangıç, yeni bir seçim sonrası. Her seçim sonrasında hayaller kuran bir şehirde yaşıyoruz. Hayal kırıklıkları, hüsranlar, son anda gelen vekil olma heyecanları gibi birçok olayı az yaşamadı bu şehir. Bu dönem sonuç ne olur, ne çıkar, yazımızı yazdığımız şu anda bilmemiz ve kestirmemiz mümkün değil. Ancak, bakanı olan, göreni olan, bu şehrin hal ve ahvalini bileni olan insanların bu şehre yüzlerini dönmelerini beklemek, bu şehirde yaşayanların hakkıdır diye düşünüyorum. SEVGİLİ OKURLAR! Türkiye’nin geleceğinden, Türkiye’nin huzurundan, Türkiye’nin birliğinden ve dirliğinden daha önemli bir şey yoktur. Seçim sonucu her ne olursa olsun, bu milleti teşkil eden bizlerin gönüllerini, hislerini, duygularını paramparça etmemelidir. Seçim sonuçları açıklanmaya başladıktan itibaren, 25 Haziran 2018 Pazartesi sabahına kadar uzanan süreçte, tavsiye edilebilecek en güzel kavramın “itidal” olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı seçimleri birinci turda nihayete erer yada ikinci tura yani 8 Temmuz 2018’e kalır, bilemiyorum. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı şu kadar oy alır, partiler şu kadar Milletvekili çıkarır onları da bilemiyorum. Bildiğim tek şeyin başka Türkiye olmadığı! Bir olmanın, birlikte olmanın, beraber olmanın, kardeş olmanın önüne hiçbir şeyin geçmemesi gerektiğidir. Önemli olanın, sandıktan çıkan sonuç her ne olursa olsun, ne sonuç çıkarsa çıksın, birliğimize ve dirliğimize halel getirmemesidir. 24 Haziran akşamından, 25 Hazirana aksedecek olan sonuçların hiçbir şekilde tansiyonu artırmaması, sağduyunun hakim olması ve itidalin korunması ülkemizin ve Türk milletinin yararına olacaktır….
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.