Konya
°C
Yeni Meram
30.05.2015 04:08

İstanbul’un Fethini Görkemli Kutlayanlara,

İstanbul’un Fethini Görkemli Kutlayanlara, - Ümit Sürmeli - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
30.05.2015 04:08
0
4716
ABONE OL
İstanbul, Dünya’nın en güzel şehirlerinden biriydi. Bu güzelim şehri bize kazandıran ve hediye eden Fatih Sultan Mehmet’i rahmetle anıyorum. İyi ki İstanbul’un bu halini görmedi. Kahrından yataklara düşerdi, kahrından ölürdü. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u aldıktan sonra, sokaklarında atı ile dolaşırken çok perişan, bitkin birini görür. Zindanların boşaltılmasını da emrettiği için bu kişinin de zindandan çıktığını anlar. Yanına çağırır, kim olduğunu sorar: -Bizans Kralı’nın kahiniydim, bana Sultan Mehmet İstanbul’u alacak mı? diye sordu. Ben de ‘evet alacak’ dedim. Çok kızdı ve beni zindana attı. Diye cevap verir. Fatih Sultan Mehmet, kahine döner; Peki İstanbul’u biz kaybedecek miyiz? söyle bakalım, der. Kahin’in cevabı çok düşündürücüdür.
  • Türkler İstanbul’u savaşla değil, topraklarını satarak kaybedecekler.
Bu gerçek bir konuşmadır ve araştırmacı tarihçilerin notların da vardır. Marmara Denizi zengine yat limanı yapmak uğruna doldurula doldurula küçültülüyor. Zengin olmayıp, yatı olmayıp sahile inmek isteyenlerin ise denizle aralarına kilometreler konuyor. Güzelim yalıların önü dolduruldu yol yapıldı. Yalıların ve boğazdaki köşklerin önlerindeki kayıkhaneler tarih oldu. Birer mimarlık şaheseri olan, boğazın iki yanına dizilen köşkler, yalılar, saraylar restore edilerek tarihe kazınmak yerine, yok edildi. Yakıldı, yıkıldı, yerlerine zevksiz, kaba, sakil mimarlığın yüz karası beton evler yapılıp adları ‘Yalı Dairesi’ konulup trilyonlara satıldı. Özal ile başlayan, yabancıya toprak satışı ile güzel İstanbulum’un toprakları; Araplara, İngilizlere, parayı bastıran yabancılara satıldı. Siz alkışlamaya, miting alanlarında kutsal inancımızı siyasetine alet eden, dindar yöneticilerinizin gücüne güç katmaya, sahip çıkmaya devam ederken, topraklarınız yeni sahiplerine kavuştu. Yedi Tepeli şehir İstanbul’un tepelerine, İstanbul’un mezar taşları olan gökdelenler oturtuldu. Aklı başında, parayı değil vatanını seven yöneticilerle yönetilen Avrupa ülkelerinde Sultanahmet, Nuruosmaniye, Yenicami, Topkapı Sarayı gibi sanat eserlerini, tarihi eserleri rant uğruna kapattırmayı, boğazın görüntüsünü bozmayı aklından geçirecek tek yönetici çıkmaz ve de çıkamaz. Seçmen, bilinçli seçmen bunun hesabını sorar! Fatih iyi ki görmedi! Üçüncü köprü uğruna kesilen, daha da kesilecek olan ormanları. Fatih iyi ki görmedi! Üçüncü hava alanı uğruna yok edilecek olan doğayı. Fatih iyi ki görmedi! Anadolu’ya iş, aş, ekmek, emek götürmeyerek Dünya’nın incisi hem de turizm incisi olması gerekirken Anadolu’yu bu güzelim şehre akın ettirip, yaşanmaz duruma getirenleri. Fatih Sultan Mehmet Han iyi ki görmedi! Yıllardır kesilen ormanıyla, yok edilen doğasıyla her gün ağlayan İstanbul’u! Ne yüzle kutlayacaksınız çok merak ediyorum? Fatih Sultan Mehmet’e nasıl anlatacaksınız, yedi tepeye dikilen mezar taşı gökdelenleri? İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunu da aynı görkemli törenlerle neden kutlayamıyoruz? Mehmetçiğimin yürekleri hoplatan, göğsümüzü kabartan yürüyüşüyle, gösterileriyle top atışlarıyla, lazer gösterileriyle, yeri göğü inletip, Türk Milleti’nin İstanbul’u düşmandan temizlemesini kutlamıyoruz? Düşman gemilerinin, Dolmabahçe’nin önünden çekilirken top atışlarıyla, Türk ordusunu ve Türk Bayrağı’nı selamlamasını neden temsili olarak her yıl yaşamıyoruz? Bu gururu, bu onuru kimler bize çok görüyor? Hiç düşündünüz mü? Fatih’in aldığı bu güzelim şehir, çok bayıldığınız Osmanlı’nın son padişahı ile İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan işgali ile inliyor ve içinden çıkamadığınız, pek bayıldığınız Dolmabahçe Sarayı’nın önünde de düşman gemileri namlularını, toplarını çevirmiş bekliyordu. İşte, kahraman Fatih Sultan Mehmet’in bizlere bıraktığı güzelim şehri, bir başka kahraman Gazi Mustafa Kemal Atatürk düşmandan temizledi ve bize geri verdi. Adını;  Yıkmayı planladığınız stadyumlardan, havaalanlarından, caddelerden, alanlardan, okullardan, kitaplardan kaldırmayı hesapladığınız Atatürk olmasaydı, İstanbul’u da, vatanınızı da, konuşmayı, yazmayı, tabelalarda kullanmayı küçümseyip yok etmeye çalıştığınız dilinizi de bulamayacaktınız! Vatanı olmayanın dini de olmaz, Cuma namazını da kılamaz diye bize öğrettiler. Kimleri bağrına basacağını, kimlere sahip çıkacağını, ancak tarihini öğrenen milletler bilir. İstanbul’u, güzelim boğazı, yedi tepeli inci şehri yok edenlerin, kutlamalarını ibretle ve hayretle izliyor ve kendi adıma hem Fatih Sultan Mehmet Han’dan hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten özür diliyorum. Affedin!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.