Konya
°C
Yeni Meram

İSTANBUL’DA HALİÇ KONGRE MERKEZİNDE YAPILANTARİHİ SU YAPILARI TOPLANTISININ ARDINDAN

İSTANBUL’DA HALİÇ KONGRE MERKEZİNDE YAPILANTARİHİ SU YAPILARI TOPLANTISININ ARDINDAN-Mehmet Bildirici-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
26.10.2018 00:03
25.10.2018 17:04
0
2602
ABONE OL
Daha önce ki (20.09.2018) tarihli yazımda İstanbul Belediyesi ve İSKİ Su ve Kanalizasyon Dairesi tarafından 11-13 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlenen TARİHİ SU YAPILARI toplantısına çağrılı sunum yapmak için davet edildiğimi yazmıştım. Bunun için İSKİ tarafından gönderilen uçak bileti (Milas-İstanbul) ile 10.10.2018 tarihinde Akyaka’dan ayrıldım, ertesi günü 11 Ekim 2018 saat 13.30 da ilk oturum da sunumumu yaptım. Toplantı iki salonda yapılıyordu. Ana Büyük Salonda görkemli bir açılış vardı. Açılışta İSKİ Genel Genel Müdürü Fatih Turan, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Dünya Su Örgütü Başkanı (International Water Association-IWA) Prof. Dr. Helmut Kroiss konuşmalar yaptılar. IWA başkanı özellikle atık su konusunda dünya çapında bir uzman, Viyana Üniversitesi’nden idi, uzun uzun İngilizce teknik bilgiler verdi. Başta Mimar Sinan’ın yaptığı su getirme tesislerini işleten Türkiye’de en eski ve deneyimli bir kurum olan İSKİ diğer Koski (Konya) Buski (Bursa) Muski (Muğla) gibi küçük kardeşlerine deneylerini aktarıyor, onlar da davet edilmişti. Günümüzde su konusu en önemli duruma gelmişti, Suyun temini, pis suların çevreye zarar vermeden atılması, hatta onlardan yararlanılması, arıtılarak tekrar kullanılması çağın en büyük problemi haline gelmişti. Bu konular bu toplantıda uzun uzun tartışıldı. Şimdi dönelim akademik oturumlara, ben bunun için çağrılmıştım. İlgi alanım buydu. Tarihi Su Yapıların ele alındığı Akademik Program daha küçük bir salonda öğleden başladı. Konular tüm çağları kapsıyordu -Roma, Bizans ve önceki dönem su yapıları -Selçuklu ve Osmanlı dönemi su yapıları -Kutsal Topraklarda ve Endülüs’te su yapıları -Geç Osmanlı dönemi su yapıları Benim sunum yaptığım ilk oturumun başkanı ve ilk konuşmacısı Şanlıurfa Harran Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kasım Yenigün idi. Bu ilk bölüm Roma Bizans ve önceki dönemlere ayrılmıştı. Sayın Prof. Dr. Kasım Yenigün Urfa Su Yapılarından söz etti. Özellikle Şanlıurfa’da ki kutsal balıklı gölü sellerden koruyan, İmparator Jüstinen (İmp. 527-565)tarafından yaptırılan bent ile kentin dışına kazdırılan kanal ve bunlar üzerinde yaptırılan üç köprüden söz etti, Müellifi olduğum DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan “Tarihi Sulama, Depolama ve Taşkın Koruma Tesislerinde” bu konuda bilgi vardı, bundan söz etti, tabi ki çok mutlu oldum. Ayrıca Urfa yakınında bulunan Dağeteği (Germüş) kehrizlerinin planını benim kitaptan resmini gösterdi. Kehrizler suyu yer altı su tablasından alıp yüzeye çıkaran bir nevi yatay kuyular olup elle açılmış yer altı kanallarıdır. Benim de gördüğüm bu kehrizler dünyada çok nadir görülen tarihi su anıtlarıdır. Değerli hocamdan bunların içine girildiğini daha kapsamlı araştırmalar yapıldığını ilaveten bunların yanında yenilerinin de bulunduğunu öğrendim. Hocamdan bunlar hakkındaki yeni bilgilerin göndereceğini sözünü aldım. Nasıl heyecanlandım anlatamam. İkinci konuşmacı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nden emekli Prof. Dr. Ünal Öziş (1934) idi. Ancak değerli hocam kısa bir süre önce bir ameliyat geçirmiş, toplantıya katılamamış, değerli sunumunu bir yakını yapmıştı. Hocam ile 1994 yılından beri tanışırız, değerli hocam tüm yayınlarını bana gönderir, yayınlarında benim çalışmalarımı kaynak gösterir. Değerli Hocam bu konuda yayınlanan kitapları da ekrana getirdi. Bunlar arasında DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan “Konya Tarihi Su Yapıları” oluşu benim için heyecan vericiydi. Sunumda Anadolu bulunan dünya çapında yapıları tek tek gösterdi. En başta söylemeliyim bu toplantı rahmetli Prof. Dr. KAZIM ÇEÇEN (1919-1997) anısına yapılmasıydı. Burada şu gerçeği açıklamak isterim, tarihi su yapılarında, Hidrolik bilimine dayalı olarak suyun iletilmesi, depolanması, bunu için gerekli yapıların araştırılması konusunda rahmetli Prof. Dr. Kazım Çeçen ve Prof. Dr. Ünal Öziş birer öncüdür. Ben her ikisi ile 1994 yılında DSİ Genel Müdürlüğünde yapılan 40. Kuruluş yılında tanıştım. Her ikisinden de çok şeyler öğrendim. Bu yönden kendimi çok şanslı sayıyorum. Bundan sonraki konuşmacı bendim. Benim konum ise Hititler ve Urartular Dönemi Su Yapılarıydı. Roma ve Bizans dönemi öncesi su yapıları konusunda tek konuşmacıydım. Hititlerin Orta Anadolu’da (Çorum, Ankara, Niğde, Kayseri, Konya) ilk devleti kurdukları, Kayseri Pınarbaşı’nda bugüne kadar kullanılagelen Karakuyu Barajını inşa ettiklerini, Konya civarında tapınma amaçlı su yapılarını gerçekleştirdiklerini, bunların M.Ö. 13 yüzyılda yaşamış Büyük Hitit Kralı Tuthalia IV döneminde yapıldıklarını açıkladım. Urartuların M.Ö 840-590 yılları arasında Van ve çevresinde devlet kurduklarını, Sulamaya çok önem veren bir ulus olduklarını, bu konuda dünyaya örnek olduklarını açıkladım. Bugün de kullanılır durumda olan Büyük Kral Menua (M.Ö. 810-786) döneminde 53 km uzunluğunda Şamran kanalının açıldığını, Büyük Kral Rusa II (M.Ö 685-645) döneminde bugünde kullanılır durumda olan Rusa Barajı (Keşiş Gölü) nü açtırdığını belirttim. Esasen aynı konuları 2009 yılında yapılan 5. Dünya Su Forumunda da sunduğumu, bu konuda Web sitemde geniş açıklamalar bulunduğunu ifade ettim. Selçuklu ve Osmanlı Dönemi yapılarında 15.30 da başlayan ikici oturumda ise iki konuşmacıdan söz edeceğim. Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu Modern hidrolik yapıları inceleyen ve kitap haline getiren çok değerli bir bilim insanı, uzun zamandır tanışırız. Bu oturumdaki konuşması Mimar Sinan ve Kırkçeşme Su Yolları idi. Değerli bilgiler verdi. Necati Bey “Atatürk Barajı ve bölgeye Etkiler” isimli kitabın yazarı bu defa da Türkiye’nin çok önemli ve büyük bir su projesini kaleme almış “KIBRIS SU PROJESİ VE BÖLGEYE ETKİLERİ” 475 sayfa Kalyon İnşaat basımı. İmzalayıp bana da verdi. Sayın Ağıralioğlu’un hidrolik konusunda daha pek çok eseri var. Bir anımı burada sunmak istiyorum. Atatürk Barajı kitabını yazmadan önce bana telefon edip “Sen tarihi Su Yolları konusunda çalışıyorsun, Atatürk Barajı konusunda ekleyeceğim bir şey var mı diye sordu. Ben de ben orada çalışmadım ne söyleyebilirim dedim. Kitap yayınlandı, bir tane de bana göndermişti, konuyu tarihi perspektif içinde ele almış, tarihi bölümler kaynaklarında benim yayınlarıma da yer vermiş. Nasıl heyecanlandığı anlatamam. Değerli hocamın Türkiye’yi aydınlatacak yeni yayınlar yapması dileğiyle. Ağıralioğlu İTÜ’den emekli olduktan sonra Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bu ikinci oturumda diğer bir konuşmacı Konya Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Demirci’ydi. Yani hemşerim. 1971-1982 yılları arasında görev yaptığım Konya Mühendislik Mimarlık Akademisi halen bu üniversite kapsamında bulunmaktadır. Konusu Selçuklu dönemi Anadolu ve Asya’da su yapılarıydı. Özellikle Selçuklu dönemi Konya su yapıları öndeydi. Ayrıca Büyük Selçuklu dönemi su yapıları hakkında bilgiler sundu. Değerli bilim adamı hemşerimle iki gün uzun uzun Konya Selçukluyu konuştuk. İkinci gün yapılan toplantıda beni yakından ilgilendiren Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesinden Dr. Fatma Şensoy’un ‘SUYUN ÖLÇÜMÜ’ konusu idi. Daha önceden Konya’da yapılan bir toplantıdan tanıdığım Fatma Hanıma bu konuda bazı şeyler ekleyebilir miyim? dedim. Tabii dedi. Osmanlı döneminde akan sular Mimar Sinan çağından beri LÜLE ile ölçülüyordu. Fatma Hanım bunları çok güzel ve anlaşılır şekilde açıkladıktan sonra bana söz verdi. “Bugün aramızda olmayan tarihi su yapıları konusunda çok değerli çalışmaları olan ve geçen yıl (2017) kaybettiğimiz Prof. Dr Orhan Baykan rahmetle andığımı belirttikten sonra şu anımı tekrarladım. Bilindiği gibi Osmanlı döneminde akan su bir sandık içinde 96 mm su yükü altında ölçülüyordu. Bu sandık Kazım Çeçen’in Kırkçeşme Su Yolları kitabında bulunuyor. Gene bu kitapta Lüle’nin tarifi alan (kesit) olarak tarif ediliyor. Su yükünden söz edilmiyor. Roma su ölçümünde de alandan tanımlanıyordu. Qunaria olarak tarif edilen ve Lüle’ye çok yakın kesit böyleydi. Rahmetli Orhan Kuntay Burdur’da antik kent Kibira’da bir su ölçme tesisinde su yükünü ölçmüş 96 mm olduğunu görmüş bana sormuştu. Bu konuda benim görüşümü almak istemişti, ben de inceleyim dedim. Tekrar aradığımda onu kaybettiğimizi öğrendim. Sözümü onun anısına bu 96 mm nereden geldiğini böyle önemli bir toplantıda sizlerin önüne koyuyorum olarak tamamladım. Toplantının 16.30 da yapılan son toplantısında Prof Dr. Adem Esen konuşmacı idi. Konusu Konya Ovası “IRVA ve ISKASI” (Sulama ve Kurutması) idi. Değerli hocam da benim Konyalı hemşerim idi. Eski Konya merkez ilçesi SELÇUKLU Belediye Başkanı idi. Halen İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve İSKİ Yönetim Kurulu Üyesi idi. Yaptığı çok değerli araştırmaları olduğunu anladım. Bu konuda DSİ Genel Müdürlüğü yayını “KONYA TARİHİ SU YAPILARI” kitabında bilgiler olduğunu söyledi. Sayın Prof. Dr. Adem Esen ile iki gün birlikte olmaktan çok büyük mutluluk duydum, daha sık görüşmemin ufkumu açacağını hissettim. Sonuç olarak toplantı çok güzel geçti. Bildirilerin yayınlanacağını umuyorum. Ben bu yazımda çok yakından tanıdığım kişilerden bazı anılar ekledim. Tüm konuşmalardan çıkacak çok dersler vardı. Umuyorum yayınlanınca hepsini okumak isterim. Sonuç olarak İstanbul Su Kongresi ve Fuarı, 2009 yılında yapılan 5. Dünya Su Fuarı’ndan bu yana büyük bir etkinliği gerçekleştirdi. Ben konuşmacı bir katılımcı olarak emeği geçen Sayın Genel Müdür Fatih Turan başta olmak üzere tüm yetkililere ve bu konuda bizimle irtibatı sağlayan Ediz Emekteş’a teşekkürlerimi sunuyorum.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.