İş dünyasında 'taşeron' kaygısı!

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son günlerde gündemi oldukça meşgul eden taşerona kadro uygulamasının olumsuzluklarına dikkat çekti. TOBB Ticaret Odaları Konsey Toplantısı, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla Ankara’da yapıldı. Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, içerde ve dışarda yaşanan her türlü sıkıntıya rağmen, Türkiye ekonomisi ve reel sektörün ne kadar sağlam olduğunu gösterdiğini belirterek, “İlk 9 ayda yüzde 7.4 büyüdük. Üretim, yatırım ve ticaret hacimleri olumlu seyrediyor. İhracatta 160 milyar dolarlık tarihi bir zirveyi zorluyoruz. 2017’nin tamamı için yüzde 7 gibi, dünyada pek az ülkenin ulaşacağı bir büyümeyi başarmak üzereyiz. Hükümetimizin hayata geçirdiği teşvik ve destekler, ekonomiyi ve piyasayı hareketlendirdi” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başlatılan istihdam seferberliği ile 1,5 milyon kişiye ilave istihdam sağladıklarını bildiren Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan yeni istihdam teşvikleriyle 2018’de de benzer bir performans göstermeyi hedeflediklerini söyledi. TAŞERON FİRMALAR NASIL AYAKTA KALACAK? TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son günlerde gündemi oldukça meşgul eden taşeron düzenlemesine ilişikin olarak da "Taşeron işçilerin kadroya alınması sosyal anlamda olumlu bir adım ancak taşeron firmalar, bir anda tüm işlerini kaybetme noktasına geldi. Bunların banka borçları, çalışanları var. Ne olacakları, nasıl ayakta kalacakları belli değil. Bunlara bir alternatif, bir çıkış yolu sunulmalı" dedi. DAHA ÖNCE DE UYARI GELMİŞTİ Daha öncede Hizmet Sektörü İşveren Sendikası Başkanı İbrahim Doğan Salman, taşeron firmalarla ilgili uyarılarda bulunmuştu. Taşeron düzenlemesinden 17 bine yakın şirketin ciddi şekilde etkileneceğine dikkat çeken Salman, "Bahse konu şirketlerdeki ortaklık yapıları iki ortaklı şekilde olup toplamda 34 bin kişilik bir müteşebbis topluluğu ortaya çıkıyor. Ortalama her şirketin şirket merkezinde 5 kişilik bir çalışan gurubu toplamda 85000 kişiye tekamül edeceği ve bu durumda şirket ortakları ile çalışanlarının toplamının 119 bin kişiye ulaşacağı açıktır. Bu çalışma gurubunun geçindirmekle yükümlü olduğu aile bireylerini de düşünürsek asgari 357 bin kişiye tekamül ediyor. Taşeron işçilerin; özel statü ile kamu kurum ve kuruluşlarında kadroya alınması sonucunda bu kapsamda hizmet veren özel sektör firmalarının ticari yaşamı sonlanmasıyla birlikte en iyimser tahminle 500 bin kişi işsiz kalacak” demişti. HİZMET ALIMLARINDA MODEL BELİRLENMELİ İbrahim Doğan Salman ayrıca, Türkiye’nin bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceğini merak ettiklerini de aktararak, “Kamu bundan sonra hizmet alımlarını nasıl bir modelle gerçekleştireceğine karar vermeli. Bu konuda gelişmiş ülkelerdeki modeli mi uygulayacağız yoksa tamamen kamu personeli ile mi yapacağız. Bunun bir an önce belirlenmesi gerekiyor. Yani üyelerimiz bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceklerini bilmeleri gerekiyor. Belirli bir ekonomik değeri olan ve bu ülkenin milli serveti sayılacak firmalarımız ve bu firmalarda çalışan yetişmiş insan gücümüz var. Bu şirketler bir anlamıyla batma noktasına da gelebilirler. Firmalarımıza sahip çıkılmalı. Bir anlamda bu firmaları devlet te alabilir. 30 yıllık bir şirket bu yasayla birlikte yok olmamalı” ifadelerini kullanmıştı.