Konya
°C
Yeni Meram

İnancın samimisine duanın hakikisine hasret kaldık!

İnancın samimisine duanın hakikisine hasret kaldık!-Hanefi Aytekin-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
18.12.2017 10:33
0
8801
ABONE OL
Bir Cumhuriyet ki; inanç kutsiyeti ile yedi düvele karşı çıkıp azların, yokların gücünü devlere hakim kılmış, dualar belleklerden çıkıp inancın samimiyeti ile Yüce YARADANA ulaşmış ve kabul görülmüştür ki, yepyeni bir ülke Türkiye Cumhuriyeti olarak insanlığın tarihinde yerini almıştır. Varılan hedefte bir yüce devlet var edilirken, Yüce İslam Dininin tüm vecibeleri ayakta tutulurken, ifrata gidilmeye son verilmiş, O yüce dinin Laik Cumhuriyet umdeleri ile inancın samimiyeti yaratılmış ve fakat yine o dinin olmazsa olmazlarından muasır medeniyete giden yollar hep mi, hep açık tutulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesinden asla taviz verilmeden 1946’ya değin gelindiğinde, çok partili hayata geçişte demokrasi ayarı asla yapılamamış, inanç ve imanı bütün Türk Milletinin temiz duygularına dinin sömürülmesi ön plana çekilirken, demokrasimiz yorulup yıpratıldığından kurulan siyasi partilerin hemen hemen hepsi siyasi partiler çöplüğünde yerlerini almışlardır. Cumhuriyetimizin Laik Cumhuriyet felsefesi de ince ayarından çıkarılıp, din ve muhafazakarlık, Atatürk İlke ve İnkılaplarının önüne çekilmiş, ne var ki ince ayar bir türlü yapılamamış, yozlaştırılan Milli Eğitim başta tüm kurum ve kuruluşlarımız kuruluş amacından saptırılıp, içinde bulunduğumuz saplantıların içinde kalınmıştır. Din ve muhafazakarlık aşımız tutmadı. Okullarda, Kuran Kurslarında ehil sorumlular yerine cinsel saldırıcılar, kadına şiddet, akıl ve mantıktan uzak gasplar, kapkaçlar, fırtına gibi büyürken haram helal kavramları adeta silinip yok edilirken, maddi çıkarlar utandıran boyutlarla devasa boyutlara gelmektedir. Dini vecibelere din ekseni dışındaki müdahaleler ters tepki yaparak milli felaket haline gelirken, inancın samimiyetinden duaların hakikisi kabul görülmemesi ile hayatımızın akışını hüsrana uğratmaktadır. Müdahalelere korunaklı, bağımsız ıslah komisyonları marifeti ile Türk Milli Eğitiminde köklü reformların yapılmasında, günümüz dünyasının icaplarına uygun ıslah planlarının yapılmasında diğer sektörlerin de kademe, kademe ele alınması ana ilke olarak görülmektedir. Eğitici kadrolarda, öğretmenlerin yapıcı yaratıcı unsurlar olması dışındakilerden bu yüce camianın arındırılması ve Türk çocuklarının, geleceğin Türkiye’sine sahip çıkmasının ilke ve umdeleri kesinlikle öne çekilmelidir. İnanç, İslam Camiasında İmam, Vaiz ve Müftülerimizin İlahiyat Fakülteleri akademik kadroları ile bütünleşip, halka inerek inancın samimisi, duanın hakikisinin kazanımı mutlaka yapılmalı ve imam, müezzin kadroları revize edilip imama iş değil, cemaate imam felsefesi ile gerçek ihtiyacın sağlanıp kadro fazlalarının eleme edilmesi ile dini vecibelerde olsun israfın önlenmesi yoluna gidilmelidir. İlahiyat Fakültelerimizdeki binlerce akademik personelin, sadece sevgili Peygamberimizin ‘Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ vecibesi gereği, insanımızın dini inanç ve ifasında müspet gelişmelere yol alınmalı. O zaman her ALLAH’IN günü ekranları dolduran sakilliklerden arınan ülkemizin ve insanlarımızın mutlu bir kitlelerden oluşan bir yüce devlet olarak, sair İslam ve Gayri İslam ülkelere örnek olacağımız umudu var içimizde…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.