İLACA ZAM GELECEK, OLAN HASTALARA OLACAK!

Geçtiğimiz ay kalp, romatizma gibi ilaçların da içinde bulunduğu 42 ilaca yüzde kırk dolaylarında gizli zam yapıldığı, 150 kalem ilacın raflarda olmadığı yazıldı, çizildi, anlatıldı. Ve ardından Sağlık Bakanımız, 19 Şubat 2019 tarihinden geçerli olarak, ilaca yapılan zammı yüzde 26.4 olarak açıkladı. Bu zam sonrasında ne mi olacak? Olmayan, bulunmayan ne kadar ilaç varsa bulunur hale gelecek… Raflar dolacak! Dolacak amma… Olan yine hastalara olacak! Niye mi? Hasta bu zam sonrasında ilacını, nasıl alacak? İlaç zammı sonrasında katkı payları da artacak! Dolar düştü, zamların hızı bir türlü kesilemiyor! İlaç fiyatlarında da, sebze ve meyvelerde olduğu gibi, düşme ve indirim imkanı olamaz mı? ***** Kendimizi bildik bileli ilaçlarla derinden bir bağımız, dostluğumuz hatta akrabalığımız var. Aile fertlerinin her birinin kullandığı ilaçlar farklı farklı olunca, hemen hepimizin evi tabiri caizse küçük birer eczane gibi! Hele birde evde yaşı 60 ve üzerinde olanlar varsa. Onların sohbetlerinin bir bölümü, sağlık üstüne, doktor ve hastane üstüne ve tabi ki ilaçlar üstüne. Gençken askerlik hatıraları vazgeçilmezimizdi, yaşlanınca hastane hikayelerimiz anlat anlat bitmiyor mukabilinden! Birde ameliyat filanda geçirmişseniz, en ince ayrıntılara kadar noktası, virgülü atlanmaksızın anlatılıyor. İlaç denilince… Aspirin ve Gripin vazgeçilmezimiz. Bizler, sağlık konusunda master ve doktora yapmış bir milletin çocuklarıyız. Bir dost meclisinde hastayım, şuram-buram ağrıyor bir deyin hele… Size bir dünya ilaç adı ve bir dünya doktor tavsiyesine benzer tavsiye yağıverir! Benim babada da öyle bir rahatsızlık verdi, Şu ilacı içti, şu doktora gitti, yemin olsun kurtuluverdi adam. Al yazdım adresini, benimde selamımı söyle… Dayımın karısını da filan doktora götürdük, aynı senin şikayetin abi, Lokman Hekim misin mübarek, yengem ayağa kalkıverdi. Hala dua eder o doktora. Yarın beni bi ara, beraber gidelim, çekip durma şu ağrıyı sızıyı abi… Bak güzel abim, her lafa aldırma, kendini dinle, benim babaanne dağlardaki bütün otları bilir, hangi ot neye deva, neye şifa anında sayar, ocak derler ya, aynen ocak gibi maşallah.,. Yarın seni ona götüreyim, boş ver doktoru, eczaneyi! Ne yapsın hasta, kimi dinlesin, kime inansın, kime güvensin, ne yapsın? Tabi ki, Tıp ilmine ve doktorlarımıza güvenecek! ***** Modern Tıbbın iyiden iyiye ilerlediği, birçok hastalığa çare bulduğu, en son teknolojik cihazlarla, hastaya geç kalınmadan müdahale edilebildiği yılları yaşıyoruz. Ancak biz, doktorları ve hastaneleri pek sevmeyiz. Mecburiyet olmadıkça, bir yerlerde düşüp ayağa kalkamadıkça, aklımıza doktor gelmese de,  yine de, ömrümde doktora gitmedim, doktor yüzü görmedim, en çok varırım bir eczaneye, alırım bir gripin, derman yarım bardak suyla içtim mi, hiçbir şeyim kalmaz diye hava atmaya, konuşmaya bayılırız. Şifalı bitkilere ve otlara olan merakımız son yıllarda daha da artınca, sağlıkla çok daha fazla ilgilenmeye ve sağlığımıza çok daha fazla özen göstermeye başladık. Mesela, hastalık hastası olup, mesaiye gelir gibi, hastaneler ve sağlık ocaklarına her Allah’ın günü uğramazsa hasta olanlarımız var! Üstelik her biri doktordan önce oradalar. Son yıllarda şifalı bitkilere olan merakımız her şeyin üzerinde. Artık, her evde bir şifacı mutlaka var. Hanımınız, anneniz, kız kardeşiniz, halanız yada teyzeniz her biri şifacı artık! Bu işi az da olsa Amca ve dayılarda yapabiliyor. Neticede merak meselesi… Meramın elinden hiçbir şey kurtulmaz demişler. Otlar, karışımlar, Ne neye iyi geliyor? Nasıl içiliyor? Ölçüsü ne? Kaç dakika kaynatılacak? Aç karnına mı içilmeli? Kaç gün devam etmeli? Özellikle bitki çaylarının hangi derde deva, hangi hastalığa şifa olduğunu ezbere biliyoruz. Birde, her ekranda, zamane Lokman Hekimleri, neler anlatıyorlar bir bilseniz,  adamlar resmen döktürüyorlar! ***** Sevgili okurlar! Yarından itibaren ilaçlarımızı zamlı alacağız, bulamadığımız ilaçları bulacağız… İlaçlara yapılan zammın yükü ağır olmasına ağır, lakin; Bu zam faslına biraz üzüleceğiz, Biraz söyleneceğiz, Üç gün sonra unutacağız, Sağlık olsun diyecek, Hiç değilse ilaçlarımızı bulduk diye teselli olup, mutlu olacağız!