Konya
°C
Yeni Meram

Huzur...

Huzur...-Mustafa Afşin-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
16.03.2017 10:57
0
2439
ABONE OL
İnsan bu zamana kadarki bilgiler ışığında diğer canlılardan önemli bir özelliği ile ayrılır: Düşünmek. Bu, bizim için tüm evreni keşfedebilmemiz ve üretebilmemiz için Yaradan tarafından bahşedilen bir nimettir. İnsanoğlu düşünebilmesi sayesinde üzerinde yaşadığı dünyayı baştan aşağı dizayn etmiş kendisi ve diğer canlılar için çok çeşitli olanaklar sağlamıştır. Düşünmek elbette ki sadece olumlu ve tüm evrene katkı sağlayan gelişmelerin değil aynı zamanda yine tüm evrendeki canlıları doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen olumsuz ve yıkıcı olay ve durumları da kapsamaktadır. Burada devreye giren düşüncenin içeriği ve kalitesi olmaktadır. İçerik kısmını bir kenara bırakacak olursak kaliteli bir düşüncenin bizim üzerimizdeki etkisine yoğunlaşarak hayatı daha kolay ve huzurlu yaşayabilmenin düşünce ekseninde ne tür bir katkısı olduğuna bir bakalım: Yapılan tahminlere göre ortalama bir insan bir günde yaklaşık 50.000 düşünce üretiyor. Bu sayı adamakıllı yüksektir. Bu düşüncelerden bazıları olumlu ve üretkendir. Ama ne yazık ki, birçoğu da olumsuz olup, öfke, korku, kötümserlik ve endişe barındırır. Daha huzurlu bir insan olabilme yolunda mesele olumsuz düşüncelere sahip olup olmamak değildir; çünkü mutlaka olumsuz düşüncelerimiz olacaktır. Önemli olan, bunları ele alırken yapacağımız seçimdir. Olumsuz düşüncelere karşı insanın yapabileceği iki şey vardır: Bunları tahlil edebilirsiniz, iyice üzerinde durur, ince eleyip sık dokur, başa dönüp bir kez daha düşünebilirsiniz. Ya da, bunları yok saymayı öğrenirsiniz; yüz vermez, üstünde durmaz ve ciddiye almazsınız. Huzurlu bir insan olma hedefiniz varsa, ikinci yol, yani olumsuz düşünceleri ciddiye almamak size çok şeyler kazandırır. Aklınızda bir düşünce olduğu zaman unutmayın ki, niteliği ne olursa olsun, sonuçta bu sadece bir düşüncedir. Canınızı yakamaz! Yani, sizin rızanız yoksa canınızı yakamaz. Sözgelimi, geçmişinize ait bir şey düşünüyorsunuz: "Ebeveynlerim çok başarısız olduğu için üzülüyorum." Bunun üstünde durdukça, gereğinden fazla önem vermeye başlarsınız ve gerçekten mutsuz olmanız gerektiğine karar verirsiniz. Ya da, aklınızın kartopundan çığ oluşturmakta olduğunu fark edip, bu düşünceyi kafanızdan kovarsınız. Bu demek değildir ki, çocukluğunuz zorluklar içinde geçmedi. Pekala çok sıkıntı çekmiş olabilirsiniz, ama içinde bulunduğunuz anda hangi düşüncelerinize dikkat vereceğiniz sizin seçiminize kalmıştır. Aynı zihinsel dinamik bu sabaha, ya da, beş dakika öncesine ait düşünceler için de geçerlidir. İşe gelmek üzere evden çıkarken yaşanmış bir tartışma artık gerçek bir tartışma değil, aklınızdaki bir düşüncedir. Aynı dinamik bu geceye, gelecek haftaya, ya da, on yıl sonrası gibi, geleceğe yönelik düşünceler için de söz konusudur. Hangi durumda olursa olsun, göreceksiniz ki, kafanıza yerleşen olumsuz düşünceyi kovabilirseniz, yerini hemen huzurlu bir duygu alacaktır. Daha sakin ve huzurluyken de, aklınız ve sağduyunuz size ne yapacağınızı söyler. Bu stratejiye alışmak biraz zaman gerektirir, ama inanın, çabanıza değecektir. Anlaşıldığı gibi düşüncelerimizi ne kadar çok olumlu da tutacak olursak hayatımıza katabileceğimiz huzur da aynı oranda artacaktır. Mademki düşüncelerimiz arasında seçim yapma şansımız var o zaman bunu olumludan yana kullanmamız bize herhangi bir zarar vermeyeceği gibi bazen tek başına bile sorun ve problemlerin çözümü için kâfi gelebilmektedir. Koşullar, kişiler her ne kadar düşüncelerimiz üzerinde etken gibi görünse de bu aslında onlara bizim haddinden fazla önem ve öncelik vermemizle alakalı olmaktadır. Nihayetinde olumlu düşünmek kişinin kendi tercihi olup özgür irade ile seçilebilir. Bu seçimi hayatımızın her anında olumludan yana kullanmak imkânı var iken değerlendirmekten çekinmemeliyiz.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.