HOŞGÖRÜ DÖNEMİ

Sevgili Konya halkı ve Konyalılarla bu satırlarda ilk defa buluşuyor olmanın heyecanı içinde hepinize "merhaba" diyorum. Ulus olarak zor günlerden geçtiğimiz zaman diliminde sizlerle birlikte bizi anlatan, bize ait hayatların içinde bazen birlikte düşüneceğiz bazen güleceğiz ve hatta istemesek de belki bazen hüzünleneceğiz. Her ne hissedecek olursak olalım bunu birlikte yapacağımızdan hiç şüphem yok. İnsanlık özellikle böylesine önemli bir süreçten geçerken, belki de dayanışmanın, hoşgörünün ve yardımlaşmanın değerini yeniden kavrayacağız. Kabul edelim ki her birimizin hayatı KORONA'dan önce ve KORONA'dan sonra diye ikiye ayrılır oldu. KORONA öncesi belkide daha "BEN" merkezci olan yaşamlarımız, "BİZ" kavramıyla tanıştı yeniden! Belki de unutmaya yüz tutmuş olan ve TÜRK HALKINA has bir özellik ve gelenek olan yardımlaşma kültürümüz yeni baştan doğmaya yüz tuttu! Zira geçen şu 3 haftalık süre içinde BEN demekten çok, BİZ demeyi öğrenmiş olmalı ve salgına karşı bunun gerektirdiği kişisel tedbirleri sadece kendimiz için değil ailemiz, konu - komşumuz, eşimiz - dostumuz, akraba - talukatımız ve hatta tüm insanların yararına almış olduğumuzun farkına varmış olmalıyız şimdiye kadar. Çünkü bu kez her koyunun kendi bacağından asılmadığı, birimiz asılıyorsak diğerinin de muhtemelen asılacağı bilinmez bir dönemin eşiğindeyiz. İşte tam da bu yüzden, yetkili ve uzmanların uyarılarını sımsıkı uygulamak zorunda olduğumuz bir bulutun içinden geçiyoruz hepimiz. Sizinle satırlar arasında yaptığımız tanışma faslımız KORONA' nın üçüncü haftasına denk geldiği için, bu tedbirleri nasıl ve neden almak zorunda olduğumuz konusunu pas geçerek, direkt konunun toplumsal boyutunu sizlerle paylaşmak isteyişimin sebebi de budur. Siz güzel insanlara bu kadar sevimsiz bir konuyla "merhaba" diyor olmayı arzu etmesem de şu anki hayat ve dünya gerçeğimiz bu olduğu için daha iyi, aydınlık ve ferah günlerde tatlı heyecanlarla dolu yazılar yazacağım umudundayım. Yeter ki siz, BİZ, hepimiz bu zorlu dönem geçesiye kadar sabrımızı, sükûnetimizi ve inancımızı koruyarak bulutların ardındaki ışığı birlikte göreceğimiz hissiyle tedbirli yaşayalım. El ele umut dolu yarınlara kavuşmak için evinizde kalın. Sevdiklerinizin yaşam da var olmaya devam etmesi için, Türk ulusunun daha az hasarla bu günleri atlatması için lütfen evinizde kalın. Bir sonraki hafta yine burada hayatın başka gerçeklerini paylaşmak üzere sevgi ve saygıyla sizleri selamlıyor, sağlıklı günler dileğiyle "EVDE KALIN" diyorum.