HAYVANLARI YOK ETME KANUNU

İşlerine geldi mi hemen suçlamaları hazır. Batıcılar, Hıristiyan toplumunu örnek alırlar, Batı taklitçileri... derler. Hemen, atalarımız geçmişte kuşevleri yaptı, köpeklere köşe başlarına yemek kapları kondu der ama atalarının 3000 köpeği Hayırsız Ada’ya atarak 6 ay boyunca birbirlerini çığlıklar içinde parçalayarak yediklerini ve İstanbul halkının köpeklerin çığlıklarında uyuyamadığını ve başlarına gelen felaketi bu zavallı suçsuz canlılara yapılanların neden olduğunu hiç ama hiç anlatmazlar. İnsanda biraz Tanrı sevgisi ve inanç olsa, sessiz canların başlarına barınağı yıkıp onları dağ başında soğukta, korumasız bırakmaz ve uyku uyuyamaz, bu sahipsiz canlara karşı işlediği suçtan utanır. İnsanda birazcık Tanrı sevgisi olsa TBMM üyeleri, hayvanlar için çıkarılacak yasaya sahip çıkarlar ve o çok eleştirdikleri batı taklitçiliğini kabullenip, sokak hayvanlarını dolaylı yoldan itlaf ederek batı ülkelerinde olduğu gibi özel cinsleri teşvik eden, koruyan yasaların çıkması için uğraşmazlar! Orman ve Su İşleri Bakanı acaba bu hayvanlara ve ormanlara 15 yıl boyunca verilen zarar nedeniyle suçluluk duyuyor mu? Orman ve Su İşleri Bakanı hatalarla dolu olan 5199 sayılı yasayı bakan olduğu günden beri tüm ısrarlarımıza rağmen neden hayvanların lehine düzeltmiyor? Konya’da bir gurup sürekli sosyal medyadan insanları galeyana getirerek  hayvanların öldürülmelerini teşvik etmekte ve suç işlemektedirler. Bu gurubun yaptığı suça teşviktir. Acaba Cumhuriyet Savcılarımız bu konuda ne yapacaklar çok merak ediyoruz? Sokaktaki hayvanlar toplanamaz. Beni arayan beyefendiye, “Sayın Tahir Akyürek yeni barınak yapılmadan eski barınağı satmış. Yeni barınakta işçiler bile soğukta ve çok kötü şartlarda çalışıyorlar ve bir ay sonra hepsi hastalanıp, rapor alabilirler. Bu nedenle yapılan bir kaç kafese hayvanları alabiliyoruz. İnşaat daha bitmedi hatta kediler bir an önce yapımına başlanan şehirdeki kedi evlerine getirilmez iseler hepsi Sefa Köydeki barınakta soğuktan ölecekler” dedik. İnanmayan vatandaşlar giderek acıklı durumu görebilirler. Sokaklarından alarak başka bir sokağa 15-20 köpeği aldığımızda başka mahallelerde onların gitmesini fırsat bilen en az 20 köpeğin o boşluğu dolduracağını buraya da kısa süre içinde alınanların geri gelerek mahalle halkına kaos yaşatacaklarını anlattık. 5199 sayılı yasa küpeli köpeklerin kısırlaştırıldıktan sonra mahallelerine bırakılmalarını emreder. İlçe belediyelerimiz başka mahallelere bıraksalar bile onlar kendi sokaklarına mutlaka gidiyorlar. Tarım İlçe Veteriner hakimleri yasadaki boşluktan yararlanarak sahipsiz hayvanlara ne kuduz ne de parazit aşısı uygulaması yapmıyorlar. Sadece Akşehir ve Tuzlukçu ilçemizin Tarım İlçe Müdürleri haber verince bu uygulamayı canı yürekten yaptılar. Kısırlaştırmaya gelince, ortada dolaşan Mobil Kısırlaştırma araçlarına hele ki ilçe belediyeleri derneğe sormadan izin vermediler. 28 ilçe belediye başkanlarımızın yüreklerine ve vicdanlarına seslenerek aşağıdaki yazdıklarımı uygulayan, Akşehir, Çumra Ve Ereğli belediye başkanlarımız gibi davranacaklarına inanıyorum. 1-Konya  Büyükşehir Belediyesi ve derneğimizle işbirliği yaparak kısırlaştırma ünitesi, yoğun bakım ve ameliyathane için yer tesbiti yapılacak. 2- Yine dernek ve Konya Büyükşehir Belediyesi ile ilçe içinde en az 10, en fazla 15 adet beslenme odakları, hayvanların bırakılacağı cami, okul, hastane bulunmayan ama insanların olduğu sulak, yeşil alanlara yaptırılacak. Kısırlaşan hayvanlar bu alanlarda içi hazır mama ve su olan odaklara bırakılacak. İnsanların olması şart. Dünyada evcilleşen ilk canlı köpek. Bu nedenle insansız durmuyor ve insanın olduğu yere gidiyor. 3- Kısırlaşmayı yapacak kişi veya ekipte mutlaka tartı olacak. Anestezi hayvanın kilosuna göre verilip, ölümü önlenecek. Ultrason olacak. Daha önce kısırlaştırıldığı ve gebeliği tesbit edilecek. 4- Yasaya rağmen Konya Büyükşehir Belediyemiz kısırlaşan erkek köpekleri 10, dişi köpekleri de yarası kapanmadan, dikişleri alınmadan 15 günden önce sokağa bırakmadı. Bu konuda da ilçe belediye başkanlarımızın vicdanlarına güveniyoruz. 5- Soğuklar başlayınca Ekim ortasında veya sonunda kısırlaşma bitirilecek, havalar ısınınca baharda tekrar başlatılacak. 6- Günde kısırlaşmayı yapan ekibe veya kişiye 20 köpekten fazlasına izin verilmeyecek. Bunları uygulamak ilçe belediye başkanlarımıza sessiz canlarımıza gösterilen merhamet ve iyi niyet sonucu inansınlar ki her işlerinde kolaylık, sevdikleriyle mutluluk ve işlerinde kolaylık getirecektir. 21 yıl boyunca bu sessiz canlar için uğraştıkça Yüce Tanrıyı hep yanımda buldum. Benden hiç bir şeyi esirgemedi ve her dileğim daha aklımdan geçerken yerine geldi. Şuna herkes inansın. Hayvana yapılan her eziyet ve hayvan hakkının yenmesi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, bu güzel vatanı yaptığı devrimlerle çağdaşlığa kavuşturan, dünya devlet adamlarını ayağına getirip hiç birinin ayağına gitmeyen ve Türkiye’yi zarafeti, bilgeliği, nezaketi, hitabeti, devlet adamlığı, halka saygısı, ayırım yapmaması, Türk olarak doğma gururu ve Türk Dili ile Türk Milleti sevgisini bu topraklarda yeşerten büyük devlet adamı ve tek liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edenlerin uğradıkları hüsranı ve yüce tanrının adaletini herkes iyi bilsin. Hayvan hakkı ve bu kadar kahraman bir kulun hakkının yenmesi mutlaka ilahi adalet tarafından görülüyor. 4 Ekim hayvanları koruma gününü onların hakları yendiği sürece kutlamayacağız.