Konya
°C
Yeni Meram
22.12.2014 01:01

Hakikaten ‘geniş’ kadromuz varmış!

A+
A-
22.12.2014 01:01
21.12.2014 23:32
0
1812
ABONE OL
2 hafta içinde her şey alt üst oldu. Oysa ki Mersin İdmanyurdu galibiyetinin ardından ne güzel hesaplar içine girilmişti. O gün maçın ilk 60 dakikasında bizden daha iyi oynayan Mersin’in ‘ahı mı tuttu?’ bilemiyorum ama, önce Galatasaray, ardından da Gençlerbirliği maçında alınan 5-0’lık yenilgiler bize hiç yakışmadı. Sonuçların ardından bir şeyleri değerlendirmenin kolay olduğu gerçeğiyle, nasıl bu noktaya geldiğimizi ve nasıl bu kabustan çıkacağımızı konuşmalıyız. Öncelikli olarak, sezon başında kamuoyuna dayatılan, “Geniş ve üst düzey kadromuz var” laflarının geyik olduğunu kabullenmemiz gerekli. Kadronun genişliğini 2 maçta yenen 10 golle gördük. Ne kadromuz geniş, ne de ligin bir çok takımından daha üst düzey futbolculara sahibiz. Üstün meziyetleri olan birkaç futbolcunun da kötü formu bizi bu noktaya kadar getirdi. Aslında Konyaspor’un Galatasaray ve Gençlerbirilği maçlarından puan çıkartamaması yadırganacak bir durum değil. Birisi şampiyonluk adayı ve Hamza Hamzaoğlu’nun gelişiyle çıkışa geçen Galatasaray, diğeri de sahasında kolay puan vermeyen ve ligin üst düzey takımları arasında gösterilen Gençlerbirliği. Bu iki maçın öncesinde hangimiz 6 puan veya 4 puan hesabı yaptık? 2 beraberlik veya bilemediniz 1 galibiyet bize bu zorlu seri de yeterliydi. Ama kimsenin de aklına 2 maçta 10 gol yiyen, rakip fileleri 1 kez de olsa havalandıramayan bir Konyaspor gelmedi. Başa başa giden maçlarda bir anda filmin kopması, üst üste yenen goller ve yaşanan hezimetler. Ben dahil kimsenin kabullenememesi bundandır. Galatasaray maçına kadar yaşadığımız serüveni güzel gösteren tek tarafımız iç sahadaki müthiş serimizdi. Stadyumun heybetinden, taraftarın takımı ateşleşmesinden ve rakibi etkilemesinden puanları toplayıp hem kendimizi, hem de spor kamuoyunu kandırdık. Büyü, işte o Galatasaray maçının oynandığı akşam bozuldu. Takke düştü kel göründü. Deplasmanda zaten iyi değildik ve farklı yenilginin dışında Gençlerbirliği yenilgisi de şaşırtmadı beni. Şimdi işimiz daha da zorlaştı. Alt tarafta yavaş yavaş bize yaklaşırken, bu tabloyu tersine çeviremememiz halinde, ilk yarının sonunu düşme hattında görmemiz kaçınılmaz olacak. Mutlaka Aykut Kocaman alabileceği tüm önlemleri alarak bu bozgundan takımını kurtarmaya çalışacaktır. Bu dönem içinde dişimize göre rakiplerle karşılaşamamakta en büyük dezavantajımız. Tamamen demoralize olmuş bir takım görünümündeki Konyaspor’un, önce Beşiktaş ile iç sahada, ardından da Çaykur Rize ile deplasmanında karşılaşacak olması büyük şanssızlık. Umarım takım kısa sürede toparlanıp en azından ilk yarıyı ateş hattının üstünde tamamlar ve devre arasında yapılacak takviyeleri bekler. Takviye demişken, yönetimin nasıl bir  yol izleyeceği meçhul. Hezimetlerin öncesinde, ‘Takımın çokta transfere ihtiyacı yok’ diyenlerin şimdilerde ne düşündüğünü bilemiyorum. Çok ta iyi yönetilmediğini düşündüğüm Konyaspor’un Allah yardımcısı olsun.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.