Haftanın Öğüdü;

■ Öğüt, dünyanın en pahalı hazineleri kadar kıymetli olduğu halde, ekseriye pek ucuza satılır. ■ Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüz yıl için ise insanları eğitin ■  Bir insana başkaları yanında verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir. (Hz. Ali) *** Hayata dair öğütler; * Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme. * İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil. * Kimseye yalvarma. * Asla dönüp arkana bakma. * Sır tutmasını bil. * Dostlarının sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma. * Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut. * Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama. * Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et. * Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma. * Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme. * Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme. * Kendini öven insanlardan kaç. * Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma. * Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma. * Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütlerini gözardı etme. * Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar. * Gözyaşlarının değerini bil. Onları hak etmeyenler için harcama. * Senin zekana inanan insanları hayal kırıklığına uğratma. * Kendini sev. * Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma. * Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma. * İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlama, ama kazandığın insanların değerini bil. * Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme. * İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma. * Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar etme *** Haftanın Bercesteleri; ■ Ehl-i diller arasında aradım kıldım taleb Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb (Lâ-edri) ■  Sanman taleb-i devlet ü câh etmeye geldik Biz âleme bir yâr için âh etmeye geldik. (Yenişehirli Avni) *** Yerleri ayrı, ayrı; - Baba rızık kapısıdır açmasını bilene. -Anne cennet kapısıdır girmesini bilene.  -Kardeş gönül aynasıdır bakmasını bilene. -Eş,dost,hısım akraba,konu komşu,okyanustur yüzmesini bilene. -Evlat deniz suyudur ne içilir; ne vazgeçilir... *** Laf salatası; * Herkes burnundan soluyor solumasına. Kimisi de solumakla kalmıyor aynı zamanda hava kaçırıyor! * Sahici olamadı bu millet. Herkes sahilci oldu Canım Türkiye'mde! * Saçmalamak özgürlükse, özgürüz milletçe! * Kitabına uydurmakta üstümüze yok ama kitap okumuyoruz değil mi ama? * Yalancının mumu bırakın yatsıyı hava kararınca bile yanmıyor. Kaçak elektrik kullanıp, evdeki lambaları yakıyor be yahu! * Leyleğin ömrü televizyon başında pineklemekle geçiyor artık! * Artık o söz şöyle değişti. Kredi kartıyla saadet olmaz! (İbrahim Ormancı) *** Haftanın fıkrası; Hukuk sınavında hoca öğrencisine sordu:    " Diyelim ki, nişanlısınız. Nişanlınızın benimle bulunduğunu haber alıyorsunuz. Bunun yasal sonucu ne olabilir?” Öğrenci yanıtlar; "Bir boşanma davası efendim."    Hoca itiraz eder;   "Nasıl olur? Daha evli değilsiniz ki..." Öğrencinin verdiği yanıt doğrudur; "Ben evli değilim ama, siz evlisiniz..." Hoca öğrenicisine yüz üzerinden yüz verir.