Konya
°C
Yeni Meram

Gülün yapraklarını koparsan da sana gülümser!

Gülün yapraklarını koparsan da sana gülümser! - Erol Sunat - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
23.12.2016 10:42
0
4663
ABONE OL
Kedersiz, elemsiz ve dertsiz insan olmaz sevgili okurlar. Hemen herkesin bir şekilde kendine göre aşamayacağını sandığı, içinden çıkamadığı, üstesinden gelemediği, bir hale ve yola koyamadığı sıkıntısı, üzüntüsü ve problemi vardır. Bu dertler, dert sarmalları insan için azaptır, üzüntüdür, imkanı olmayan meseleler zinciridir. Oysa dert varsa, dermanı da vardır! İbret almayı düşünemeyen bizler, bu iş neden benim başıma geldi diye, kara yaslar bağlar, kendimizi dış dünyaya kapatır,  isyan sınırlarında dolaşır dururuz. Üzüntüye kapılmama gibi bir his o anlarda kenarımızdan geçmez sanırız! Dünya kadar derdi olsa dahi; Gülüp geçen! Geçer elbet diyen! Birçok konuyu zamana bırakan, yayan! “ Adama bak, dünya yansa bir hasırlık yeri yok!” diye şaşırılan! Kınanan! Hayret edilen! İnsanlarda neden böyle yapıyorlar diye, düşünmek istemeyiz! İnsanların yeise, kedere saplanıp kalmaması için en güzel örnek güldür. Gülü görüp de etkilenmeyen insan neredeyse yok gibidir! Güle bakıp… Gülü görüp… Güle yaklaşıp… Güle uzanıp… Gülü eline alıp… Gülü koklayıp… Yüzüne gülümseme yayılmayan yoktur. Gül’ün her yaprağını, tek tek koparsanız, ayrı ayrı yerlere koysanız dahi, her yaprak size gülümsemeye devam eder. Ona gülümsemeden edemezsiniz! Gülümsemek elinizde değildir! Çünkü o yapraklar, güldendir. Özleri, aidiyetleri gülden gelmedir. Gül güzeldir, özeldir, gülümsetendir lakin dikenine ne demeli diyenlerin dikensiz gül olmayacağını, olamayacağını bilmeleri gerekir. Gül, yaşadığımız dünyanın ahvalini anlatandır aslında. Onun içindir ki, güle uzanan elleri ilk karşılayan gülün dikenidir. Diken; Dikkatsiz uzanışların! Mağrurların! Kendini beğenenlerin! Ayakları yere değmeyenlerin! Herkese tepeden bakanların! Egoistlerin! Egoları tavan yapanların! Gurur ve kibir içinde yüzenlerin! Aklını başına getirendir. Gül sevinci, mutluluğu, huzuru, sakinliği ve sükuneti sembolize eder. Eline diken batanın yüzünün aldığı hal, dertlere ve sıkıntılara düşenin haline benzer. Kahretmek değil sabretmek gerektiği! Beterin beteri vardır diye şükretmek gerektiği! Ben ne yaptım, benim suçum taksirim neydi denileceğine ibret almak ders çıkarmak gerektiği! Önemli olsa da, doğruları ve gerçekleri yansıtsa da, bizler kabul etmeme, yanlışlarımızdan dönmeme gibi yolları tercih ederiz. Dikenin kanattığı, acıttığı ellerin ıstırabı insanların içine düştüğü sıkıntı ve üzüntüleri sembolize eder. Atalarımız, kara gün kararıp kalmaz demişler! Her gecenin bir sabahı var demişler! Sabah ola hayrola demişler! Çıkmadık candan umut kesilmez demişler! Gülü seven dikenine katlanır demişler! Gülmek Yaradan’ın, kullarına en güzel ihsanıdır demişler. Hz. Mevlana, bu konuda bakın ne diyor;  “Kötü bir işe düşünce ibret al, üzüntüye düşme. Fayda ve zarar zamanında da gülmeye bak. Gülün yapraklarını tek tek koparsan da sana gülümser o. Bir dikenden niye gama düşersin? Diken olmasa gül olur mu?”
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.