Konya
°C
Yeni Meram
02.01.2019 14:07

Gitarıyla poz veren bebek, şimdilerde Türkiye'nin efsane ismi

II. Dünya Savaşı'nı yaşandığı yıllarda doğdu. Barış ismine sahip olan ilk bebekti. Usta sanatçı rahmetli Barış Manço'nun bugün 76. yaş günü. İşte usta sanatçı hakkında bilgiler…

A+
A-
02.01.2019 14:07
0
11069
ABONE OL
Türkiye'nin İlk Barış'ı Barış Manço 1943 yılında Üsküdar'da dünyaya geldi. Doğduğu dönemin atmosferi ve ruhu onun adına esin kaynağı oldu. II. Dünya Savaşı'nı yaşandığı yıllarda doğan Manço'ya babası tarafından Mehmet Barış adı verildi. Rahmetli sanatçının oğlu Doğukan Manço'nun ifade ettiğine göreyse Barış Manço Türkiye'de ilk defa Barış ismini alan kişi. 'Babam 1943'de İstanbul'da doğdu ve Türkiye'de ilk Barış ismini alan insan oldu. Aslında ismin babası. Barış ismi, 1941'de dünya savaşlarının ardından barışa duyulan özlemden doğdu.' Doğukan Manço yaptığı açıklamada babasının tam isminin 'Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço' olduğunu da belirtti. Yukarıdaki fotoğrafta 7 Aylık olan Barış Manço gitarıyla görünüyor. Aile boyu Sanat Barış Manço'nun müziğe olan ilgisinin aileden geldiğini söylemek mümkün. Annesi Rikkat Uyanık İstanbul Radyosu ve Konservatuvar'ına yıllarını vermiş bir hoca ve sanatçı. Annesinin sanatçı ruhu Manço'nun hayatına yansımış. Annesi Barış Manço'yu uyumadan önce çocukluğunda Klasik Türk Müziği eserleri okuyarak uyuturmuş. Müzik dünyasına ilk adım Müzisyen bir annenin oğlu olan Barış Manço'nun müzik dünyasına bebeklikten adım attığını söylemek mümkün. Ancak ilk enstrümanına kavuşması için 14 yaşına kadar beklemesi gerekmiş. 14 yaşındayken Bill Haley'in bir filmini izleyen Manço filmden çok etkilenmiş. Nefesli bir saz çalmaya heveslenen Manço ciğerleri zayıf olduğu için bir nefesli çalgıya kavuşamasa da, annesi ona bir gitar alarak onu ilk enstrümanıyla tanıştırmış. Barış Manço 8 Mart 1972 yılının Ses Dergisi'nde Mine Baykara ile gerçekleştirdiği röportajda Barış Manço müziğe ilk başladığı zamanları şöyle anlatıyor Gitarı elime aldığım gün hemen bir melodi çıkardım. Ortaokula gidiyordum. Dersler liseye oranla nisbeten hafif olduğu için uzun süre gitar çalışmak fırsatını buldum. Annem gitarı iyice öğrenmem için bana ders aldırmak istedi. Fakat akorlar üzerinde çalışmak beni kısa zamanda sıktı. Dört dersten sonra ders almaktan vazgeçtim. Annem çaresiz bana nota dersini kendi vermeye başladı. Annemin derslerinde kadınsı bir yumuşaklık, analık hissinden doğan bir başkalık vardı. Sonra bana güzel sesiyle şarkılar söylüyordu ki, asıl ben buna bayılıyordum. Bazen hafta sonlarında sabahlara kadar annemle oturup, müzik çalıştığımızı, müzik sohbetleri yaptığımızı bilirim. Hala da yaparız ya. Annemin bütün çalışmalarımda büyük bir katkısı olmuştur. Bana alaturka müziği en ince teferruatına kadar o öğretmiştir. Annemle yaptığımız müzik çalışmaları kısa zaman sonra kardeşim İnci'yi kıskandırdı. İnci'ye hemen bir piyano alındı. Ama o maymun iştahlıydı, bu yüzden piyano bana kaldı. Dünyalar benim olmuştu. 200'ün üzerinde şarkıya imza attı 1958'de başlayan sahne yaşamında Barış Manço hızla başarı merdivenlerini tırmandı. Yaşamı boyunca 200'ün üzerinde şarkıya imza atan Barış Manço müzik tarzıylada kendi dönemine büyük bir farklılık getirdi.Yaptığı bestelerle12 altın ve 1 platin kaset ödülü kazandı. Gülpembe Barış Manço'nun en çok bilinen şarkılarından biri de Gülpembe şarkısı. Sanatçının en çok bilinen şarkılarından biri olan şarkının adı ise Manço'nun 13 yaşındayken kaybettiği babaannesine ait. Efsane bıyıklarının sebebi Sadece müziğiyle değil, aynı zamanda tarzıyla da oldukça konuşulan bir sanatçıydı Barış Manço.Tarzının vazgeçilmezi olan bıyıkların hikayesiyse bir kazaya dayanıyor. 1967 yılında Hollanda'da bir trafik kazası geçiren Manço'nun yüzünde bu kazadan dolayı dudağında bir yarık oluşmuş. Barış Manço bu kazadan sonra dudağındaki yarığı kapatmak amaçlı hep bıyık bırakmış. Yüzük koleksiyonu Bir diğer Manço imzası ise yüzüklerdir. Birbirinden farklı gümüş yüzükleriyle hep dikkatleri çeken Manço geniş bir yüzük koleksiyonu olduğu biliniyor.Barış Manço koleksiyoner ruhunu sadece yüzüklerle sınırlandırmamış. Sanatçının gittiği ülkelerden topladığı 310 adetlik fotoğraf makinesi koleksiyonu bulunmakta. Bu koleksiyonunu ölmeden önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Cağaloğlu'nda bulunan Basın Müzesi'ne bağışlayan Manço, ayrıca 1962 yılından itibaren gazete ve dergi arşivi tutmaya başladı. Biriktirdiği sayfalardan 60 ciltlik bir arşiv oluşturdu. Dinamitli saldırı Uzun saçları, yüzükleri ve müziğiyle çıkış yakaladığı dönemde farklı bir imaj çizen Barış Manço toplumun bazı kesimlerinden de ciddi tepkiler alıyordu. Moğollar grubuyla bir araya geldikleri bir Anadolu turnesinde bu tepkiler ciddi boyutlara ulaştı. Kütahya'da bir grup Manço'yu uzun saçları nedeniyle tehdit ettikten sonra bulunduğu tur otobüsüne dinamitle saldırdı. Konserden sonra gerçekleşen patlamada ciddi bir yaralanma yaşanmadı. Siyasi duruş Sanatçının siyasi görüşü uzun yıllar boyunca tartışma konusu oldu. Kimi zaman sağcı, kimi zaman solcu olmakla nitelendirilen Manço'nun bu konuda kendi ağzından yapılmış net bir açıklama da bulunmamakta. 1973 yılından sanatçının çıkardığı Küheylan eseri ilk olarak sanatçının sağcı olarak anılmaya başlanmasına neden oldu. Parçada geçen Aslıhan, Neslihan, özümüze dönelim gibi sözler Orta Asya özlemi olarak algılanmış ve Manço milliyetçi bir karakter çizmişti. Bu plaktan sonra yayınlanan Hey Koca Topçu/Genç Osman plağı bu iddiaları güçlendirdi. Ülkede siyasi kutuplaşmanın oldukça keskinleştiği 70'lerde ise Barış Manço sağın, dönemin önemli bir diğer sanatçısı olan Cem Karaca ise solun sembolü olarak görülüyordu. Ancak verdiği bir konserde kendisine bozkurt işareti yapan dinleyicilerine 'Biz sadece sizin için gelmedik. Buradaki herkes için geldik' diyerek Hey Koca topçuyu istek yapanları sol yumruğunu havaya kaldırarak protesto etmesi onun hakkındaki tartışmaları büyüttü. 1994 yılında gerçekleşen yerel seçimlerde Tansu Çiller başkanlığındaki Doğru Yol Partisi'nden Kadıköy Belediye Başkanı Adayı olması ise Manço'yu daha siyasi bir figür haline getirdi. Seçim sürecinde sanatçının rahatsızlanması ise adaylıktan çekilmesine neden oldu. 7'den 77'ye Manço'nun sanatçılığı kadar konuşulan bir başka işi ise yaptığı televizyon programlarıydı. 1988 yılında başladığı 7'den 77'e macerası tamı tamına 10 yıl sürdü. 378 kere ekrana gelen program Türk televizyon tarihinde bir ilke de imza attı. Bu program sanatçının hayatındaki tek televizyon programı değil. 'Ekvatordan Kutuplara' adlı bir televizyon programına imza atan Manço pek çok ülkeyi gezmiş ve görmüştür.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.