Konya
°C
Yeni Meram

Gazeteciymiş!

Gazeteciymiş! - Ümit Sürmeli - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
27.05.2017 12:51
28.05.2017 12:53
0
1321
ABONE OL

Her yazı yazan gazeteci olmaz.

Eli kalem tutan gazeteciyim diye gezemez!

Nasıl ki doktor, mühendis, hukukçu, öğretmen, eczacı, veteriner hekim, mimar, terzi, doğuştan  yetenek gerektiren heykeltıraş, ressam, müzisyen, tiyatro sanatçısı, ses sanatçısı olmak için eğitim gerekiyorsa, gazeteci olmak içinde öncelikle bu mesleğin eğitimini almak, ustaların yanında yetişmek gerekir.

Bu nedenle ben hep öğretmenim derim ve mesleğimle, aldığım eğitimle, çok özel öğretmenlerimle gurur duyarım.

Gazetecilik  tehdit konusu olamaz!.

Bunları yazmamın nedenini anlatacağım.

Meram Belediyesine bir ihbar geliyor. ‘Bahçemde köpekler var, hemen gelip alın.’

Ekipler gidiyorlar.

Gazeteci olduğunu söyleyen şahıs, ekipleri, Selver Mahallesi’nde bulunan ilköğretim okulunun önünde karşılayarak 20 günlük, 7 tane yavru köpeği Meram Belediyesi’nin hayvan toplama aracının içine atıyor.

Meram Belediyesi’nin merhametli ekibi, bu kadar küçük yavruları annesiz alamayacaklarını, barınağa bırakılırlarsa orada öleceklerini, annesini de vermesi gerektiğini söylüyorlar.

Kendisinin ‘gazeteci’ olduğunu, görevlerini yapmadıklarını yayınlayacağını söyleyerek görevlileri tehdit ediyor, anneyi de vermem diyor.

Zor durumda kalan ekip, bana ulaştı.

Gazeteci olan beyefendiyi ikna etmek için aradım.

Aynı şekilde bana da; Ya bu yavruları alırlar ya da sokağa atarım ‘Hem ben gazeteciyim,   hastanedeyim şimdi sizinle uğraşamam’ diyerek, telefonu kapattı.

155 polisi aradım. Her zamanki gibi olay yarine hemen ulaştılar ama kapı açılmadı. Onlarda, savcılık kararı olmadığı için geri döndüler.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı 8. Bölge Müdürü’nü aradım, büyük bir duyarlılıkla ekibini yolladı.

Tüm aramalara rağmen köpek evin içinde ve bahçede bulunamadı.

Ya köpeği sakladılar ya da kapıyı açıp anneyi kovaladılar.

Karnı acıkınca ve yavrularını aramak için nasılsa döner diye düşündüler.

Bu yapılan insanlık suçudur.

20 günlük yavruları annelerinden ayırmak cinayettir.

‘Sokağa atarım’ demek 5199 sayılı yasaya karşı çıkmaktır.

Anneyi  memeleri süt dolu bırakmak, onu günlerce süt sancısı ve yavru hasreti ile süründürmek, bir de gazetecilik işini tehdit olarak sunmak vicdanla, merhametle, insanlıkla bağdaşmayacak kadar akıl almaz bir tutumdur.

Eyer bu beyefendi gazeteci ise ve gazeteciler cemiyetine üye ise Gazeteciler Cemiyeti bu beyefendiye (ismi ve telf. bende var) gereken uyarıyı yapmalıdır.

Acıma, üzülme, merhamet etme duygularını unutan bu beyefendiyi, şayet üyeleri ise üyelikten çıkarmalılar.

Çünkü bu davranış gazeteciliğin yüz karasıdır.

Kendisine üç seçenek sunuldu.

Köpek sizin ise karnesi ve Meram Belediyesi’nde kaydı var mı?

Yukarıdaki belgeler varsa anneyi ve yavruları barınağa alarak, büyüyene kadar bakalım. Anneyi kısırlaştırıp size verelim, dendi.

Beyefendi yavruları atmayı daha uygun bulmuş!

Yavrulara yer bulduk. Bakılıyorlar.

HAYDOSEV ve KONDOHAYKO-DER gönüllüleri ortaklaşa bakımlarını yapıyorlar.

Ama hiçbir şey annenin yerini tutamaz. Emzirdikten sonra anne gibi karnına masaj yapılamaz, gözleri açılana kadar yalayarak dışkıları temizlenemez ve sıcak tutulamazlar.

Bu beyefendi ‘ilahi adaletten’ korksun! Elbet bir gün bu 7 yavrunun hesabını verecek.

İŞTE İNSANLIK ÖRNEĞİ

Derneğimizin yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Sevim Karaaslan ne büyük bir rastlantı ki bu beyefendiye örnek bir olay yaşıyor.

Sayın Sevim Karaaslan yıllarını hem Çocuk Kalp Kardiyoloğu olarak çocuklara hem de Konya ilinde, Selçuklu ilçesinden başlayarak, Meram Tıp Fakültesi’ne kadar tüm Meram bölgesindeki kedi, köpek, kuş ne kadar muhtaç sessiz can varsa onlara adamış değerli bir doktordur. Derneğimizin yönetiminde olmasından onur duyuyorum.

Tıp Fakültesindeki kedi ve köpeklere ulaştığında, Meram Belediyesi’nin yaptırdığı kedi evinin içinde yeni doğmuş 5 tane kedi yavrusunu ıslanmış ve titrer bir durumda görür.

Araştırır, annenin doğum yaptığı yeri bulur. Yavrulara sıcak bir ortam hazırlar ve anne kediyi gizlice bekler.

Anne bir süre sonra gelir, teker teker yavrularını taşıyarak kendince emin bir yere götürür. Sevim Hanım tekrar tüm hayvanları besleyerek Selçuklu ilçesindeki evine döner ve yolda feryat figan ağlayan yavru köpeği görür . Onu alıp eve getirirken Yüce Tanrımın yardımı ile İsabet Okulları’nda görev yapan öğretmenle karşılaşır ve öğretmen hanım; kendisinin baktığı köpeğin 5 yavrusunu çocukların alıp dağıttığını, bu yavrunun kendisine ait olduğunu söyleyerek yavru köpeği, Sevim Hanım’dan alarak sevinçle götürür.

Yarım saat sonra anne ile yavrunun kavuşma resimlerini Sevim Hanım’a gönderir.

Birlikte çevreyi araştırırlar ve bahçelerden 3 yavruyu daha bularak, annelerine verirler. Yavrulardan sadece biri annesine kavuşamaz.

Sevgili anneler; hepiniz evlat sevgisinin ne olduğunu iyi bilirsiniz. Lütfen çocuklarınıza, yavruları annelerinden ayırmanın günahını ve bunun vebalini, ağırlığını, ödenemeyecek, Tanrı önünde hesap verilemeyecek bir suç olduğunu anlatın.

Sevgili din adamlarımız; göreviniz sadece namaz kıldırmak değildir. Cemaatinize, sizi dinleyenlere, önce kul hakkını sonrada hayvan hakkını anlatın. Bu günahın vebalini anlatın. Babalara! çocuklarının en az anneler kadar eğitiminden sorumlu olduklarını ve hayvanlara yapılan eziyetin Yüce Tanrı tarafından affının olmadığını anlatın. Onların yüce tanrının emaneti olduğunu anlatın. Babaları uyarın. Sevgili öğretmenlerimiz; öğretmenlik, okumayı-yazmayı öğretmekten ibaret değildir. Sizler öğrencilerinize, adam gibi adam olmayı, doğayı korumayı,  millet malını korumayı ve hepsinden önemlisi hayvanları sevmeyi ve korumayı öğretmelisiniz. Okulların birinci görevi eğitimdir, unutmayın!

Sizlere insan olma erdemine henüz erişmemiş, doğa sevgisinden yoksun bir insan örneğini öte tarafta ise Tanrıyı gerçekten seven, onun yarattıklarına el uzatan, anne ile yavruyu kavuşturmak için uğraşan iki insanı, iki özel insanı tanıttım.

20 yıldır bu sessiz canlara ulaşmanın mutluluğunu ve Yüce Tanrımın bana sunduğu özel yaşamı,  karşılıksız seven canlarıma borçlu olduğumu biliyorum.

Meram Belediyesi’nin Veteriner Müdürü Sayın Mehmet Ekici ve Sayın Mehmet Bayram’a, hassasiyetleri için, 5199 Sayılı Yasayı vicdanları ile uygulayarak, bu masum badem gözlülerime kıyamadan yardım ettikleri için çok teşekkür ediyorum.

Yolları açık, gelecekleri mutlulukla dolsun.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.