Konya
°C
Yeni Meram

FEYZİ, HALICI ABİMİZ ( ÜSTADIMIZ) KONYA’YA UYANDI,  ŞEB’İ ARUSTAN ÖNCE GELECEK...

FEYZİ, HALICI ABİMİZ ( ÜSTADIMIZ) KONYA’YA UYANDI,  ŞEB’İ ARUSTAN ÖNCE GELECEK... - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
13.03.2017 07:13
0
7963
ABONE OL
                   Yoluna kurban olduğum Aziz bildiğim, evlattan! Şanın, şöhretin dörtnala Koşa gelmede milattan..                       Dört ufkundan mühür mühür                     Hayaller fışkıran şehir.                     Bağrında koca bir nehir                     Akar durur hububattan. (Konya- Feyzi  Halıcı)                       *** Müjdeyi saygı değer eşi şair, bilge insan can dostum Bahar Gökfiliz Halıcı verdi, “Ali Rıdvan bey (bana hep böyle hitap eder) size sabah sabah bir müjdem var.. Susunca  bir başka ses konuştu. Gerçekten  müjdeydi, bu ses ağabeyim Feyzi Halıcı’nın sesiydi.. Sağlık sorunları vardı.  Günlük raporu genelde Bahar Hanım  tarafından iletilirdi. İstanbul’a ziyarete giden akrabaları da dönüşte   hakkında ayrıntılı bilgi verir, söyleşirdik. Üstadıayağa kaldıranlar arasında en önde eşi Bahae hanımın içtenlikli yaklaşımları psikolojik doping olmuş doktor dostlarının çabalarıyla mutlunsa ulaşılmıştır. Sağlıklı günler dileğiyle...   Feyzi Halıcı ile aramızdaki bağ kardeşlik gibi; derin ve sarsılmaz. Her aşamada yakın durduk. Siyasete atılma kararıyla adaylık başvurusu için birlikte Ankara’ya gittik. Kulis çalışmalarına katıldık. Senatör seçilince  de  ikinci adresimiz Ankara oldu. Sevinçlerimizi ve üzüntülerimizi birlikte paylaştık. Seçim  sonrası Başbakan Demirel’in  Bakanlar Kurulu Listesinde Turizm Bakanı olarak Feyzi  Halıcı adı vardı; Çankaya’da zamanın Cumhurbaşkanı  Ahmet Necdet Sezer’in  maalesef gerekçesiz vetosuna uğradı. Merhum Demirel’in,  haksız davranışa canının sıkıldığı besbelliydi. Sonucu  üzgün biçimde  açıklarken, Feyzi Halıcı’nın yanında  sadece ben  vardım. Bu vesile ile benim de çok yakın dostum olan merhum Demirel’in  ruhu şad olsun diyorum.  Onun  Konya’da en yakın iki dostu vardı;     Sevgili Durmuş Alagöz ve bendeniz. Vefaya büyük önem veren merhum  Demirel Senatörlüğü sonrası  Feyzi Halıcı’yı Turizm Bankasının Yönetim  Kurulu üyeliğine getirdi. ... Turizmin, sosyal ve ekonomik açıdan önemi giderek arterken, öznesinin insan olması, çok yönlü, boyutlu içerikle yüklü bulunmasından sürekli gündemdedir. Başlangıç tarihi, M.Ö. 4000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Yazıyı, tekerleği, parayı bulan ve kullanan Sümerler turizm etkinliğini de ilk başlatanlar olarak tarihe geçerken, ilk gezginlerin Fenikeliler olduğu ileri süren kaynaklar da az değildir. Nuh Peygambere yolcuların büyük kısmı insan olmamakla birlikte ilk seyahat organizatörü nitelemesi yapılıyor. Önceleri zevk ve macera amaçlı başlayan turizm etkinlikler Roma İmparatorluğunun çökmesiyle kan kaybetti. Orta Çağın önemli gezileri Haçlı Seferleri içinde yapılınca dinsel kimlik de kazandı. Orta Çağda ünlü gezgin Marco Polo, İran ve Afganistandan geçerek Pamir Yaylasına uzandı, Gobi Çölünü aşarak vardığı Kubilay Hanın Sarayında 20 yıl konuk kaldı. Avrupa’da Rönasans Hareketi turizmin de kilometre taşı oldu. ABD’ de at sırtında ve kayıklarla gerçekleştirilen geziler, motorlu araçların devreye girmesiyle biçim ve içerik değiştirdi. Kara, hava ve deniz ulaşımındaki teknolojik gelişimlerTurizmin etkinliğine ivme kazandırdı. Bu arada Uzay Turizminin de start almayı bekliyor.Turizm günümüzde, “Bacasız- dumansız fabrika ve Altın yumurtlayan tavuk “ olarak değerlendiriliyor. Böylece macera dürtüsüyle başlayan etkinlik, sosyal faydaya da dönüştü .Turizm gelirleri dış finansmana gereksinim duyan kalkınmakta olan kimi ülkeler için adeta can kurtaran simidi konumuna geldi Bir atasözümüz turizmin başka boyutunu özce ifade etmektedir:  “Çok yaşayan değil, çok gezen çok bilir .” ■ Ara sıra seyahat etmek, iyidir. Seyahat fikirleri geliştirir, genişletir ve kişinin kendine saygısına düzen verir.  (Sainte Beuve) ... Turizm, günümüzde Hükümet ve Devlet politikaları arasında yer alırken, özel sektör kuruluşlarıyla eşgüdüm içerisinde yürütülüyor.  En önemli öğelerinden biri de yemek kültürüdür. Hz. Mevlana’nın yerinde bir öz sözü var; ■ Az ye, az söyle, az incit! Ünlü düşünür  sözleriyle sanki çağdaş insanın fotoğrafını çekiyor Yemek eğitim, kültür, tarih hatta folklor konusudur; toplumların aynası niteliğindedir. Ne olduğumuz ne yediğimizden belli olur gibi. Her ülkenin geneller dışında kendine özgü yemekleri vardır. Bunlar, yerel  yöresel yemekler olarak adlandırılıyor. Yerel yemekler düğünlerde ve özel restoranlarda sunuluyor. Tarihsel değeri de olan yemek türlerini yaşatmak aynı zamanda bir saygı ifadesidir. Uygulamasını kimi davetlerde görmek sevindiricidir Yemek konusu bir bakıma eğitim konusudur. Kız Meslek Liselerinin yemek bölümleri bulunduğu gibi Turizme dönük Fakülte ve Yüksek okullarda program olarak da okutulmaktadır. --- Konya Kültür ve Turizm Derneği bütün yönleriyle bağımsız Üniversite niteliğindedir. Rektörü de, Dekanı da, Öğretim Üyesi de ustaların ustası Feyzi Halıcıdır. Onun rahle-i tedrisinden nice halk ozanları geçti, yetişti. Mevlana’yı Yurt içinde ve dışarıda tanıttı; Ünlü düşünürü anma törenlerini gerçekleştirdi. Japonya’dan, Amerika’ya, Paris’ten Roma’ya ve Londra’ya kadar çeşitli ülkelerde düzenlenen anma törenlerini binlerce kişi izledi, Mevlana sevgisini yaşadı. Kitaplar, dergiler konferanslar, açık oturumlar, yazılar sürüp gitti. Şiir Dinletileri dolayısıyla Konya, şairlerin ve Devlet Tiyatrosu sanatçılarının buluşma noktası oldu. Dernek törenlerin organizasyonundan çekilince neler oldu neler;  önemlisi Şeb’i Arus elimizin altından kaydı ve gitti. İşin içine maalesef siyaset karıştı, tapusu Konya’da olan Şeb’i Arus, töreni İstanbul’da da Büyükşehir belediyesi eşgüdümünde kini kişilerce para kazanma amacına dönük organize ediliyor. Konya Turizmi  kan kaybederken, Hz. Mevlana’nın dünya görüşü, yaşam biçim ve felsefesi göz göre  hançerleniyor. şe siyaset karıştı. Konya Kültür ve Turizm Derneğinin girişimleriyle geçmişte Mesut Yılmaz Hükümetleri döneminde Şeb’i Arus’un sadece Konya’da yapılacağı konusunda ilke kararı alınmış, resmi gazetede yayınlanmıştı. Kaç kez dile getirmeme karşın, sahip çıkan olmadı, karar askıda kaldı. .... Kültür ve Turizm Derneğinin  geçmişte bir merkezi vardı  Mevlana Türbesi  karşısında, acımasızca yıkıldı, artık şimdi yol.(şiir gibi oldu) öyküsü şöyle:  Mevlana Türbesinin karşısında yarısı Derneğin, yarısı  Halıcının  altın değil, pırlanta değerinde  bir arsa vardı  (Her yerde Feyzi Halıcı var; bu da şiir gibi oldu) Nur içinde yatsın Mehmet Önder ağabeyimiz  Kültür Müsteşarı iken rica etti “İl Halk Kitaplığı için  birleşik arsa bizim Bakanlığın olsun..” Nazik ve hazik Önder abi kırılır mı hiç kırılmaz.  Bizin kuşakta büyüklere sevgi ve saygı vardı. Bu bağlamda da Derneğimize  ve Feyzi abimize ait arsaları 5 lira sembolik fiyatla Bakanlığa  satıldı. Yaşamımın  büyük hatasını yaptım, çifte vekalet verildiği için  satış işlemlerinde  imzayı ben atmıştım. Halk  Kitaplığı Binası yapıldı, bize maalesef  vere vere bir göz oda verildi. Sonra giriş alanı ile bir göz oda daha elde ettik. Derken Mevlana Meydanını  düzenleme konusu ortaya çıktı   İl Halk Kitaplığı için Fuarında geniş bir bina yapıldı. Ama bize bir şey verilmedi. Ortada kala kaldık Feyzi Halıcıya ait Halıcı Apartmanının  bir dairenin tek odasına bir tür depolandık... ... Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek  saygı duyduğum kadim umdur, öyle de devam etmektedir. O, Derebucaklı, ben de Beyşehirli olduğumdan katmerli hemşeriyiz. (Derebucak İlçe olmadan önce Beyşehir’e bağlıydı) Üstüne üstlük Kılıçaslan Mahallesinde (Hacı Kaymak oldu) kapı karşı komşuluk yaptı. Hüzün ve sevinçlerini paylaştık. Ailecek geçirdikleri trafik kazasında yanındaydık. İletişim Fakültesinde eğeninin dört yıl hocası olduğum (Nazmi Akyürek)  Geleneksel düğünde yemeğinde yan yana  kaşık salladık. Tahir Başkan Akçalı işlere hiç  karışmadı, hak ve halk yolunda ayrılmadı,  dürüst ve temiz siyasetin somut örneklerini verdi.  Tahir Başkanın daha yüce geleceği duyumunu alıyorum. Yalnız Konya değil tüm Türkiye’nin şehirlerinin Şehremini olacak..  layıktır duyumlarıma göre de öyle olacaktır. Sözü buradan şuraya getirmek istiyorum. Her fırsatta Tahir Başkana bina tahsisi konusunda ricasında bulunmuşumdur. Bana karşı hep saygılı davranan Başkanım, sorunun çözüleceğini yinelemiş, restorasyon çalışması yapılan, derneğe ayrılan, alandaki binaların altından su çıkmış iskan izni ertelenmişti. Bu kez bir müjde de Seyit Başkandan geldi.  Büyük Şehir Belediyesi Genel Sekreteri Derneği ziyaretinde binanın anahtarını teslim etti. Dilerim anahtar sembolik değil,  gerçek anahtardır, Dernek merkezi en kısa sürede buraya taşınır. .... Feyzi Halıcı’nın üç çocuğu var; Emrehan ve Gülhun kardeşler. 3. çocuğu ise,  Konya Kültür ve Turizm Derneğidir, onunla özdeşleşmiştir.  Onca  etkinlikleriyle  Ülke ve Konya Turizmine yeni soluklar kazandırmıştır.  Halıcı usta, üstadımız, büyüğümüz  3. çocuğu Derneğini  özenle büyüttü, gösterişten uzak  masraflarını cebinden karşıladı. Başkanlığı döneminde  hep  Başkan Yardımcısı olarak keyifle görev yaptım.  Dernek, şimdi   çalışmaları  Halıcı’nın mülkü olan Yeşil Meram Sitesinin altındaki geniş bir mekanda sürdürüyor. Üstünde 3. Katta, yine  Feyzi Halıcıya ait daire sanki bir Turizm Müzesi gibi. ... Tarihsel bir anıt olan Konya Kültür ve Turizm Derneğinin kendine özgü geleneği var, zamanla  gelenek güçlü bir  ilkeye de  evrildi: Söz  Dermek  sınırını  aşarak kurum haline geldi; kurumsallaştı. ...              Sen ney dilinde uhrevi              Mevlana'nın aşk alevi.             Dile getir Keyhüsrev'i             Nağmeler sun, Keykubat'tan!              Toprak görünüşün hiçe            Verdiğin şevk yeter içe            Ey yeşil taşa, kerpiçe           Destanlar söyleten vatan...         ( Feyzi Halıcı-Konya)  
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.