Konya
°C
Yeni Meram

ENGELLİLERE YÖNELİK HİZMETLERDE KOORDİNASYON

ENGELLİLERE YÖNELİK HİZMETLERDE KOORDİNASYON- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
05.02.2021 01:18
04.02.2021 16:20
0
3218
ABONE OL
2000 veya 2001 yıllarında o zamanki belediye binasının yakınında bir evde yürüme engelli bir hemşehrimizin oturduğunu mahalle muhtarı söyleyince ziyarete gittik. Zemin katta oturan ailenin reisi Doğu Avrupa’ya veya Rusya’ya gitmiş, orada kalmış evine dönmemiş. Orta yaşlı evin hanımıyla beraber yanında iki kızı yaşıyor; büyük kızı doğuştan yürüyemiyor, küçük kızı da ortaokul veya lisede okuyor. Hala hafızamda olan husus, anne kızını sırtına alarak pencerenin önüne oturtuyor, engelli arabaları yok… Bunun gibi pek çok engelli insanımız yakın zamana kadar korkusu veya yeterli maddi ve manevi destek bulamadığı için evlerine hapsedilmiş gibiydi. Toplumun yaklaşık % 7’si engelli sınıfına girmektedir. Konuşma, görme, duyma, bilişsel ve zihinsel ile ortopedik engelliler şeklinde engellilik türleri sınıflandırılmaktadır. 2005 yılında çıkan 5378 sayılı Engelliler Yasası bu alanda ciddi imkanlar getirmiştir. Evde bakım parası, engelli aylıkları bunlar arasındadır. Anayasa’ya getirilen yeni düzenleme ile 2010 yılında “pozitif ayrımcılık” konulmuştur. Böylece ülkemizde sosyal devlet kapsamında son yıllarda önemli düzenlemeler yapılmış ve bütçeye ödenekler konulmuştur. Bir zamanlar pazar yerlerinde veya insanların toplandıkları kalabalık yerlerde engelliler gezdirilerek para ve mal dilenciliği yapılır, açıkça istismar edilirdi. Günümüzde bunun şekli değişti; bazı dernekler veya kişilerin şu engelli kişilere yardım edin diyerek belediyeleri veya insanları rahatsız ettikleri de görülmektedir. Diğer yandan engellilerin de diğer kişileri istismar ettikleri durumlara rastlanmaktadır. Yine bu alanda ajitasyon yapıldığı da söylenebilir. Sosyal koruma önlemleri ve haklarının tespitinde istihdamı ve çalışmayı teşvik eden uygulamalara yer verilmesi önemlidir. Zira devletin aşırı nitelikteki transfer ödemeleri amaçlarının tersine çalışmamayı teşvik edebilmektedir. Bundan dolayı devamlı yardım almaya alışmış veya alıştırılmış bir zihniyet doyuma ulaşamaz. Ayrıca iktisadi kriz dönemlerinde devlet harcamalarının en hızlı ve kolay kesintiye uğrayan kısmının sosyal koruma ödenekleri olduğu göz önüne alındığında, sürdürülebilirlik bakımından bu konunun önemi ortaya çıkar. Hem kamu kurumlarında hem de İş Kanununa göre işletmelerde engelli çalıştırma zorunluluğu vardır. Buna karşılık bazı kurumların engelli çalıştırmak istemedikleri veya bunun yerine para vermeyi tercih ettikleri görülmektedir. Belediyeler engelli parkları yapmaktalar, ama bunun yerine engelliler ile ortak kullanılacak “karma projeler” tercih edilmelidir. Yine okullarda engelliler için özel sınıftan ziyade diğer öğrencilerle aynı sınıfı paylaşmaları daha yerinde olur. Ama pek çok öğretmenin veya velinin buna karşı oldukları da bilinmektedir. Oysa normal sınıflarda yetişen engelli öğrencilerin çok başarılı oldukları da görülmektedir. Yerel yönetimleri ilgilendiren bir başka engelli hizmeti, erişilebilirlik konusudur. Bu çerçevede insanları kullandıkları binaların ve diğer mekanların tüm engelli kesimlerin tarafından kolayca erişilebilir olmasını takip etmek belediyelerin görevleri arasındadır. Engellilere yönelik hizmetleri merkezi idare ve yerel yönetimlerle birlikte sivil toplum kuruluşları da yapabilmektedir. Bu konuda yetki karmaşası ve hizmetlerin entegre olmamasından kaynaklanan birden fazla kurumun aynı işi yaptığı görülmektedir. Bundan dolayı ister kamudan isterse sivil toplum örgütlerinden yardım ve destek alanlar olsun, koordinasyon en önemli konu olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de bu alanda iki engelli konfederasyonu, 55 vakıf ve 355 dernek vardır. Buralara üye olan engelli sayısı da 100 bin kişi civarındadır. Bu sayı tüm engellilerin yüzde biri kadardır. Engellilere veya diğer yardım alanlara verilen ödemelerin yerli yerinde olması kamu vicdanını etkileyen önemli bir husustur. Burada ilgililerin tavırları kadar, hak etmeyenlere ödenek veya diğer hakların verilmemesi, buna karşılık mağdur oldukları halde çeşitli sebeplerle hak alamayanlara destek olunması üzerinde durulmalıdır. Tabii ki yapılan yardımlar ve desteklerin gönül hoşnutluğu ve insan onuruna yakışır biçimde olması gerekir. “Güzel bir söz, arkasından eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır” (ayeti kerime) Not: Sosyal yardım ve destek kapsamında yapılan öncü çalışmalarından birisi Selçuklu Belediyesi Şefkatevleri projesidir. Hocacihan Hanaybaşı mahallesinde kurucu başkan İsmail Öksüzler beyin başladığı bu proje, 2000’li yılların başında hayır sahibi hemşehrilerimizin destekleriyle genişletildi, aşevi ilave edildi. O dönemde belediyelerin kadınlara ve çocuklara yönelik bu tür zorunlu görevleri yoktu. Daha sonra 5393 sayılı Belediye Kanunu ile zorunlu hale getirildi.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.