Emeklinin ağzına bir parmak bal çalacaksın!..

Emekli EV'lenecekmiş!.  Evi olmayan, kirada oturan emekliler, kira parasına kendi evlerinde oturacaklarmış! Emeklilerin ağzına bir parmak seçim balı çalınıyor diye konuşuyor emekli kardeşlerimiz. Emekli maaşlarının yattığı bankaların vermeyi düşündüğü, ancak bir türlü veremediği yılda bir kereye mahsus yapılacağı söylenen ödemenin bile yılan hikayesine döndürüldüğünü, bu parayı veremeyenlerin, emekliyi nasıl EV'lendireceklerini soruyor emekliler! Şu anda toplumun en mağdur edilen ve mağduriyetlerinin önlenmesi, yine bir seçim ağzına getirilen emeklilerin hali hal değil! Niye daha önce değil de, seçim ağzında? Kamu bankalarının seksen'...doksan!...yüz!...diye adeta dalga geçtiği, özel bankaların paran iki yıl bizde dursun gel sana bir defaya mahsus 300 lira, 400 lira verelim. Al şu iki tane çeyrek altını bak keyfine diye, mesaj sağanaklarına tabi tuttuğu emekliler çaresizler! Kredi çekenlerin, hala alamadıkları dosya paraları, bankaların dosya paralarını vermek için bin dereden su getirdiği uygulamalar hiç bir kurum yetkilisinin dikkatini çekmeye muvaffak olamadı! Emekliler üç kuruşa muhtaç haldeyse, bankalardan dosya parasını almak için kapı kapı hala dolaşmak mecburiyetinde kalmışlarsa, bunun sorumlusu kim? Ziraat Bankasının yapmış olduğu açıklama sonrasında, diğer bankalar henüz net bir açıklama yapmadılar. Bu madem bir hak, madem haksız bir kazanç, niye bu kadar uzatıyorsunuz? İstisnasız bütün bankalar, emeklilerde dahil olmak üzere dosya parasından, kart aidatlarından kaynaklanan ve ödemeleri gereken miktarı insanların hesaplarına anında aktarabilirler. Yorgunu yokuşa sürmenin, insanların burnunu sürtmenin, kurum kurum gezdirmenin, yollarda kriz geçirtmenin, öldürmenin alemi var mı? Bugüne kadar yapılanlar yetmedi mi? Banka kuyruklarında az mı insan hayatını kaybetti? İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu, insanların haklarının iade edilmesinin bu kadar zorlaştırıldığı bir başka ülke biliyor musunuz? AB yollarında ki Türkiye'nin bu hali size de manidar gelmiyor mu? Bu ülkeye kendi alanında hizmet etmiş, ömrünü vermiş, vergisini ödemiş, belirlenen yaş haddi sonucu kendi talebi doğrultusunda, yada yaş haddinden emekli edilmiş insanları hiç olmadığı kadar üzüyorsunuz! Bankalar özellikle emekliler için hiç olmadıkları kadar ömür törpüsü olmuş vaziyetteler! Avrupa'nın emeklisi Türkiye'de tatil yaparken, bizim emeklimiz torunlarını sevmeye gitmek için kırk kere düşünüyor! Emeklinin beklentisi atla deve değil. Bırakın ağızlarına bir parmak bal çalmayı!.. İnanıyor insanlar, inandıkları için hayale kapılıyorlar, olmuş bitmiş olarak kendilerince hesaplar yapıyorlar. Dünyada bu kadar bekletilen, bu kadar hayale daldırılan, aylardır oluyor- bitiyor diye avutulan bir başka kesim sanıyorum yoktur. Emeklilerin promosyon meselesi yatırıldığı masalarda yatmalara doyamadı! Hadi o masa da kaldı. Yatırıldığı masadan kalktı-kalkacak denilen dosya masraflarının, kredi kart aidatlarının iadesi bu kadar zor mu? Alacağına kuzgun kesilen bankalar, vereceklerine serçe olmama adına aşılamayan engeller, prosedürler icat ederek banka ile müşteri arasına tahkimat yapıyor, setler çekiyorlar. Bu kurnazlığa büyüklerimizde iştirak ettiğinde, katmerli bir kurnazlık sergileniyor ki, emekliler bankalarla sorumlular arasında şamar oğlanı olup gidiyorlar. Bankalardan şamarı yiyen yandım anam diye sorumluların kapısına varıyor. Avunma, savunma, yapıyoruz, ediyoruz, şamarını yiyen emeklilerde, soluğu bankaların önünde alıyorlar. Bütün iyilikleri ve güzellikleri seçim ağızlarına denk getirme açıkgözlüğü, tam anlamıyla şark kurnazlığı kavramıyla birebir örtüşüyor. Gördüğünüz gibi, cek-cak'la emekliler promosyonları aldılar, dosya ve kart aidatları herkesin hesabına geçti! Geriye EV'lenmek kaldı! Ne demişler; sağıma baktım alan, soluma baktım alan, anlatılanların ve söylenilenlerin hepsi kocaman yalan!   NOT:  Dünkü "Temayül ve tahayyül tavan yaparsa!" adlı yazımda CHP aday adaylarından  Avukat Tarkan Büyükoktar'ın soyadı sehven " Karlıdağ" olarak yazılmıştır. Düzeltir, kendisine başarılar dilerim. (E.S)